Osmanlı’da padişah muhafızlığı yapan askeri zümre: Solaklar
Osmanlı'da padişah muhafızlığı yapan askerlere solak denilirdi. Bu askerler cesur, kuvvetli, tecrübeli, hitabeti düzgün yeniçeriler arasından seçilirdi. Hepsi veya çoğunluğu solaktı; nedeni ise saldırı anında ilk müdahalenin beklenmeyen yerden gelmesini sağlamak içindi. Sefer zamanı solaklar, saray kapısından itibaren yaya olarak padişahın her iki yanında ve önünde yer alır, yabancı hiç kimseyi yaklaştırmazlardı. İşte Osmanlı'da padişah muhafızlığı yapan askeri zümre solaklar hakkında bilgiler...
Önceki Resimler için Tıklayınız
Saray içinde dört solakbaşı sadece muhafız bölüğünü temsilen bulunur ve padişahın yakınında olmayı rikâb-ı hümâyun ağaları ile diğer iç ağalarına bırakırdı. Düğün yemeğinde sadrazam sofrasına otururlardı. Şehzadeler sancağa çıktıkları zaman maiyetlerinde kendilerine bağlı solaklar da gönderilirdi.
Solakların başlıklarının uçları yukarıya doğru konik bir şekilde daralırdı. Ön kısmı daha düz olan bu üçgenin uç kısmının arkasına siyah tüy üstüne önceleri turna teli, sonraları bazen balıkçıl tüyü gibi çeşitli tüylerden yedi sekiz tane takılırdı; bu tüyler yelpaze şeklinde yukarıya doğru açıldığı için süpürge sorguç adı verilmişti.
Omuzlarında yaylarını, sırtlarında tirkeşlerini, bellerinde hançerlerini ve kuşaklarına zincirle asılmış olarak kılıçlarını taşırlardı. 19. yüzyıl başlarında solak teşkilâtı dağılacak kadar zayıfladı. Öyle ki merasimlerde solak olarak görev yapması için birtakım yeniçeriler bulunup giydirilerek muhafız alayı oluşturulmaya çalışıldı. Yeniçeriliğin ilgasından sonra solak teşkilâtı peyk teşkilatı ile birlikte 3 Mayıs 1829'da kaldırılmış, yerine rikâb-ı hümâyun hademesi adı verilen yeni bir bölük tayin edildi.
Yararlanılan kaynak: TDV İslam Ansiklopedisi, Zeynep Tarım Ertuğ.