İkinci Dünya Savaşı’nın seyrini değiştiren 3 önemli olay
İnsanlık tarihindeki en kanlı savaş olarak bilinen İkinci Dünya Savaşı'nın bıraktığı derin izler, savaşın sona ermesinin üzerinden 74 yıl geçmesine rağmen hala görülüyor. 60 milyondan fazla kişinin hayatını kaybetmesine neden olan savaş, yeni dünya düzeninin şekillenmesi sürecini de başlattı. Sizler için, İkinci Dünya Savaşı'nın seyrini değiştiren üç önemli olayı derledik.
Giriş Tarihi: 08.06.2019
13:35
Güncelleme Tarihi: 19.11.2019
19:10
DENEYLERE ADANAN BİR ÖMÜR
Pavlov, günlük işlerle ilgilenmezdi, bilimle alakasız olan güncel olayları takip etmezdi. Hatta 1917 de Bolşevik devrimi olduğu gün, laboratuvara 10 dakika geç gelen asistanlarına hangi sebeple geç kaldıklarını sorar. Onlar da ''Bugün devrim oldu, dışarısı çok karışık. Duymadınız mı yoksa'' derler. Pavlov ise ''dışarıda olan şeyler bizi ilgilendirmez, işimize bakalım '' cevabını verir.
Psikolojik olayların deneysel olarak incelenebileceğini düşünen Pavlov, bir deney hazırlamaya başladı. Köpek üzerinde uygulayacağı bu deneyde köpeğin doğal uyaranların dışında zil, lamba gibi uyaranlara tepki verip, salgı salgılama durumunu incelemek istedi.
Köpeğe verilen et (Koşulsuz Uyarıcı) = Salya tepkisi (Koşulsuz Tepki)
Zil sesi (Nötr Uyarıcı) = Tepki yok
Koşulsuz Uyarıcı: Doğuştan var olan öğrenilmemiş uyarıcılardır. Bu uyarıcılara verilen tepki otomatiktir ve o türdeki tüm organizmalarda görülür.
Koşulsuz Tepki: Koşulsuz uyarıcıya verilen öğrenilmemiş tepkidir. Doğuştan sahip olunan ve refleksif bir tepkidir.
Pavlov, yaptığı bu çalışmalarından sonra, aç bir köpeği ses geçirmeyen bir odaya yerleştirdi. Deneye başlamadan önce köpeğin salyasının ağzından dışarı çıkmasını sağladı ve daha sonra çıkan salya miktarını da kayıt altına aldı.
Deneye geçildiğinde ise koşulsuz şartlanmanın oluşabilmesi için köpeğe yiyecek vermeden sadece zili çalmaya başladı. Başlangıçta, normal olarak köpek herhangi bir salya tepkisi göstermedi. Pavlov daha sonra zil sesinin hemen arkasından köpeğe yemek verdi ve doğal olarak köpek salya akıtmaya başladı.
Deneyin bir sonraki adımı ise et parçaları ile zil sesini eşleştirmekti. Pavlov, et parçalarını köpeğe atmaya başladığı anda asistanları da aynı anda zili çalıyorlar, böylece köpeğin algı olarak et ile zil çalmasını eşleştirmesini istiyordu.
Bu işlem tekrar tekrar yapıldıktan sonra, zilin çalındığı fakat arkasından et verilmediği zaman da köpeğin salya salgıladığı gözledi. Fakat normalde köpeğin eti ağzına alınca salya akıtması lazımdı.