Mevsimsel duygu durum bozukluğu: Kış Depresyonu
Havaların soğumasıyla birlikte metabolizmamız hareket olmadığı için yağ dokusunu korumaya başlar. Bu nedenle kışın kilo alımı daha kolay olur. Sürekli yeme hissi, özellikle tatlı, şekerli, hamur işi gıdalara yönelim artar. Hareketin azalmasıyla da depresyon kendini bariz şekilde gösterir. Mevsimsel duygu durum bozukluğu olarak bilinen kış depresyonu ortaya çıkar ve kişinin motivasyonunu düşürerek, yaşama dair hislerini kaybetmesine neden olur. P
◾ Mevsimsel duygu durum bozukluğu olarak bilinen kış depresyonu kişinin motivasyonunu düşürerek, yaşamdan zevk alamama, içe kapanma ve sosyal ortamlardan uzaklaşarak giderek yalnızlaşma gibi sorunlara yol açıyor. Kişinin duygularıyla dışa cevap verebilme sürecini olumsuz yönde etkiliyor.
Kış depresyonu; tipik ve atipik olarak ikiye ayrılır. Tipik olanda enerji kaybı, baygınlık ve kötü duygulanım yaşanırken atipik kış depresyonunda kilo alma, karbonhidratlı yiyecek tüketme isteği ve uykusuzluk belirtileri görülür. Kış tipi depresyon sonbahar ya da kış aylarında başlayıp yaza kadar devam eder. Ancak aralık, ocak ve şubat aylarında şiddetini artırır. Ancak diğer mevsimlerde hastalar tamamen düzelir.
Kadınlar, erkeklere oranla 2 kat daha fazla depresyona girmektedir. Gebelik ve loğusalık dönemleri, hormonal değişiklikler, yaşanan travmalar, duygusal açıdan daha hassas olan kadınlardadepresyon sorununu daha çok ortaya çıkarmaktadır.
◾ Uzman yardımı almak, sosyal yaşamdan kopmamak, egzersiz yapmak ve keyif alınan insanlarla vakit geçirmek çoğu zaman kış depresyonuna çare olabiliyor.
◾ Kışın güneşli gün sayısı diğer mevsimlere göre daha azdır. Güneşin etkileri azaldığından, hüzün ve çaresizlik duyguları ortaya çıkmaktadır. Soğuk günlerde tercih edilen koyu renkli kıyafetler bile psikolojik açıdan olumsuz etkiye sahiptir.
◾ Gün ışığı ise insana mutluluk veren seratonin hormonunun salgılanmasına yardımcı olmaktadır. Bu nedenle güneşli günlerde insanlar daha neşelidir.
◾ Kışın havanın soğuk olması nedeniyle kapalı mekanlarda geçirilen zamanın uzaması insanları sosyal ortamlardan da uzaklaştırmaktadır. Bu da kişinin sosyal açıdan yalnızlaşmasına yol açmaktadır.
◾ Özellikle alışveriş merkezleri gibi yerlerde viral kaynaklı enfeksiyona yakalanma riski de yüksektir ve enfeksiyonun yol açtığı hastalıkların uzun süre devam etmesi kişinin psikolojisini olumsuz etkiler.
◾ Kış depresyonundan etkilenen kişilerde keyifsizlik, mutsuzluk gibi ana belirtiler ortaya çıkar.
◾ Hastalığın teşhisi için kullanılan belirtiler ise çökkünlük, halsizlik, yorgunluk, uyku düzensizliği, iştah düzensizliği, dikkat dağınıklığı ve unutkanlıktır.
◾ Bireylerin toplumla bütünleşmesi sonucu oluşan toplumsal uyum ortadan kalkar ve asosyalizasyon süreci başlar. Sonuç olarak kişide kararsızlık, 'hayat boş' hissi, yaşama sevincinin kaybı ve olumsuz düşüncelerin tekrar tekrar zihinde oluşmasıyla depresyon ortaya çıkar.
Bu belirtiler, günün nerdeyse tamamında olmalı ve en az iki hafta sürmelidir.
◾ Bu depresyonun biyolojik bir tarafının olduğu da unutulmamalı... Beyindeki hormonlar da depresyonun oluşumunda etkilidir. Bu hormonların başında seratonin ve melatonin gelmektedir. Özellikle kış aylarında beyindeki melatonin oranı artar ve seratonin hormonu seviyesi düşer. Böylece depresyona yatkınlığı olan kişilerde mevsimsel özellikli depresyonun görülme ihtimali ortaya çıkar.
