Osmanlı'ya ait bilinmeyen 12 antika
Yavuz Sultan Selim'in hançerinin ön yüzündeki harflerin rakam değerinin 66 olduğunu ve bu sayının, Allah sözcüğünün ebced değeriyle aynı olduğunu biliyor muydunuz? Ya da Sultan Abdülmecid döneminde yapılan zümrütlü askının, Surre Alayı ile Hz. Peygamber'in kabrine gönderilmek için yapıldığını? Sizler için, Osmanlı'ya ait bilinmeyen 12 antika eseri derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Bu zırh takını, gömlek, pantolon, eldiven, kemer, kolçak ve peçenekli miğferden oluşmaktadır. Gömleğin yaka kenarları, dirsek hizasındaki kol ağızları ve eteği altın zincir örmektedir. Göğüs üzerinde elmaslı üç sıra altın çapraz ve üzerleri elmaslarla işli yuvarlak, güneş biçimde büyük madalyonlar vardır.
Yakası elmaslı küçük yuvarlak ve dikdörtgen paftalarla süslüdür. Yaka etrafındaki zincir örme bordürün uçları incilerle bezenmiştir. Ortaları elmaslı küçük altın paftalar, eldivenlerin üzerine ve pantolonun dizden aşağı kısmına da serpme olarak yerleştirilmiştir.
Metal ve iplik iplikle dokunmuş olan kemerin tokası, kılıç askısının paftaları altındandır ve rozet biçimindedir. Bu paftalar oyma tekniğinde işlenmiş, üzerlerinde elmas yakut ve incilerle süslenmiştir.
Kolçak üzerlerinde ortaya tam, bilek ve dirsek kısmına ise yarım ve altın oval şemseler monte edilmiştir. Bu şemseler değerli taşlarla bezelidir. Kolçağın zemini ise altın kakma işi paftalarla süslüdür. Dikey olarak yerleştirilenlerin içinde bitki motifleri, yatay paftaların içinde ise ''mübarek bad'', ''sa'adet bad'' yazıları görülür.
Askı, 55 santim uzunluğunda altın, zümrüt ve elmas ve inciden imal edilmiştir. Bu zümrütlü askı, Sultan Abdülmecid döneminde Medine'ye, Hz. Peygamber'in kabrine Surre Alayı ile gönderilmek üzere yapılmıştır.
Topkapı Sarayı'nda, mukaddes emanetlerin saklandığı Has Oda'daki askılar altın ve gümüşten yapılmış ve üzerleri değerli taşlarla süslenmiştir. Sarayın Hazine Dairesi'nde sergilenen ve çoğu farklı padişahlar zamanında Medine'ye, Hz. Peygamber'in türbesi için gönderilmiş bulunanlar da altından yapılmış, elmas, zümrüt ve incilerle süslenmiştir.
Sultan Abdülmecid dönemine ait zümrütlü askının, Medine'ye, Hz. Peygamber'in kabrine surre alayıyla gönderilmek üzere yapıldığı, üzerindeki altın bölümde yer alan dizelerden anlaşılmaktadır. Bu bölüm, kabartma dal ve yapraklar ile değişik kesimli elmaslar kullanılarak rokoko tarzında süslenmiştir.
Altın, gümüş gibi değerli madenler yanında, pirinçten imal edilmiş kıymetli ve yarı kıymetli zümrüt, ametist, akik necef gibi taşlarla süslü, üzerinde isim, işaret ve motif bulunan mühürlerin geçmişi ilk çağlara kadar uzanır.
Osmanlı İmparatorluğu'nda mühürcülük, hakkaklık, bir sanat dalı olarak gelişmiş, yaygınlaşmış ve geniş olarak kullanılmıştır. Pek çok meslekte olduğu gibi, Osmanlı'da herkes her yerde mühürcülük yapmazdı. Mühürcüler Kethüdası makamından verilmiş bir fermanla, mühürcü olurdu.