Arama

Türkiye'nin en uzun gecesinde yaşananlar

Başkent, FETÖ mensubu askerlerin 15 Temmuz 2016'da düzenlediği ve yurt genelinde 251 vatandaşın şehit olduğu darbe girişimi sırasında olayların merkez üssü oldu.

Türkiye’nin en uzun gecesinde yaşananlar
Yayınlanma Tarihi: 14.7.2018 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 14.07.2018 12:13

Ankara, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi askerlerin 15 Temmuz 2016'da düzenlediği ve ülke genelinde 251 vatandaşın şehit olduğu darbe girişimi sırasında olayların merkez üssü oldu.

Milli İstihbarat Teşkilatına (MİT) 15 Temmuz'da gelen ihbarla başlayan süreçte Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın da arasında bulunduğu birçok komutan darbecilerce Akıncı Üssü'nde alıkonuldu.

Birçok birlikteki tank ve zırhlı araçlar kışla dışına çıkarken Ankara üzerinde FETÖ mensubu pilotların kullandığı savaş uçakları TBMM, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Emniyet ve TÜRKSAT'ı bombaladı, çok sayıda vatandaşın şehadetine neden oldu. Vatandaşların kahramanca direnişine sahne olan başkentteki olaylar, ertesi gün öğle saatlerinde tamamen sona erdi.

Darbe girişimi günü saat 16.16'da Kara Havacılık Komutanlığında görevli subayın MİT Müsteşarlığına giderek FETÖ üyesi askerlerin Müsteşar Hakan Fidan'ı almak üzere kuruma saldırıda bulunacağını ihbar etmesinin ardından MİT yetkilileri, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'i telefonla bilgilendirdi. Sonrasında bir MİT Müsteşar Yardımcısı ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan da ayrı ayrı Genelkurmay Başkanlığına geldi.

Karargahtaki hareketliliğin dikkatlerini çektiği FETÖ mensupları paniğe kapılarak, 16 Temmuz saat 03.00'te başlamasını planladıkları girişimi 15 Temmuz saat 20.30'a çekme kararı aldı.

MİT Müsteşarı Fidan'ın Genelkurmaydan ayrılmasından bir dakika sonra karargahtan yaklaşık 50 kilometre uzaktaki Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığında darbe hazırlıkları için toplanan 33 Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) personeli Genelkurmaya doğru otobüsle yola çıktı.

Karargaha dönen dönemin Genelkurmay Stratejik Daire Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli, saat 21.00'de makam odasına girdiği Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'a, "Komutanım operasyon başlıyor, herkesi alacağız, taburlar tugaylar yola çıktı." sözleriyle darbeyi tebliğ etti. Söylenenlere tepki göstererek, girişimi desteklemeyeceğini belirten Akar'ın ağzı ve burnu içeri giren diğer darbecilerce kapatıldı, elleri plastik kelepçeyle bağlandı.

Akıncı Üssü'nden gelen darbeci ÖKK personeli, karargaha dönen Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, beraberindeki Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral İhsan Uyar ve emir subayı Yunus Can'ı derdest etti. Çolak'ın koruma astsubayı Piyade Başçavuş Bülent Aydın, olaya müdahale etmeye çalışırken şehit edildi.

Hemen hemen aynı dakikalarda darbeci pilotların havalandırdığı uçaklar, Ankara semalarında alçak uçuşa başladı.

Ankara'daki Polatlı 58. Topçu Er Eğitim Tugayı ve Topçu Füze Okulu, Mamak 28. Mekanize Piyade Tugayı, Beytepe Jandarma Eğitim ve Okullar Komutanlığı, Kara Havacılık Komutanlığı, Harp Okulları Komutanlığı, Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı, Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayındaki darbeciler de aktif olarak harekete geçti. Birçok tank, zırhlı personel taşıyıcı ve diğer araçlarla binlerce asker kışlaların dışına çıktı. Kuvvet Komutanlıklarındaki darbeciler de hareketlendi.

Yıldırım, kalkışmayı duyurdu

Ankara'da herkes olan biteni anlamaya çalışırken, dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, saat 23.02'de televizyon kanallarına bağlanarak, "Bir kalkışma ihtimali üzerinde durduklarını" bildirdi ve "Bu kanunsuz eylemin içerisinde olanlar en ağır şekilde bedelini ödeyecekler." dedi.

Darbenin başına geçme önerilerini reddeden Genelkurmay Başkanı Akar, saat 23.03'te Genelkurmay Başkanlığı bahçesinde bulunan helikopterle Akıncı Üssü'ne götürüldü.

Darbecilerin çeşitli planlarıyla derdest ettikleri Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga ile Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Orgeneral İhsan Uyar, Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı Orgeneral Kamil Başoğlu'nun da arasında bulunduğu birçok general Ankara, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal ve bazı komutanlar ise İstanbul'dan alınarak Akıncı Üssü'ne götürüldü ve alıkonuldu.

TSK içinde hareketlilik olup olmadığını öğrenmek için akşam saatlerinde Jandarma Genel Komutanlığına giden Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan ve koruması da derdest edilerek komutanlıkta tutuldu.

Şehirde bombalar

Ankara'da bu gelişmeler yaşanırken, Gölbaşı ilçesi dolaylarından patlama sesi yükseldi. FETÖ mensubu darbecilerin kullandığı F-16'dan saat 23.18'de Gölbaşı'ndaki Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığına atılan bomba 7 kişiyi şehit etti, 5 kişiyi yaraladı.

Vakit gece yarısını 33 saniye geçtiği sırada bu kez Gölbaşı'ndaki Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanlığı bombalandı. Burada da 44 polis şehit oldu, yaralanan 36 kişi hastaneye kaldırıldı.

Darbecilerin bulunduğu helikopterler, Yenimahalle'deki MİT yerleşkesini tararken Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndan TRT'ye giden darbeciler saat 00.13'te canlı yayında zorla darbe bildirisi okuttu.

Erdoğan'ın çağrısı karşılık buldu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan saat 00.24'te CNN Türk kanalına bağlanarak, "Bu gelişme gerçekten Türk Silahlı Kuvvetlerimizin içindeki bir azınlığın, ne yazık ki kalkışma hareketidir ve bu malum yapıya ait paralel yapılanmanın teşvik ettiği üst akıl olarak onların kullandığı bir harekettir." dedi. Erdoğan, milleti, darbecilere karşı durmak üzere meydanlara çağırdı.

Çağrının ardından Ankara'nın her semtinden vatandaşlar Genelkurmay Başkanlığının çevresindeki İnönü Bulvarı ve Milli Müdafaa Caddesi ile Kızılay Meydanı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, AK Parti Genel Merkezi ve Jandarma Genel Komutanlığı civarı başta olmak üzere meydan ve caddelerde toplanmaya başladı. Vatandaşlar, darbe girişimi için kışladan çıkan askerlere tepki gösterdi, hatta mücadeleye girişti.

Polatlı'da kışlalarından çıkarak Ankara'ya doğru hareket eden askeri araçların önü vatandaşlarca kesildi. Bunların bir kısmı kışlalarına döndü. Aynı sıralarda Erdoğan'ın çağrısını duyan Kazan halkı da Akıncı Üssü çevresinde toplanmaya başladı. Ancak FETÖ mensubu darbecilerin kullandığı ateşli silahlarla 8 vatandaş şehit oldu.

Darbenin yönetim merkezi Akıncı Üssü'nden mühimmat yüklü halde kalkan uçaklar, sonik patlamalarla vatandaşları ürkütmek için ses hızının üzerinde seyretmeyi sürdürdü. Darbeciler bir yandan da Kara Harp Okulunda eğitim gören kursiyer askerleri helikopterlerle Genelkurmay Başkanlığına taşıdı.

Ankara Emniyet Müdürlüğü bombalandı

Bu sıralarda, uydu yayınlarını durdurmak isteyen ve arasında sivillerin de olduğu darbeci grup, helikopterle TÜRKSAT'ın Gölbaşı'ndaki tesislerine gitti. Darbecilere karşı tedbir amacıyla kuruma gelen 2 TÜRKSAT görevlisi, FETÖ mensubu darbecilerce ateş açılarak şehit edildi.

Yenimahalle'deki Ankara Emniyet Müdürlüğü binasına saat 00.56'da 2, 01.08'de ise bir bomba daha atıldı. Saldırı sonucunda 2 vatandaş şehit oldu, 39 kişi yaralandı. Ankara Emniyet Müdürlüğü önünde zırhlı araçlarda bulunan darbecilerin faaliyetleri sonucu da 8 vatandaş şehit oldu.

Darbe faaliyetleri için Özel Kuvvetler Grup Komutanı Tuğgeneral Semih Terzi ve beraberindeki ÖKK askerlerini Diyarbakır'dan taşıyan uçak, saat 01.13'te Etimesgut Havalimanı'na indi. Terzi ve ekibi, buradan helikopterlerle Gölbaşı'ndaki ÖKK karargahına hareket etti.

Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı'nın, "Sana tarihi bir görev veriyorum. Semih Terzi darbeci bir haindir, vatan ve millet adına Semih Terzi'yi öldür. Bunun sonunda şehadet var. Hakkını helal et." dediği ÖKK'da görevli Astsubay Ömer Halisdemir, beraberindeki askerlerle Ankara'ya ulaştıktan sonra ÖKK karargahına gelen Tuğgeneral Semih Terzi'yi vurarak öldürdü. Ancak Halisdemir de Terzi'nin ekibindeki darbeci askerlerce şehit edildi.

TBMM darbeye karşı toplandı

TBMM'de temsil edilen tüm siyasi partilerden milletvekilleri, demokrasi ve Meclise sahip çıkmak üzere TBMM Genel Kurul salonunda saat 01.39'da toplandı.

Darbe girişimine karşı çıkmak üzere Genelkurmay önünde toplanan, tanklar ve zırhlı araçların önüne kesen ve üstlerine çıkan vatandaşlar, saat 02.21'de Genelkurmaya girdi. Ancak darbeciler, vatandaşlara ateş açtı.

Genelkurmay Başkanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı civarında seyreden helikopterlerden de vatandaşlara ateş açıldı. Genelkurmay Başkanlığının içi ile karargah çevresinde darbecilere karşı koymaya çalışan 38 kişi ateşli silah ve helikopter saldırıları sonucu şehit oldu.

Ayrıca Akay Kavşağı'nda tankın üzerinden düşen 2, Dikimevi'nde ise ateşli silahla vurulan bir vatandaş hayatını kaybetti.

"Bizim burada yapacağımız şey burada ölmektir"

Havada bulunan F-16'ların birinden saat 02.35'te Genelkurmaya birkaç yüz metre mesafedeki TBMM'ye bomba atıldı.

Aynı dakikalarda, TRT Genel Müdürlüğü binasını ele geçirmeye çalışan FETÖ mensubu askerler gözaltına alınmaya başlandı. Kurumun yayını saat 03.00'te normale döndü.

Darbeci pilotlarlar Gölbaşı'ndaki TÜRKSAT tesislerine 4, TBMM'ye 2 bomba daha attı. TBMM'ye atılan bombalar 32 kişiyi yaraladı. Darbe girişiminin ardından yapılan tespite göre, Meclis'te yaklaşık 20 milyon liralık hasar meydana geldi.

Bu sırada Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Meclis kürsüsünden, "Meclis burada dursun, burayı kapatıp aşağıya (sığınağa) gidersek bu millet meydana gelmez, bu millet 'Meclis bunlardan korktu' der. Bizim burada yapacağımız şey burada ölmektir." dedi.

Jandarma Genel Komutanlığı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve AK Parti Genel Merkezi civarındaki eylemler sırasında biri tankın üzerinden düşen, diğerleri ateşli silahlarla vurulan 14 vatandaş şehit oldu.

Darbeci askerlerden bir kısmı gözaltına alınmaya başlanırken, darbenin idare merkezi konumundaki Akıncı Üssü'nün elektrikleri saat 04.29'da kesildi.

Külliye yakını da bombalandı

Günün aydınlanmasıyla darbecilerin hedefi bu kez Cumhurbaşkanlığı Külliyesi oldu. Darbe girişimi içinde yer alan pilotların kullandığı F-16'ların birinden saat 06.19'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınındaki köprülü kavşak ve otoparka 2 bomba atılarak 15 kişi şehit edildi. Darbecilerin saldırısında 7 kişi yaralandı.

Darbeci pilotların Ankara üzerindeki uçuşlarının sabah saatlerinde de devam etmesi üzerine darbe girişiminde yer almayan uçaklar, üsteki çeşitli noktaları vurarak darbecilerin uçaklarının kalkışının önüne geçti.

Halk ve polisin mücadelesi sonucu darbecilerin mukavemetlerinin kırılmasının ardından Akıncı Üssü'nde tutulan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, saat 08.26'da helikoptere binerek, Çankaya Köşkü'ne hareket etti.

Özel harekat polisleri sabah saatlerinde Jandarma Genel Komutanlığını ele geçirdi. Ancak bundan kısa süre önce, akşam saatlerinden o saate kadar burada alıkonulan Turgut Aslan ve koruması Hasan Gülhan, yemekhane bölgesinin arka tarafında başlarından vuruldu. Gülhan şehit olurken, Aslan ağır yaralandı.

Darbe girişiminin başarısız olacağını anlayan askerler, sabah saatlerinde Genelkurmay karargahından çıkarak polise teslim olmaya başladı. Kısa süre sonra özel harekat polisleri de Genelkurmay kışlasına girdi.

Başbakan Binali Yıldırım, saat 12.57'de Çankaya Köşkü'ne geldi. Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile kameraların karşısına geçen Yıldırım, teşebbüsün bastırıldığını resmen duyurdu.

İstanbullular, FETÖ üyelerine diz çöktürdü

Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmış FETÖ/PDY mensubu ve/veya bu örgütsel faaliyeti destekleyen 8 binin üzerinde askeri personelin, savaş uçakları da dahil 35 uçağın, 3 geminin, 37 helikopterin, 74'ü tank 246 zırhlı aracın ve 4 bine yakın hafif silahın kullanıldığı kanlı darbe girişiminde örgüt, İstanbul'da stratejik bölgeleri hedef aldı.

Bir grup asker Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerini saat 22.00 sıralarında tek taraflı trafiğe kapattı. Anlam verilemeyen askeri hareketlilik, televizyon kanallarında haber oldu. Sosyal medyada, Ankara ve İstanbul başta olmak bazı şehirlerde patlama ve silah sesleri duyulduğu haberleri yer aldı.

Diyanet İşleri Başkanlığının emriyle camilerden selalar okutuldu. Darbeci askerlerin yönetimindeki uçaklar kent üstünde alçak uçuş yaparak sonik patlamalarla halkı sindirmeye ve halkın dışarıya çıkmasını engellemeye çalıştı.

Buna karşın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı üzerine binlerce kişi Boğaziçi Köprüsü'ne adeta akın etti. Bazı darbeci askerler, köprüyü geçmeye çalışan vatandaşların üzerine ateş açtı. Tankın da kullanıldığı saldırılarda aralarında polis memurları Münür Alkan, Kemal Tosun, reklamcı Erol Olçok, 16 yaşındaki oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişi şehit oldu. Halkın direncini kıramayan askerler, sabaha karşı teslim olmak zorunda kaldı.

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün Anadolu Yakası tarafı giriş kısmında meydana gelen olaylarda ise Hasan Kaya ateşli silahla mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı, İsmail Kefal kafa travması sonucu, Şükrü Bayrakçı Ümraniye Çakmak Köprüsü civarında tankla ezilme nedeniyle genel beden travması sonucu şehitlik mertebesine ulaştı.

Çengelköy'de darbeciler polisle çatıştı

Kuleli Askeri Lisesi'nde saat 20.00 sıralarında alarm verildi. Hazırlıkların ardından 2 unimog 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne, 2 unimog Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne hareket etti. Bir grup darbeci asker de Kandilli-Beykoz istikametine gitti. Okul önünden yaya olarak geçen bazı vatandaşları darbeci askerler derdest etti. İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın kolluk kuvvetlerine bulundukları noktaları korumaları, darbecilere direnç göstermeleri konusundaki talimatı üzerine Çengelköy Polis Merkezi Amirliğindeki görevli polisler, polis otolarıyla karakolun kapısını kapatacak ve yolu kesecek şekilde park ederek tertibat aldı.

Çengelköy Polis Merkezinden kalkışmanın hukuksuz olduğu yönündeki çağrılara rağmen çöp konteynerlerini siper alan darbeciler, ihtilal yaptıklarını belirterek polislere teslim olmalarını isteyip ateş açtı. Polisler de ateşe karşılık verdi.

Darbeciler, Çengelköy Işıklar Bölgesi'nde sivil vatandaşlara uzun namlulu silahlarla ve etkili mesafeden ateş etmeye devam etti. Polis ve vatandaşın direnci ile darbeciler, darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlandığını anlayınca saat 05.48 sıralarında geri çekilme kararı aldı. Kelepçelenen vatandaşlar polisler tarafından serbest bırakıldı. Olaylar sonucunda gazeteci Mustafa Cambaz, Kader Sivri, Burak Cantürk, Fatih Dalgıç, Gökhan Esen, Halil Kantarcı ve Osman Yılmaz şehit oldu, 62 kişi de yaralandı.

Atatürk Havalimanı

Atatürk Havalimanı, tanklar vasıtasıyla sevki sağlanan örgüt üyesi askerler tarafından ele geçirilmeye çalışıldı. Darbeciler, saat 22.15 itibarıyla havalimanına giriş-çıkışlar kapatıldı. Darbeci askerler, uçuş kontrol kulesini ele geçirerek, tüm yurt içi ve dışı uçuşları durdurdu. F-16 savaş jetleri ile havalimanı üzerinde alçak uçuş yapılarak yolcu uçaklarının iniş-kalkış yapmaları engellendi. Askerler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı üzerine havalimanına akın eden binlerce kişinin üzerine ateş etti. Pistte bulunan 17 yaşındaki Mahir Ayabak şehit düşerken, onlarca kişi yaralandı. Halkın direnişi karşısında askerler burayı terk etmek zorunda kaldı.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca, darbe girişimi sırasında Atatürk Havalimanı'nda yaşananlara ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 1 üsteğmen, 3 uzman ve 7 er gözaltına alındı.

Saatler 03.20'yi gösterdiğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, uçakla Atatürk Havalimanı'na geldi. Kendisini karşılayan kalabalığa Erdoğan, "Milletin üzerinde hiçbir güç yoktur. Bu bir ayaklanma, ihanet, vatana ihanet hareketidir. Bunun bedelini çok ağır ödeyecekler." diye seslendi.

Darbeye karşı ilk soruşturma

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca, 00.34'te askeri kalkışmayı yapanlara karşı ''darbeye teşebbüs'' suçundan soruşturma başlatıldığı duyuruldu. Küçükçekmece Başsavcısı Ali Doğan, darbe girişiminde bulunan askerlerle ilgili soruşturma başlattığını ve askerlerin görüldükleri yerde tutuklanacaklarını bildirdi.

1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, 01.00 sıralarında bir televizyon kanalına bağlanarak askeri kalkışmaya ilişkin "Bu, TSK tarafından desteklenen bir hareket değildir. Bu olaylar meydana geldiği andan itibaren Sayın Valimizle bir araya gelip İstanbul üzerine yoğunlaştık. Buradaki problemi çözmek için çalışıyoruz." ifadesini kullandı.

Hedefte polis vardı

Darbecilerin polise yönelik ilk hedef noktası Bayrampaşa'daki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü oldu. Buraya saat 22.20 civarında ulaşan askerler, polise "teslim olun" çağrısı yaptı. Polis, teslim olmadı. Saat 00.30'dan itibaren burada toplanmaya başlayan vatandaşlar askerlere tepki gösterdi. Askerler havaya ateş açarken vatandaşların tepkileri daha da arttı. Çıkan olaylarda Ümit Yolcu şehit olurken, 16 kişi yaralandı. Askerler, vatandaşların artan tepkisi üzerine burayı terk etmek durumunda kaldı.

Vatan Yerleşkesi'ne ulaşan darbeci askerler, polisin ve halkın direnişi karşısında başarılı olamadı. Vatan Yerleşkesi'ne darbeci askerlerce hava desteği istenmesi üzerine gelen helikopter, eski lunapark olarak adlandırılan noktaya inmek istedi. Polisin yerden atışla karşılık vermesi üzerine helikopter Vakıf Gureba hastanesinin arkasındaki okulun bahçesine indi. Vatandaşların tepki göstermesi üzerine buradan da kalkmak zorunda kalan helikopter, Topkule Kışlası'na döndü. Darbeci askerler, zırhlı araçları çevreleyen vatandaşların da sayesinde polis tarafından gözaltına alındı. Tanklardan birinin içinden vatandaşlarca çıkarılan ve darbeci askerlerle birlikte hareket ettiği anlaşılan 4. Sınıf Emniyet Müdürü Mithat Aynacı da yakalandı.

Taksim

Hasdal Kışlası'ndan bir grup asker Taksim Meydanı'na sevk edildi. Askerler önce anıt ve çevresini, daha sonra Taksim Meydanı'na gelen noktaları kontrole başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'ın açıklamalarından sonra vatandaşlar Taksim Meydanı'nda toplanmaya başladı. Meydanı kontrol etmek isteyen darbeciler yetersiz kalınca, TRT Harbiye Binası'nı işgalle görevlendirilmiş 2'si rütbeli 8 asker de buraya yönlendirildi.

Direniş karşısında sıkışan ve sadece anıt çevresinde toplanan askerlere destek amacıyla Hasdal Kışlası'ndan yine asker sevk edilmek istendi. Ancak vatandaşların kamyon ve diğer araçlarıyla yolları kapatması nedeniyle asker sevkiyatı gerçekleşemedi. Taksim Meydanı'nda halk ve polisle karşı karşıya gelen darbeci askerler, 39 kişiyi yaraladı.

İstanbul'da darbe girişimine tepki gösteren binlerce kişi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın evinin bulunduğu Üsküdar'da toplandı.

AKOM'un işgali

Darbecilerin hedeflerinden biri de, 3 bine yakın kamera ile İstanbul'un birçok noktasını kayıt altına alan ve anlık olarak MİT'e ileten İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) oldu.

Saat 21.15 sıralarında AKOM'a giren darbeci askerler, görevlileri etkisiz hale getirip dışarı çıkardı. Darbeci askerler binada kilitli odaların kapılarını kırarak arama yaptı. Askerler, bilgisayarların ve elektronik eşyanın fişlerini çekti, server odalarına girerek sistemi engellemeye, kamera ve ekranları devre dışı bırakmaya çalıştı. Bunu başaramayan askerler, teknik ekip çağırdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısının ardından vatandaşlar AKOM binası çevresinde de toplanmaya başladı. Darbeci kurmay yarbay Mustafa Kubilay'ın emri ile askerler, vatandaşların girişini engellemek amacıyla bina kapısına barikat oluşturdu. Vatandaşlar buradan ayrılmayınca darbeci askerler hedef gözetmeksizin halka doğru ateş etti. Açılan ateş sonucu 6 kişi yaralandı.

Acıbadem Türk Telekom

Acıbadem'deki Türk Telekom Hizmet Binası'nın önüne saat 22.30 civarında gelen darbeci kurmay yüzbaşı Mehmet Karabekir yönetimindeki askeri birlik, binanın önünde, etrafındaki yol ve caddenin köşelerinde konuşlanarak giriş-çıkışı durdurdu. Acıbadem Türk Telekom binasını darbecilerin ele geçirdiğini öğrenen vatandaşlar, kısa bir süre sonra Türk Telekom civarında toplanmaya başladı. Kolluk görevlileri de olay yeri ve civarına gelerek, darbeci askerlere müdahale etmeye çalıştı.

Karabekir, bölgeye ulaşan ya da tesadüfen oradan geçmekte olan vatandaşlara, "Asker yönetime el koydu haberiniz yok mu? Evlerinize gidin" diyerek tehditte bulundu. Karabekir, buradan ayrılmayan vatandaşlara ateş açtı.

Olaylarda Murat Mertel, Muhammet Fazlı Demir, Orhun Göytan, Şirin Diril ve Murat Naiboğlu da şehit düşerken, 18 kişi de çeşitli yerlerinden yaralandı. Darbeci askerlerden Karabekir, olay yerine gelen güvenlik kuvvetlerince etkisiz hale getirildi.

Sabiha Gökçen Havalimanı

Maltepe 2. Zırhlı Tugay Komutanlığından 8 zırhlı araçla çıkan darbeci askerler, saat 23.30 sıralarında Sabiha Gökçen Havalimanı yakınlarına ulaştı. Buradaki trafik yoğunluğu ve halkın toplanmaya başlaması üzerine zırhlı araçların bir kısmı bariyerleri aşarak karşı şeride geçti ve buradan ilerlemeye devam etti. Emniyet güçleri tarafından havalimanı nizamiyesine 100 metre kala zırhlı araçlar durduruldu. Vatandaşlar, darbeci askerlere müdahale etti. Polis tarafından teslim olmaları yönünde uyarı yapıldı. Tanklarda bulunan darbecilerden bir kısmı havaya ateş açtı. Güvenlik koridoru oluşturularak ve müdahale edilerek zırhlı araçlardaki darbeci askerler saat 03.00 sıralarında yakalandı.

Tuzla ilçesi Orhanlı gişeleri üzerinde meydana gelen olaylarda da Ozan Özen, Mustafa Direkli, Yalçın Aran, Erdem Diker, İhsan Yıldız, Vahit Kaşçıoğlu şehit oldu.

Türk askeri direndi

Darbe karşıtı olan askerler, 15 Temmuz'da darbecilere karşı direniş gösterdi. Hava Harp Akademisi Komutanlığı binasında darbe karşıtı olduğu bilinen Hava Harp Akademisi öğrenci subaylarından Yüzbaşı Cihan Okur ile Üsteğmen Hüseyin Balık, darbe girişimine katılanlarca bina amfisinde rehin alınıp, silah ve telefonlarına el konuldu. Kemer ve bağcıkları çıkartılan Okur ve Balık'ın başlarına silahlı öğrenci subaylar dikildi.

Harp Akademileri Komutanlığı görevini yürüten Korgeneral Tahir Bekiroğlu, Harp Akademileri Komutanlığı sahasındaki konutunda, darbeci askerlerce Hadımköy Askeri Cezaevi'ne götürüldü. Bekiroğlu, sabah saatlerine kadar tutulduğu cezaevinden darbe girişiminin başarısız olması üzerine serbest kaldı.

Deniz Harp Okulu Komutanlığı görevini yürüten Tümamiral Mesut Özel, karargaha gitmek için bindiği araçta ağzı bantlandı ve ellerine plastik kelepçe takılarak Maltepe Askeri Cezaevine götürüldü. Burada tutulan Özel, darbe girişiminin başarısız olması üzerine serbest kaldı.

Medya darbeye karşı çıktı

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki kanlı darbe girişiminde darbeci askerlerin hedefindeki en önemli adreslerden birisi de basın yayın organları oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CNN Türk'e "FaceTime" üzerinden bağlanarak halkı sokağa davet etmesi üzerine darbeci askerler harekete geçti. Darbecilerin kurduğu "WhatsApp" grubunda, "Bu TV'lerin susturulması gerekiyor", "Çamlıca'daki antenlere müdahale edilmeli", "Çamlıca Tepesi'ni gören tanklar antenleri vursunlar", "NTV için ekip gitti, Selimiye'ye hava aracı olursa medyaya müdahale edecek ekip var" gibi paylaşımlarda bulunuldu.

CNN Türk, Kanal D ve Hürriyet binalarının işgal edilerek yayının kesilmesine karar verildi. Bu amaçla darbeci albay Ahmet Zeki Gerehan, CNN Türk binasının boşaltılması ve yayının kesilmesi emrini verdi. Erlere bir binaya gidileceği, 2-3 kişi alınarak çıkılacağı söylenerek, üstlerine gelen olursa ayağına, daha da yaklaşan olursa üstüne doğru ateş etmeleri emredildi. Helikoptere binen 14 darbeci asker, saat 03.10 sıralarında Doğan Medya Center'in açık otoparkına indi. Yüzbaşılar Erdal Şeker, Süleyman Ahmet Kaya ve Mehmet Akif Aslan, inişten sonra ellerindeki uzun namlulu silahlarla havaya ateş açarak, "Genelkurmay yönetime el koydu, asker yönetime el koydu." diye bağırdı.

Doğan Medya çalışanlarının kapıları kapatmaya çalışması üzerine darbeciler silah çekerek, "Kapıyı açın, yoksa vururum." tehdidinde bulundu. Görevlilerin kapıyı açmak zorunda kalması üzerine tüm askerler buradan giriş yaptı. Askerlerden bir grup Hürriyet, diğer grup da CNN Türk binası girişine yöneldi.

Hürriyet'te akıllı kapının kepenklerinin kapalı olması üzerine içeriye giremeyen darbeciler ile görevliler arasında tartışma yaşandı. Askerler, görevlilerden ikisini yere yatırarak, "Bu kapı açılmazsa sizi öldüreceğiz." şeklinde tehdit etti. Tehdit üzerine kapılar açılırken, yere yatırılan görevliler için erlere "Kıpırdarlarsa vurun." talimatı verildi.

Bağcılar Emniyet Müdürlüğünden polislerle darbe girişimini engellemek isteyen vatandaşlar da Doğan Medya Center'e gelmeye başladı.

Askerlerle polis memurları arasında çatışma yaşanırken, Binbaşı Mehmet Türk'ün komutasındaki 17 kişi, saat 04.00 sıralarında destek amacıyla helikopterle Doğan Medya Center'a intikal etti. Helikopter, Doğan Medya Center üzerinde iniş için alçalmaya başlarken darbeciler, polislere ve vatandaşlara ateş açtı. Paleti çatıya değen helikopter, polis memurlarının fedakarca mücadelesi sonucu Topkule Kışlası'na dönmek zorunda kaldı.

Polis memurlarının yoğun atışı ve gaz bombası kullanması nedeniyle darbeci askerler bina içine kaçtı. Polisler, askerleri bina içerisinde aramaya başladı. "Teslim olun" çağrısına uymayan Kaya, ayağından vuruldu. Diğer askerler de polis memurlarınca teslim alındı.

TRT Ulus Yerleşkesi binasının işgali

Kara Harp Akademisinde yapılan toplantıda görevlendirilen bir grup darbeci asker, saat 21.00-21.30 sıralarında silahlı ve tam teçhizatlı olarak yola çıktı. Askerler zırhlı araçlarla saat 22.30'a doğru TRT Ulus Yerleşkesi'ne ulaştı. Kapıdaki güvenlik görevlilerine, "Terör tehdidi var, binayı süratle boşaltın." diyen darbeci askerler binaya dağıtıldı. Darbeciler içerideki yaklaşık 40 kadar TRT çalışanına telefonlarını bıraktırarak binayı boşalttı. İç aydınlatmaları kapatan darbeci askerlerden Binbaşı Yüksel Demir, alay komutanı Müslüm Kaya'yı aradı ve binanın kontrolünün ele geçirildiğini bildirdi.

Darbeci askerlere binada beklenmesi talimatı verildi. Saat 22.30 sıralarında TRT binası bahçesine 10 kadar asker, helikopterle indi. Darbeciler, TRT Arapça kısmına girdi.

Bu arada dışarıda vatandaşlar toplanmaya başladı. Vatandaşların dağılması için havaya ateş açıldı. Binbaşı Yüksel Demir'in telefonuna saat 05.00 sıralarında "RUN" yazan bir mesaj geldi. Darbeci albay Hüseyin Ergezen'in de aralarında bulunduğu 5 kişi buradan temin ettikleri sivil kıyafetleri giyerek saat 06.00 sıralarında uzun namlulu silahlarını bırakarak olay yerinden kaçtı. Diğer darbeci askerler saat 07.45 sıralarında polis ekiplerine silahlarını vererek teslim oldu.

Harbiye'deki TRT binasının işgali

Hasdal Kışlası 6. Motorlu Piyade Alayının eski komutanı albay Müslüm Kaya ile yeni komutanı Nebi Gazneli'nin bizzat organize ettiği ve talimatlarını verdiği olayda, Hasdal Kışlası'ndan çıkan bir grup darbeci asker 21.30-22.00 sıralarında Harbiye'deki TRT binasına geldi.

Darbeciler, bina önündeki trafik polislerini silah tehdidiyle etkisiz hale getirip binaya girerek güvenlik görevlilerine "Bomba ihbarı var." şeklinde beyanda bulunarak burayı ele geçirdi.

Olay yerine gelen polis ekiplerine ateş açan darbeciler Şişli Emniyet Müdürü Melih Ekici'yi gözünden yaraladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla sokağa çıkan vatandaşlar, TRT binası önünde toplanmaya başladı. Darbeciler, vatandaşların kendilerine tepki göstermesi üzerine havaya ateş açtı. Dağılmamaları üzerine vatandaşların ve buraya gelen polislerin üzerine ateş açan darbeciler, Fahrettin Yavuz ve Murat Demirci ile 2 yıldır İstanbul'da yaşayan Faslı Jaouad Merroune'yi vurarak şehit etti. Vatandaşlardan 48'i de çeşitli yerlerinden yaralandı. Darbeci askerler, polis ekiplerinin "teslim olun" çağrısına ateşle karşılık verdi. Darbe girişiminin başarısız olduğunu anlayan askerler daha sonra teslim oldu.

Digitürk'ün işgali

Vodafone Arena Stadı'na helikopterle inen darbeci 43 asker ve 3 sivil teknik personel, albay Hamdi Acar ve binbaşı Ali Akkaş önderliğinde toplandı.

Stat kapılarını zorlayarak açan darbeciler, Digitürk binasını işgal amacıyla dışarı çıktı. Yoldan geçen İETT otobüsünü havaya ateş açarak durduran darbeci askerler, otobüse binerek Digitürk binasına yakın bir noktada indi. Yürüyerek Digitürk binasına giren darbeciler, burayı işgal etti. Yayını durdurma amacıyla faaliyette bulunan darbeci askerler, yayını kesemedi. Darbeci binbaşı Akkaş, yayın kesilmeyince içerideki cihazlara ateş etti.

Polislerin gelmesi üzerine yapılan müzakerelerle darbeci askerler teslim oldu.

Hain darbe girişiminin üzerinden 2 yıl geçti

Gizli örgütlenerek başta askeriye, emniyet, adliye, mülkiye, adliye, maliye olmak üzere sinsice devletin tüm kılcal damarlarına sızan Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin üzerinden 2. yıl geçti.

Devletin emanet ettiği silahları millete doğrultan ve demokratik yönetimi rafa kaldırmayı hedefleyen ihanet şebekesinin Türkiye Cumhuriyeti tarihine kara bir leke olarak sürdüğü 2 yıl önceki darbe girişimi, hafızalarda ilk günkü tazeliğini koruyor.

Hain darbe girişiminin, Ankara ve İstanbul'un dışında en kilit noktalarından birini de Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Marmaris'te kaldığı otelde suikast planlayan aralarında Özel Kuvvetler, Sualtı Taarruz (SAT) ve Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timlerinin de bulunduğu 37 hain, 15 Temmuz günü Çiğli'deki üste "yurtta sulh konseyi" üyesi darbeci tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in öncülüğünde bir araya geldi.

Sönmezateş'in yönetiminde suikast için İzmir'den kalkan 3 helikopter, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris'te konakladığı otelden ayrılmasından kısa süre sonra bölgeye geldi.

Helikopterlerden ateş açan ve bir süre otel üzerinde havada kaldıktan sonra inen maskeli ve ağır silahlar taşıyan darbeci askerler, Cumhurbaşkanlığı koruma polisi Mehmet Çetin ve polis memuru Nedip Cengiz Eker'i şehit etti, 10 kişiyi yaraladı.

Sabah saatlerine kadar devam eden çatışma sonrası İçmeler mevkisinde ormanlık alana kaçan darbeci askerlerden 36'sı 17 gün boyunca hava ve karadan yürütülen operasyonda gruplar halinde kıskıvrak yakalandı.

"Paşa" lakaplı Kuzu'ya menfezde suçüstü

"Çiğli üs imamı" olarak anılan ve bazı generallerin yaverlerinin atamasında aktif rol oynadığı, generalin "Paşa" dediği eski başçavuş Zekeriya Kuzu, 25 Temmuz 2016'da Marmaris-Muğla karayolunda beraberindeki darbeci askerlerle saklandıkları menfezde yakalandı.

Saldırıya katıldığı belirtilen darbeci askerlerden Burkay Karatepe ise halen aranıyor.

Cumhurbaşkanı Başyaveri Yazıcı da Çiğli Üssü'nde

Çiğli 2. Ana Jet Üssü, darbeci askerlerin Akıncı Üssü'nün ardından en aktif kullandığı askeri karargahların başında geldi.

Foça Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığında görevli Tümamiral Aydın Şirin ile misafiri Tümamiral Hasan Nihat Doğan'ı derdest eden darbeci askerler, bu 2 kişiyi Çiğli 2. Ana Jet Üssü Komutanlığına getirdi. Komutanlar, 16 Temmuz'da kurtarıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski başyaveri Ali Yazıcı ile eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral Hasan Hüseyin Demirarslan'ın da darbe gecesi bu üste oldukları tespit edildi.

Çiğli 2. Ana Jet Üssü'ne başyaver Yazıcı'yı taşıyan Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği adına kayıtlı 06 FY 8355 plakalı otomobil, 00.05 sıralarında gelirken aracın 16 Temmuz 11.27'de nizamiyeden çıktığı belirlendi.

Eski Korgeneral Hasan Hüseyin Demirarslan'ın da 03.00'e kadar burada olduğu saptandı.

Bu arada, Ege Ordusu Komutanlığını ele geçirmeye çalışan darbeci askerler de komutanlıktaki darbe karşıtı askerler tarafından bertaraf edildi.

Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep'in derdest edilmesini isteyen "yurtta sulh konseyi"nce Manisa ve İzmir'de sözde "sıkıyönetim komutanı" ilan edilen eski Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen de darbe karşıtlarınca gözaltına alındı.

Darbecilerin Ankara'ya gidişine izin verilmedi

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Denizli'deki 11. Komando Tugay Komutanlığı ile Aydın'ın Söke ilçesindeki 11. Komando Tugay Komutan Yardımcılığında görevli 550 asker, Çardak Havaalanı'ndan askeri nakliye uçaklarıyla Ankara'ya götürülmek istendi.

Kayseri 12. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığından havalanan kargo uçaklarının Çardak Havaalanı'na inişine izin verilmemesi üzerine bir süre havada bekleyen 2 uçak, pistin ışıklarının karartılması ve iş makineleriyle kapatılması üzerine iniş gerçekleştiremedi.

Çardak ilçesinde havalimanı yolunda toplanan vatandaşlar da darbeci askerleri engellemeye çalıştı, bir kadın da askerin elinden aracın anahtarını aldı. Darbeci askerler, sabaha karşı polis ve jandarma tarafından gözaltına alındı.

Darbeci binbaşı ölü ele geçirildi

Darbe girişimi gecesi Malatya 2. Ordu Komutanlığına giden dönemin Malatya Valisi Mustafa Toprak'a nizamiyede görevli yüzbaşı ve askerler silah doğrulttu. Silahlarını çeken askerler, Vali Toprak'ı içeriye almadı.

Altay Kışlası'nda bulunan İstihkam Alayı'ndan 2 zırhlı personel taşıyıcı 2. Ordu Komutanlığına destek vermek için birliğinden çıkarken bunlardan biri Milli Egemenlik Caddesi Alt Kavşağı yakınlarında arızalandı. Vatandaşlar tarafından linç edilmek isteyen askerler polis tarafından gözaltına alındı. Zırhlı araçlardan diğeri ise çevreye rastgele ateş etti, araçlara zarar verdi. Ordu komutanlığının duvarını yıkan ancak içeriye giriş yapamayan zırhlı araçtaki darbeci asker vurularak yakalandı.

Vatandaşlar darbeye direnmek için ordu komutanlığı önünde toplanırken Malatya Büyükşehir Belediyesine ait kamyon ve iş makineleri de kışladan zırhlı araçların çıkışına engel olmak için barikat oluşturdu. Araçlardan birinin üzerine çıkan darbe karşıtı Enes Gün, kışladan açılan ateşle yaralandı.

Karargahtaki bir odadan nizamiye önündekilere ateş açan darbeci askerlerden kurmay binbaşı Fatih Kılınç ise karşı ateş sonucu ölü ele geçirildi.

Bu arada, Malatya Büyükşehir Belediyesine ait iş makineleri ve araçlar 7. Ana Jet Üssündeki uçak ve jetlerin kalkışını engelledi.

Sabaha karşı 03.18'de 2. Ordu bünyesindeki bütün birliklerin kışlalarında bulunduğunu ve emir komuta zinciri dışında bir faaliyet içerisinde olmadığını bildiren 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti ve beraberindeki komutanlar gözaltına alındı. Darbe girişiminin ardından gözaltına alınan muvazzaf askerler arasındaki en yüksek rütbeli isim olan Huduti, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Ömer Halisdemir darbenin seyrini değiştirdi

FETÖ'nün darbe girişimini gerçekleştirdiği gece Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü'nden 8 şüpheli, 6 F-16 savaş uçağını gasp etti.

