Issızlığın ortasındaki on bin yıllık Türk kabilesi: Duhalar
Türkiye'nin iki katı büyüklüğündeki Moğolistan'da ıssızlığın ortasında yaşayan Duha Türklerini daha önce hiç duymuş muydunuz? Ya da dünyada nüfusun en seyrek olduğu yerlerden birinde, geyik sürüleriyle izole bir hayat sürdürdüklerini? Sizler için, on bin yıllık Duhaların ilginç hayatlarını derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Dünyada artık çok az insanın yaptığı ve nesilden nesile geçen kartallarla avlanma geleneğine de burada hala rastlamak mümkün. "Kartalla avlanan avcı" olmak yalnızca bir ünvan değil, bir yaşam tarzının da simgesidir. Bu avcılar ise kartallar sayesinde tilki veya marmot gibi daha küçük hayvanları avlıyor.
Aslında bu tip halklar Asya'nın her yerinde bulunabilir fakat Duhaları diğer göçeme halklardan ayıran en büyük özellikleri; Tibet sığırı, deve, keçi ya da at yerine ren geyiği besiciliği yapmaları ve kurtlarla yaşamalarıdır.
Duhaları görmek için, Güney Sibirya sınırlarına yapılacak zorlu yolculuk için önce başkent Ulanbator'dan 35 bin nüfuslu Mörön'e uçakla, oradan kara yoluyla Tsaganur'e doğru yola çıkılır. Mörön'den çıkınca yolun sadece ilk 1 saatlik kısmı asfalttır. Yol boyunca at, koyun, keçi, yak sürülerine rastlanılır ve asfalt yol bittikten sonra mevsim kışsa heyecanlı ve kimileri için korkutucu, güneyinden kuzeyine 160 kilometre uzunluğundaki Hövsgöl kısmı başlar. Bu yolculuk da 2 saat sürer. Göl üzerinde gidilmesiyle Tsaganur yolu birkaç saat kısalabilir. Yazın ise gölün batısından yine orman ve düzlüklerden geçerek Tsaganur'a gidililebilir.
Göl üzerindeki yolculuk bittikten sonra en zor kısım başlar. Ormanın içinde, bazen yine buz tutmuş bir nehir yatağında, kimi zaman da düzlüklerde saatler süren bir yolculuk yapmak gerekir. Neredeyse yolun olmadığı bölgelerde önceki araçların izleri takip edillmellidir.
Göz alabildiğince uzanan arazide lastik izlerini takip ederken yol bir anda üçe, dörde ayrılabilir ya da etrafta paralel devam eden başka patikalar göze çarpabilir. Bu yüzden Moğollar, "Her Moğol'un kendi yolu vardır." ata sözünü hatırlanmalıdır. Bölgeyi bilmeyenlerin ise kaybolma ihtimali oldukça yüksektir. Kullanılan araca göre Duha Türklerine ulaşan yol 8-12 saat sürebilir.
Tsaganur'da nüfusun çoğunluğunu Moğollar oluşturuyor. 263 aileden oluşan 700 kadar Duha Türkü'nün bir kısmı da bu ilçede yaşıyor. Duha Türklerinin kalan kısmının yurt edindiği taygalar ise Tsaganur'a kışın arazi araçlarıyla gidilirse 1 saat uzaklıktadır. Taygaya kışın gitmek daha kolay çünkü yol üzerindeki bataklık alan buz tutmuş olur ve araçların geçmesine imkan tanıyor. Yazın ise çamur nedeniyle yürümek ya da at kullanmak gerekiyor. Günümüzde, her iki taygada toplam 60 hane var.
Eskiden yün kumaşlar ve hayvan postlarıyla muhkemleştirdikleri çadırlarda yaşayan Duhalar, artık kütükten yapılmış evlerde yaşıyor. Yazları yine çadırlara geçerek yaşamlarını devam ettiriyorlar. Kış soğuğundan korunmak için yeterli olmayan kütük evlerin içi izolasyon amacıyla çadır bezi, muşamba, halı gibi malzemelerle kaplıdır. Tek göz evin ortasındaki soba tek ısı kaynaklarıdır. Yemek yapmak için kullandıkları sobada buharda pişirdikleri mantılar misafirlerine sundukları başlıca ikramlardan biridir. Geyik sütünden yapılmış çay ve peynir gibi ürünler ise Duhaların temel gıdaları arasındadır.
Duha Türkleri için geyik, hayat demektir. Ren geyiği sürüleri besleyen Duha Türkleri, bu hayvanlar sayesinde hayatta kaldıklarını düşünüyor. Geyiklerin eti, sütü, postu, yünü, boynuzu, kısacası her zerresi Duhaların temel gıda ve geçim kaynağıdır. Bundan elde ettikleri hayatlarını idame etmek için kullanıyorlar.
Ren geyikleri Duhalar için aynı zamanda taşımacılıkta da kullanılan bir binek hayvanıdır. Yük taşımada kullandıkları geyikleri at gibi sürüyorlar ama bu sadece çok soğuk kış mevsiminde mümkün çünkü geyikler havalar ısındıkça dayanıklılığını kaybediyor. Duhalar da bu nedenle geyik sürülerini baharla birlikte daha yüksek yerlere götürüyor. Isınan havada binek hayvanı olarak da geyik yerine at kullanıyorlar.
Duha Türkleri, ren geyiklerinin sayısını artırmaya çalışıyor. Şu anda ilk taygada 600, daha uzaktaki ikinci taygada bin kadar geyikleri var. Bu yaz geyiklerin yavrulamasıyla bu sayının 2 bine ulaşması hedefleniyor.