Osmanlı’nın diğer devletlere yaptığı yardımlar
Dünyada yaşanan doğal afetler ve insani krizler karşısında Türkiye, daima yardım elini uzatan, dil, din, ırk gözetmeksizin her türlü imkânı seferber eden ve bu konuda hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan bir devlet. Günümüzde olduğu gibi bu tür olaylar karşısında Osmanlı da öncü bir rol üstleniyor, dünyanın pek çok coğrafyasına yardım elini uzatıyordu. Osmanlı Devleti bu nedenle "cihanın koruyucusu olan" anlamına gelen "cihan-penah" olarak anılıyordu. Osmanlı'nın krizler karşısında yürüttüğü insani diplomasiyi ve diğer devletlere yaptığı yardımları derledik.
1880 yılında, III. Selim'in padişah olduğu dönemde İngiltere elçisi Osmanlı Devleti'nin sadık bir müttefiki olduklarını hatırlatmış ve büyük bir tahıl kıtlığı içinde olduklarını, halkın çok büyük zorluklar çektiğini belirtmişti.
Ardından imparatorluğun Tekirdağ, Çanakkale ve Mora Adası bölgelerinden buğday yardımı yapılması talebinde bulunmuştu.
Gerçekten de İngiltere'de yaşanan kıtlık ekmek fiyatlarının olağanüstü bir şekilde artmasına sebep olmuş ve çare Osmanlı'dan buğday yardımı almakta aranmıştı.
Sultan III. Selim, "İstanbul'un ihtiyacına halel gelmemek" şartını koymuş, bu sebepten Tekirdağ ve Çanakkale bölgelerinin değil Rumeli ve Anadolu sahilindeki buğdayın rayiciyle satılmasına müsaade etmişti.
Bir başka kıtlık sıkıntısına deva olan yardımdan, İrlanda'daki soylu ileri gelenler ve halkın gönderdiği teşekkür mektubu sayesinde haberdar oluyoruz.
Üstelik İrlanda soyluları ülkesindeki durumun içler acısı olduğun bildirdikleri halde birçok ülkeye başvurduklarını ancak bütün Avrupa'ya ders olacak şekilde Osmanlıların cömertçe yardımından başka bir şey elde edemediklerinden hayıflanarak bahseder.
Avrupa'da hikayesi Osmanlı'ya uzanan ay yıldızlı spor kulübü
Osmanlı'nın yardım eli Avrupa'nın mazlumlarına uzanmıştı. 1868 yılında Osmanlı padişahı Sultan Abdülaziz, Prusya Kraliçe'sinin Doğu Prusya'daki kıtlıkzedeler için açmış olduğu hayır çarşısında değerli eşyalar satın alarak katkıda bulunmuştu.
Kraliçenin teşekkürlerini içeren namesi de Kont Bismarck'ın takdim yazısıyla birlikte İstanbul'a gönderilir. Yardım konusunda hiçbir din, dil, coğrafya ayrımı yapılmadığını bir defa daha görüyoruz.
Osmanlı, ABD'ye yaşanan doğal afetler nedeniyle pek çok yardımda bulunmuştu. 1889 yılında gerçekleşen ve ABD'de "yüzyılın en büyük felaketi" sayılan Johnstown Felaketi sonrası, bölgeye ilk yardımı yapan ve ulaştıran Osmanlı olmuştu.
Talep gelmeden yardım yapan Sultan II. Abdülhamid, afetten haberdar olur olmaz afetzedeler için yapacağı gıda yardımının yanında, 200 Osmanlı Lirası (o günün değeriyle bin, bugünkü değerle en az 40 bin dolar) nakit yardımı sağlamıştı.