Dünya tarihine yön vermiş Müslüman bilim insanları
Batı'nın kendi icadı veya çalışmaları olarak aksettiği birçok yenilik, aslında adeta güneşin doğuşu gibi şarktan kendini göstermişti. Birçok İslam bilim adamının yaptığı çalışmalar, keşifler ve icatlar hem şaşırtıcı hem de hayranlık uyandırıcı nitelikte. Üstelik Batı medeniyetlerinde de kendilerine hatırı sayılır şekilde yer edinmişler. İslam bilim dünyasının parlayan güneşlerini ve bize bıraktıklarını sizler için derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Batıda Albategnius, Albategni veya Albatenius olarak tanınan Battani'nin tam ismi Ebû Abdullah Muhammed ibn Cabir ibn Sinân el-Rakkî el-Harranî el-Battânî'dir. Babası, Cabir ibn Sinan el-Harranî, Harran'da astronomik alet yapımcısıdır.
Battânî, devrinin en önemli astronomi ve matematikçisiydi. Rakka'da özel bir gözlemevi kurmuş ve burada 887 – 918 tarihleri arasında son derece önemli gözlemler yapmıştı. Güneş, Ay ve gezegenlerin hareketlerini gözlemlemiş, yörüngelerini doğru bir biçimde belirlemeye çalışmıştı. Güneş yılını 365 gün 5 saat 46 dakika 24 saniye olarak belirledi. Güneş ve Ay Tutulmaları ile ilgilenmiş, mevsimlerin süresini büyük bir doğrulukla hesapladı. Ayrıca, ekliptiğin eğimini de dakik olarak belirlemeyi başardı.
Aynı zamanda matematikçide olan Battânî, bu alanda da son derece önemli çalışmalar yapmıştır. Dik üçgenleri inceleyerek geometrideki temel kavramlardan sinüs, kosinüs, tanjant, kotanjant, sekant ve kosekantın tariflerini yapan ve bunları gerçek anlamda ilk defa kullanan kişidir. Battânî, trigonometrik formüllere ulaşmış ve bunları astronomik hesaplamalarda kullanmıştır. Tanjant üzerinde çalışmış ve bir tanjant cetveli hazırlamıştır.
Ebu'r-Reyhan Muhammed b.Ahmed al- Bîrûnî al-Harizmi ya da bilinen adıyla Bîrûnî ya da Beyrûnî, batıda Alberuni veya Aliboron olarak bilinir. O, astronomi, geometri, matematik, coğrafya, jeodezi, tıp, eczacılık, madencilik, etnoloji, tarih, toplum ve beşeri bilimlerde birçok ilki gerçekleştirerek aradan geçen bin yıla rağmen eserleriyle hala bilim dünyasını aydınlatmaya devam ediyor.
Bîrûnî, matematiğin trigonometri dalında çağına göre çok değerli çalışmalar yapmış ve trigonometriye yön vermiştir. Trigonometri fonksiyonlarının birer oran ve sayı niteliğinde olduğunu söylemiştir.
Bîrûnî'nin, dünyanın yuvarlaklığı ve döndüğü üzerinde durduğu biliniyor. Yer çekiminin tespitini yaptı. Güneşin yerden uzaklığı, sabit ve gezegen yıldızların durumları ve ayın hareketi hakkında gözlemler yapmıştır. Özellikle fiziki coğrafyanın gelişmesinde etkili oldu. Şehirler arasındaki mesafeleri ölçmüş, enlem, boylam ve dünyanın çevresi üzerinde çalışmalar yapmıştır. Henüz yirmi yaşlarındayken yarıçapı 10 arşın olan bir küre yaparak ülkelerin yerlerini işaretlemiştir.
Tıp biliminde de deneyleri vardı. Gazneli Sultan Mesûd'un gözünü o tedavi etmişti. Eczacılıkta da ünü büyüktü. Tıpta psikiyatriye önem vermiş, sesle telkinin etkisini değerlendirmişti. İlaçlar hakkında bilgi vermiş, ilacın yararı kadar yan etkisini bilmenin de tedavide önemli olduğunu vurgulamıştı. Botanikle uğraşmış, hayvanlarla ilgili gözlemler yapmış, ışığın hızının sesten çok olduğunu saptamış, 29 maddenin özgül ağırlığını ölçmüştür. Bu ölçüler bugünün bilgisinin vardığı sonuçlara yakındır.
Takvim ve kronoloji açısından zamanına göre İslam dünyasında çok geniş kapsamlı çalışmalar yaptı. Bu çalışmalarına kanıt olarak olağanüstü bir kaynak niteliğindeki Asar ul-Bakiye anil-Kurun İl-Haliye adlı eserini gösterebiliriz. Al-Kanun ul-Mes'ûdî adlı eseri de astronomi açısından çok değerli bir kaynak. Oruç ve namaz vakitleri, İslam'da astronomiye olan gereksinmeyi arttırmıştır. Me'mun zamanında önem kazanan rasat işleri gittikçe gelişmiş ve Bîrûnî ile önemli bir aşamaya ulaşmıştı.
Bîrûnî, felsefeyle de uğraşmıştır. Hint, Yunan ve İslam felsefesinin bazı konularının karşılaştırmasını yapmıştır. Felsefeyi bilimlerin sonuçlarının sistematiği gibi görmüş ve insanı mutluluğa götüren bir disiplin olarak anlatmıştı.