◾ Düzenli fiziksel aktivite yapmanın insan vücudu üzerinde birçok olumlu faydaları da vardır. Vücuttaki organ ve sistemlerin daha uzun süreli ve sağlıklı bir şekilde fonksiyonlarını devam ettirmesine, bağışıklığın güçlenmesine, birçok hastalığa karşı direnç kazanmaya yardımcı olur.
◾ Kış depresyonu ile başa çıkmak için; düzenli, dengeli ve sağlıklı beslenmeye gayret edin.
◾ Havanın iyi olduğu günlerde mutlaka 30-60 dakika arasında dışarı çıkın ve mümkünse kısa yürüyüşler yapın.
◾ Sabah erken kalkın, gece erken yatın ve gün boyu gün ışığından maksimum seviyede yararlanın. Uyku düzeni için planlama yapın, düzeninizi bozacak faaliyetlerden uzak durun, fazladan kesinlikle uyumayın. Eğer çok yorgunsanız, 10-15 dakika gözlerinizi kapatıp kendinizi dinleyin.
◾ Zamanınızı etkin ve planlı kullanın. Sosyal medya alışkanlığınız varsa kısıtlamaya gidin.
◾ Kapalı mekanlarda fazla vakit geçirmemeye çalışın.
◾ Öğün saatlerini atlamayın. Sağlıklı ve dengeli beslenme konusunda kurallar koyun, mümkünse günlük 3 öğün yemek yiyin.
Avokado, kivi, mango ve papaya gibi tropik meyveler seratonin öncülü olan triptofandan zengindir. İki günde bir de olsa tüketme imkanınız varsa tüketin.
◾ Sosyal olmaya çalışın ve dostlarınızla vakit geçirin. Hafif ve rahat kıyafetler giyinin, kıyafetlerde canlı renkleri tercih edin. Yaşadığınız ortamı parlak renklerle canlandırın. Canlı ya da yapay çiçek bulundurun. Bulunduğunuz yerde güneş parlamıyorsa, hayalinizde güzel, güneşli bir ekran canlandırın. Güneşli bir günün sıcaklığını hissedin ve derin bir şekilde nefes alın.
◾ Olumsuz içerikli, cinayet, suç felaket gibi olayları, haberleri okumayın, izlemeyin. Nezle ve diğer hastalıklardan korunun. Yağlı yiyecekler yerine protein, vitamin ve mineral içeren yiyecekleri tüketin. Yeni hobiler edinin.
Mevsimsel depresyonda bir depresyon türdür. Çoğunlukla kış depresyonu sonbaharın sonu ya da kış aylarının ilk başlarında başlar ve bahar veya yazın güneşli günlerine kadar devam eder. Yaş konusunda bir kriter olmamasıyla birlikte 20'li ve 30'lu yaşlar arası sıklık göstermektedir. Hem kadınlarda hem erkeklerde mevsimsel depresyon yaşanıyor, kadınlarda görülme olasılığı biraz daha yüksektir. Mevsimsel depresyon güneşin azlığının hormonları olumsuz yönde etkilemesi üzerine yaşanır. Mutluluk hormonu adı verilen serotonin azalıyor ve melatonin adı verilen hormon artıyor ve bizde kış depresyonun ortaya çıkmasına neden oluyor.
◾ Havaların erken kararması ve hormonal değişiklikler kış depresyonunu tetikliyor. Açık havada geçirilen zamanın azalması, gün ışığını yeterince alamama, fiziksel hareket eksikliği ve stres gibi etmenlerin kış depresyonuna yol açıyor. Bu nedenle öncelikle yaşam tarzınızı değiştirmeniz gerektiğinin bilincinde olun.
◾ Hayat tarzı değişikliğinin yanı sıra ilaçlarla tedavi ve psikoterapiler hastalığın tedavisinde kullanılmalıdır. Özellikle TMS tedavisi ve mevsimsel özellikli depresyonda kullanılan yüksek ışık terapisi kullanılan tedaviler arasındadır. Bu tedaviler, hastaya özel olarak uygulanmalıdır.
Depresyonların genellikle 6 ay civarı sürdüğü belirtilir; 2 ila 6 ay arasında da sürebilir ancak daha uzun sürenler de olabilir.