Arama

Bilim-kurgu sinemasının omurgası

Bugün bilimkurgu denildiği zaman akla gelen hemen hemen tüm örneklerin omurgası sayılabilecek La Jetée zamanda yolculuk yapma, hafıza, bellek, an’lar ve kaybetme üzerine bir film.

Bilim-kurgu sinemasının omurgası
Yayınlanma Tarihi: 17.5.2018 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 17.05.2018 22:10

29 Temmuz 1921'de Neuilly-sur-Seine'de doğdu. Asıl adı Christian François Bouche-Villeneuve'dir. Direniş hareketi içinde yer aldığı İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Esprit dergisinin yazı kadrosuna girdi.

Derginin film eleştirisi köşesini Andre Bazin'le paylaştı, ayrıca şiirler, kısa öyküler, müzik üzerine yazılar ve siyasal yorumlar yazdı. Yazılarıyla Cahiers du Cinema dergisine katkıda bulundu. Çeşitli ülkeleri gezip fotoğraf çekerek, her cildini bir ülkeyle ilgili izlenimlerine ayırdığı bir dizi kitap yayımladı. 1952'de Helsinki'ye giderek, Olympia 52 adlı ilk filmini çekti.

FRANSIZ SÖMÜRGECİLİĞİNİ ELEŞTİREN BİR FİLM VE JEAN VİGO ÖDÜLÜ



Alain Resnais ile birlikte çektiği, Fransız sömürgeciliğini eleştiren Les statues meurent aussi ("Heykeller de Ölür") filminin gösterimi uzun bir süre engellendi. 1955'te Çin'deki yeni toplumsal düzeni görüntüleyen Dimanche a Pekin'i ("Pekin'de Pazar"), 1961'de Küba'ya giderek devrimin ikinci yıldönümü için Cuba si! filmlerini çekti. Cuba si!'nin kurgu işlemi sırasında, ABD, Fidel Castro'yu devirmek için Domuzlar Körfezi çıkarmasına girişince, Marker, filmine Amerikan karşıtı bir bölüm ekledi ve film Fransız yetkililerince yasaklandı.

1963'te, fotoğraflardan oluşan ve bilim kurgu özellikleri taşıyan şiirsel yapıtı La jetee ile Jean Vigo Ödülü'nü kazandı. 1967'de SLON (Societe pour le Lancement des Oeuvres Nouvelles-Yeni Yapıtları Tanıtma Topluluğu) adlı topluluğu kurdu. Godard, Ivens, William Klein (1926), Lelouch ve Resnais gibi yönetmenleri bir araya getiren bu toplulukça önce yapımcılığını ve kurgusunu Marker'in üstlendiği Loin du Vietnam ("Vietnam'dan Uzakta"), ardından daha başka siyasal içerikli filmler gerçekleştirildi.

Çeşitli kültürel kuruluşlar adına birçok ülkeye giderek belgesel filmler çeken Marker, bunların çoğunun metinlerini kendi yazmış, zaman zaman da bu açıklama metinlerini filmlerinden fotoğraflarla birlikte kitap olarak yayımlamıştır. Fransa'da belgesel sinemacılığın yeniden canlanmasını sağlamış, SLON bünyesinde kolektif filmciliğin gelişmesine öncülük etmiştir

YAPISAL OLARAK EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ BİR FİLM

Genel izleyici için deneysel sinema denildiğinde hafızalarda canlanan örnekleri yerle yeksan eden La Jetée, yapısal olarak eşi benzeri görülmemiş bir filmdir. Chris Marker'in siyah beyaz fotoğraflarla anlattığı öykü yalın olmasına rağmen zihinlerde bıraktığı etki tartışılmaz derecede zengindir. Marker'in fotoğrafı hareketli görüntü yerine (filmin tek bir sahnesi dışında) tercih etmesi, anlatıcı dış ses, fısıltılar, özellikle ışık ve gölgenin hikâyede kullanılış biçimi, içerdiği referanslar ile katman katman açılan film, kurgusu ve izleyicisiyle koruduğu mesafe ile de ilgiyi hak ediyor.

La Jetee nüklüeer bir felaket sonrasında hayatta kalanların savaşın sebebini bulmak ve bunu engellemek için geçmişe gönderdikleri bir adamın hikâyesini anlatır. 3. Dünya Savaşı sonrasında tamamen yıkılmış Paris'i fon alan film, yeraltı sığınaklarında süren yaşamı, her şeyi eski haline çevirmek için yeraltı deneyleri yapan bir grubu ve deneylerde gönüllü olan bir adamın saplantılarını merkezine alarak ilerler. Zaman algısıyla oynayan Marker; geçmiş, şimdi ve gelecek üzerinden hikâyesini kurgularken bilimkurgu sinemasının kalıplarını da belirlemiştir.

Bugün bilimkurgu denildiği zaman akla gelen hemen hemen tüm örneklerin omurgası sayılabilecek La Jetée zamanda yolculuk yapma, hafıza, bellek, an'lar ve kaybetme üzerine bir film. Ayrıca Chris Marker'in Vertigo tutkusunun da filme derinlik kattığını söylenebilir. Sinefiller için her izleyişte ayrı bir keşfe çıkaracak La Jetée, günümüz bilimkurgu izleyicisi için de taze bir başlangıç kapısı açacaktır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN