Arama

Seyyahların gözünden Osmanlı'da Ramazan

Kanuni devrinde Avusturya elçisi sıfatıyla İstanbul'da bulunan Busbecq'in hatıralarında Osmanlıların Ramazan ayını idrak edişini anlattığını biliyor muydunuz? Dünyaca tanınmış seyyahların kaleme aldıkları hatıralar, Osmanlı'nın gündelik hayatına dair önemli bilgiler ihtiva ederler. Sizler için, seyyahların gözünden Osmanlı'da Ramazan nasıldı? Kısaca derledik.

Kanuni Sultan Süleyman devrinde Avusturya elçisi sıfatıyla İstanbul'da bulunan Busbecq, hatıralarında Osmanlıların Ramazan ayını idrak edişini anlatır.

Oruç ile ilgili verilen bilgilerde -diğer semavi dinlerde de uygulandığından- seyyahların anlatımlarında farklılıklar dikkat çeker. Ramazan ayında dini hassasiyetlerin arttığını gözlemleyen Ogier Ghislain de Busbecq; "Hatta değil şarap içmek, kokusundan uzak durmayana kötü ve ahlaksız gözüyle bakarlar." şeklinde bu konuyu hatıralarına düşer.

  • 3
  • 21
Dernschwam
Dernschwam

Busbecq'in heyetindeki Dernschwam, Ramazan ayının genel görünümünü şu sözleriyle resmeder:

"30 Temmuz 1554'te Türkler İstanbul'da oruç tutmaya başladılar. 29 Temmuz'da Ay'ı görmüşler. Herkesin haberi olsun diye minarelere kandiller astılar. Yağmur ve rüzgâr zarar vermesin diye üstlerini kapadılar. Bu kandilleri akşam yakıyorlar. Tüm gece boyunca yanıyor. Akşama kadar hiçbir şey yemiyorlar. Akşam yıldızlar görününce ne bulursa yiyorlar. Yemek ayrımı yapmıyorlar. Ertesi gün açlığa dayanabilmek için uykularını alıp tekrar kalkarak gece yemek yiyorlar."

  • 4
  • 21
Gerlach
Gerlach

Seyyahın müşahede ettiği Ramazan ayı tam yaz sıcaklarına denk gelir ve şu cümleleri ibadetin zorluğuna işaret eder: "Açlığı ve susuzluğu unutmak için günde birkaç kez uyuyorlar." Gerlach da "Sadece yolcular, hastalar ve savaşanlar oruçtan muaftır." diyerek bu kimseleri kaydeder.

25 Aralık 1573'e denk gelen Ramazan ayını İstanbul'da geçiren Stephan Gerlach gözlemlerini şöyle anlatır:

"Gökte Yeniay'ın görünmesi ile başlayan Ramazan bir ay sürüyor. Bütün gün boyunca hiçbir şey yemez ve içmezler. Akşam vakti camilerin minareleri çevresinde bir taç gibi dolanan kandiller yanıncaya kadar tamamen aç gezerler. Kandiller yandıktan sonra da bütün gece boyunca yiyip içerler. Kandiller yanınca sokaklarda bir bağrışma kopar. Dilenciler yollara dökülerek evden eve dolaşırlar."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN