Tarihi Eser Kurtarıldı: En Eski Türk Kitabesi 23 Yıl Sonra Bulundu!
Anadolu Türk tarihi açısından büyük önem taşıyan ve Danişmendli Beyliği dönemine ait olan Cin Camii kitabesi, 23 yıllık bir arayışın ardından bulundu. Malazgirt Zaferi sonrası Anadolu'ya gelen Türklerden kalma en önemli tarihi eserler arasında gösterilen ve üzerinde Danişmendli hükümdarlarından Gümüştekin'in adının geçtiği bilinen bu eşsiz kitabe, 13 Mart 2002'de çalınmıştı.
➡ Tokat'ın Niksar ilçesinde 23 yıl önce çalınan, Malazgirt Zaferi sonrası Anadolu'ya gelen Türklerden kalan en eski ve önemli eserlerden biri olan Cin Camii Kitabesi, Jandarma'nın titiz operasyonuyla bulunarak devlet korumasına alındı. Kitabe, Danişmendli Beyliği'nin tarihine ışık tutan eşsiz bir belge niteliği taşıyor.
➡ Eserin tarihi değerine dikkat çeken şehir tarihi araştırmacısı ve yazar Dr. Danışmend Hüseyin Şahin, şu bilgileri verdi:
"Danişmendli dönemine tarihlenen kitabe, Malazgirt'ten sonra Anadolu'ya gelmiş Türklerin yapmış olduğu eserlerden kalma en eski Türk kitabesidir. Niksar, UNESCO geçici miras listesinde yer alan bir şehir. Bu nedenle Danişmendli kültür mirasının en yoğun olduğu yerlerden. Bu kitabe, hem Anadolu Türk tarihi hem de Danişmendli tarihi açısından çok önemli bir yere konumlanmaktadır."
Dânişmendliler'den kalan dini yapıların en eskisi
Dr. Şahin, kitabede yazılı olan ifadenin önemini de vurguladı: "Üzerinde, 'Bu mübarek mescidin yapılmasını, Gümüştekin oğlu Melik Salar Aydoğdu, Allah'ın rızasını kazanmak için şanı yüce olan Allah'ın sayesinde H. 555/M. 1160 senesinde emretmiştir' ifadesi yazılı."
2002 yılından beri aranan ve Cin Camii adlı küçük bir mescidin kitabesi olan bu kıymetli eserin kurtarılması, Niksar ve Türk tarihi için büyük bir kazanım olarak değerlendiriliyor.
Anadolu'nun kadim Türk yerleşim yerlerinden biri olan Tokat'ın Niksar ilçesi, özellikle Danişmendli Beyliği'ne başkentlik yapmış olması nedeniyle zengin bir kültürel mirasa ev sahipliği yapıyor. Bu mirasın en kıymetli parçalarından biri olan Cin Camii Kitabesi, 13 Mart 2002 tarihinde çalınarak uzun yıllar sürecek bir kayıp dönemine girdi. Cin Camii Kitabesi, üzerinde Danişmendli hükümdarlarından Gümüştekin'in adının geçtiği bilinen ilk ve tek kitabe olması sebebiyle paha biçilmez bir değere sahipti. Kitabeyi bu denli önemli kılan şey, Anadolu Türk tarihinin erken dönemlerine ışık tutan nadir bir birincil kaynak olmasıdır.
Danişmendli Beyliği, Malazgirt Zaferi'nin (1071) ardından Anadolu'da kurulan ilk ve en güçlü Türkmen beyliklerinden biridir. Beylik, kuruluşundan yıkılışına kadar Anadolu Selçuklu Devleti ve Haçlı Seferleri'ne karşı tampon bölge görevi görmüş, Anadolu'nun siyasi ve kültürel yapısının şekillenmesinde belirleyici olmuştur.
Beylik, adını kurucusu Danişmend Gümüştekin Ahmed Gazi'den alır. 1071 Malazgirt Zaferi'nden sonra Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan tarafından Anadolu'nun fethiyle görevlendirilen komutanlardan biri olan Danişmend Gazi, Tokat, Sivas ve Kayseri bölgelerinde hızla yayılarak beyliğin temellerini attı.
Danişmendliler, Anadolu'nun merkez ve kuzeydoğu bölgelerinde geniş bir alana hükmetti. Başlangıçta Niksar (Neokaisareia) başkent olarak kullanılırken, daha sonra Sivas ve Kayseri gibi önemli şehirler de merkezler arasına katıldı.
Danişmendliler, özellikle Birinci ve İkinci Haçlı Seferleri sırasında, Anadolu'nun savunulmasında kritik bir rol oynamıştır. Danişmend Gazi, Birinci Haçlı Seferi (1096-1099) sırasında Haçlı ordularına karşı direnen ve onlara ağır kayıplar verdiren liderlerdendir. Hatta 1101'deki Haçlı Seferi'nde ele geçirdiği Antakya Prensi Bohemond'u uzun süre esir tutması, beyliğin uluslararası alanda tanınmasını sağlamıştır.
Danişmendliler, Anadolu'nun en güçlü iki devleti olan Anadolu Selçukluları ile sürekli bir rekabet ve bazen de işbirliği içinde oldular. Zaman zaman Selçuklu topraklarına akınlar düzenleseler de, dış tehditler karşısında genellikle birleşmeyi tercih etmişlerdir. Melik Gümüştekin (Cin Camii Kitabesi'ndeki Gümüştekin'in babası), Selçuklu Sultanı I. Kılıçarslan'ın vefatının ardından bir süre Anadolu'da gücü elinde tutmuştur.
Beylik, Danişmendli hükümdarlarının ölümüyle birlikte hanedan üyeleri arasında çıkan taht kavgaları sonucu zayıflamaya başladı. Bunun üzerine Anadolu Selçuklu Sultanı II. Kılıçarslan, 1175 yılında Sivas kolunu, ardından da diğer kolları ortadan kaldırarak Danişmendli topraklarını Selçuklu Devleti'ne kattı. 1178 yılında Malatya kolunun da Selçuklu hakimiyetine girmesiyle Beylik resmen sona erdi.
Danişmendliler, Anadolu'nun İslamlaşma ve Türkleşme sürecine sadece siyasi değil, aynı zamanda kültürel ve ilmi alanda da büyük katkılar sağlamıştır. Cin Camii Kitabesi örneğinde olduğu gibi, Danişmendli mimarisi, erken dönem Anadolu Türk sanatının ilk örneklerini sunar.
Örnekler: Kayseri Ulu Camii, Sivas Ulu Camii ve Cin Camii gibi yapılar, Beylik döneminin sanatsal izlerini taşır. Bu eserler, genellikle sade, sağlam ve işlevsel mimari özellikleriyle dikkat çeker.