Gasp edilen uçakların Ankara'daki alçak uçuşlarda kullanıldığı, bunların daha sonra darbecilerin karargah gibi kullandığı Akıncı Hava Üssü'ne indirildiği tespit edildi.

Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü'nden 15 Temmuz gecesi izinsiz uçak kaldırarak Ankara'ya giden darbeci tuğgeneral Semih Terzi, teşebbüsün seyrini değiştiren şehit Astsubay Ömer Halisdemir tarafından öldürüldü.

ırnak'ın Cizre ilçesinde TOMA ve zırhlı araçlarla yolları kapatan polis ekipleri, içerisinde eski Şırnak Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Osman Gürcan'ın da içinde bulunduğu zırhlı araçların geçişini engelledi.

Siirt Valiliğini ablukaya almaya çalışan, aralarında eski Siirt 3. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ahmet Şimşek'in de bulunduğu bazı komutanlar tutuklandı.

Dönemin Van Jandarma Asayiş Komutanı İsmail Metin Temel'e suikast düzenlemek isteyen darbeci askerler de darbe karşıtı askerler tarafından püskürtüldü.

Darbe gecesi ilk yakalanan asker o oldu

Darbe girişimi gecesi Bursa Garnizon Komutanlığında görevli bir uzman çavuş, ülke yönetimine el konulduğunu ve sözde "Bursa Sıkıyönetim Komutanlığı"na İl Jandarma Komutanı Albay Yurdakul Akkuş'un atandığını içeren korsan bildiriyi Garnizon Komutanı Tümgeneral Seyfullah Saldık'ın yanına giderek verdi. Yurdakul Akkuş tarafından gönderildiği iddia edilen bu uzman çavuşu yumruklayan Tümgeneral Saldık, komutanlık kapısına gelen Akkuş'u da darbeyle ilgili bir teşebbüste bulunmaması konusunda uyardı ve durumu Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına bildirdi.

Akkuş hakkında hemen gözaltı kararı çıkarıldı. Saat 01.00 sıralarında yakalanan Akkuş, Türkiye'deki darbeci subaylar arasında ilk gözaltına alınan kişi oldu.

Çankırı'da, 15 Temmuz gecesi 28. Mekanize Piyade Tugay Komutan Yardımcılığına inen bazı helikopterlere cephane yüklenerek darbecilere gönderildiği iddia edildi.

Darbe girişiminin ardından ortadan kaybolan Çankırı Garnizon Komutanı İstihbarat Kurmay Albay Yusuf Bayazıt, bir süre sonra Eskişehir'de saklandığı yerde yakalanarak Çankırı'ya getirildi.

Darbecilerin kullandığı F-16'lara yakıt ikmali

İncirlik 10. Tanker Üs Komutanlığından havalanan 3 tanker uçağı, darbecilerin kullandığı F-16'lara havada 20'den fazla yakıt ikmali yaptı.

10. Tanker Üs Komutanlığı giriş nizamiyesinde önlem alan polisler ile darbeci askerler arasında gerginlik yaşandı.

Eski Binbaşı Osman Tunahan Berk ve Üsteğmen Hasan Şahna, sivil bir araçla nizamiyeden ayrılmak isterken kendilerini durduran polise uzun namlulu silahları doğrulttu. Eski Üs Komutanı tuğgeneral Bekir Ercan Van da darbeci 2 subayın üsten çıkabilmesi için polisle tartıştı ve bir manga askeri nizamiyeye çağırdı.

Mersin'de darbe girişimi sırasında eski Deniz Kuvvetleri Akdeniz Bölge Komutanı tuğamiral Nejat Atilla Demirhan, eski 3. sınıf emniyet müdürü Hasan Basri Dağdelen'in telsizini alıp sözde sıkıyönetim bildirisini okumaya çalıştı ve bu polisler tarafından engellendi. Demirhan ve Dağdelen, darbe girişiminin sabahında gözaltına alındı.

Hatay 2. Hudut Alay Komutanlığında 15 Temmuz'da yapılan sancak ve devir teslim törenine katılan tam teçhizatlı askerler, törenin ardından sınır birliklerine gönderilmedi. Aralarında eski 39. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Hasan Polat'ın da bulunduğu 45 kişi gözaltına alındı.

Milli iradeye sahip çıkan vatandaşlar darbecilere dur dedi

Edirne'nin Karaağaç Mahallesi'ndeki birliklerden çıkış yapan personel zırhlı taşıyıcılar ve tanklar, emniyetin Meriç Köprüsü'nü araçlarla kapatması üzerine geçemedi. Aynı nehir güzergahı üzerindeki Süvari Köprüsü'ne giden darbeci askerler, kamyon ve araçlarla kapatılan köprüden geçemeyince kent merkezine ulaşamadı. Sabaha karşı da askeri araçlar yeniden sokağa çıkmak istedi ancak halkın direnişi sayesinde emellerine ulaşamadı.

Kırklareli'nden zırhlı araçlarla İstanbul'a gitmeye çalışan darbeci askerlerin ilerlemesini milli iradeye sahip çıkan vatandaşlar önledi. Otoban gişelerinde tank ve askeri araçları durduran vatandaşlar, yola patates çuvalları, motosikletler ve araçlarını koyarak darbecileri engelledi.

Halkın direnişi "milletin büyük destanı" olarak tarihteki yerini aldı

Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, 16 Temmuz'da saat 12.57'de Çankaya Köşkü'nde yaptığı açıklamayla hain darbe girişiminin bastırıldığını duyurdu.

Darbe teşebbüsüne karşı ülkenin her köşesinde Türk milletince gösterilen direniş ve kararlı duruş, "demokrasinin zaferi, milletin büyük destanı" olarak tarihteki yerini aldı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN