Tarihin ilk biyolojik savaşı
Tarih boyunca kendisine ait olmayan coğrafyalar üzerinde sayısız savaş ve çatışmanın mimarı olan ABD kendi kanlı tarihini ve katliamlarını unutmuş gibi görünüyor. Tüm dünyaya "demokrasi dersi" veren bu ülkenin döktüğü kanı, onlar unutsa da tarih unutmuyor. Peki, tarihin ilk biyolojik savaşı nasıl gerçekleşti?
Giriş Tarihi: 14.09.2019
15:34
Güncelleme Tarihi: 17.12.2022
17:02
YERLİLERİ KURTLARA BENZETTİLER
Kızılderililere tahammül edemeyen bu zorbalar; onları "halk" olarak bile görmüyordu. ABD'nin kurucusu ve ilk Başkanı George Washington'un sözleri de tezi doğruluyordu. Washington, yerlileri vahşi kurtlara benzeterek, "Bu vahşi hayvanların tamamen imha edilmesi gerekiyor" diyordu. Sonuçta da öyle oluyordu. ABD'nin bir başka Başkanı Theodore Roosevelt de Washington'dan geri kalmıyordu: "Ben en iyi yerli (Kızılderili) ölü yerlidir demek istemiyorum ama 10'da 9'u öyledir" diye konuştu.
Bartolome de Las Casas'ın yazdığı 'Kızılderili Katliamı' adlı eser, zulmü şöyle anlattı:
"Sırf eğlence olsun diye, kadın erkek demeden yerli halkın ellerini, burunlarını ve kulaklarını kesip kopardıklarını ve bunun bölgenin değişik yerlerinde defalarca tekrarlandığını kendi gözlerimle gördüm.''
ABD'nin resmi devlet politikalarından biri Kızılderili soykırımıydı. Bu katliam Nazi Almanyası'nda Yahudilere karşı uygulanan soykırımdan daha vahşi bir soykırımdı.
ABD yetkilileri, Kızılderili kellesi başına 5 dolar ödüyordu. İlk biyolojik silah, Kızılderililer üzerinde uygulandığını biliyor muydunuz? ABD hükümeti sürgüne gönderdiği Kızılderililere dağıttığı kıyafetlerin üstüne çiçek mikrobu sıkarak çok sayıda insanın öldürülmesi sağladı.
Soykırımın bir diğer yöntemi ise Kızılderililerin açlıktan ölmesi için, temel besin kaynağı olan bizonların toplayıp öldürülmesiydi. Bu vahşi soykırımla ilgili ABD'li yetkililer oldukça ilginç bir açıklama yaptı: ''Sonuna kadar öldürmedikçe soykırım sayılmaz!''
12 Ekim 1492 tarihi, Kızılderililer için vahşetin günüdür. Amerikalıların kutladığı Şükran Günü ise hasata ve geçmiş yılın tüm nimetlerine şükretmek için kutlanan bir ulusal bayramdır. Kısacası, Amerikalıların kutladığı Şükran Günü, onlar için kendi halklarından milyonlarca yerlinin soykırımı, vatanlarının gasp edilmesi anlamına geliyor. Kızılderililer ise bugünü ''Yas Günü'' olarak kutluyor.