II. Abdülhamid'in bilinmeyen projeleri
Sultan II. Abdülhamid, payitahtın dört bir yanında yeni eserler yaptırdı ve eski eserleri ihya etti. Bugün İstanbul'daki 68 askeri yapıdan 37'sinin II. Abdülhamid Han'ın eseri olduğunu biliyor musunuz? Ya da Osmanlı Devleti'nin başkenti İstanbul'u marka şehir haline getirmek için dünyanın önde gelen mimarlarına ve şehir plancılarına İstanbul ile ilgili projeler çizdirdiğini? Sizler için, II. Abdülhamid'in bilinmeyen projelerini derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Rumeli ve Anadolu Yakası ile birbirinden farklı güzellikleri bünyesinde barındıran İstanbul'un, geçmişten günümüze ne büyük sorunlarından birisi hiç şüphesiz ulaşımıdır. Şehir içi ulaşım problemlerinin çözülmesinin yanı sıra boğaz ile birbirinden ayrılan iki yakanın birleştirilerek ulaşımda rahatlama sağlanması hususu, şehrin yönetenlerin ulaşımdaki en önemli gündem maddesi olmuştur.
Rumeli ve Anadolu'yu birbirine bağlamak için tarih boyunca köprü projeleri yapılmıştır. Lakin Sultan II. Abdülhamid döneminde, boğazın altından yapılacak bir tünel ile iki yakanın birbirine bağlanması hedeflenmiştir.
Cisr-i Enbubi ismiyle bilinen tüp geçiş projelerinin ortaya çıkışı, biraz da o dönemki demiryolu alanındaki ilerlemeden dolayıdır. 1873 yılında Sultan Abdülaziz döneminde Haydarpaşa merkezi demiryolu ile Anadolu'ya, 1888 Sirkeci merkezli demiryolu ile de Edirne'ye hatta Avrupa'ya ulaşmıştır.
Geriye bu iki yakada yer alan Sirkeci ve Haydarpaşa garlarının boğazın altından yapılacak bir proje ile kesintisiz ulaşım için bağlantı kurulması kalmıştı. Bu iki istasyonu kesintisiz şekilde birbirine bağlamak, 19. yüzyıl sonlarında dönemin yöneticilerinin temel hedefiydi. Önlerindeki en büyük engelse sert akıntıya sahip boğazdı.
Osmanlı'nın her alanda ilerlemesini, çağının gerekliliklerini yerine getirmesini hedefleyen Sultan II. Abdülhamid'in bu olumlu tutumu, devletin Payitaht'ının gelişmesi için uzmanlar tarafından proje sunulmasının önünü açıyordu. Bu alanda ilk proje, 3 Ağustos 1891 tarihinde Fransız Mühendis Simon Prealut tarafından Sultan'a arz ediliyordu. Sultan II. Abdülhamid Han'ın tuğrasının olduğu proje ve eskizi, Ankara Cumhuriyet Arşivleri ve İstanbul Atatürk Kitaplığı'nda yer almakta olup, 1990 yılında Cahit Kayra tarafından gün yüzüne çıkartılmıştır.
Preault'un projesinde, 13 ayak üzerinde oturtulan 3 km'lik uzunluğu ile tüpler, gidiş-geliş çift şeritli olacak ve yükseklikleri 4,300 metre, iç genişliği 3,20 metre olarak planlanmıştı. Küp içinde seyreden ve demir örgü ile çevrelenen tüpler içinde tren çizimleri yer almaktaydı. ''Deniz Altı Çelik Tünel'' olarak isimlendirilen proje, Salacak-Sarayburnu arasında düşünülmekteydi. Teklif metni Fransızca olan projede, imtiyaz sözleşmesi, anlaşma, inşaat projesi, bakım ve işletmeden oluşan teklif ile birlikte 33 sayfadır. 1891 yılında böyle bir projenin düşünülüp teklif haline getirilmesi bir mühendislik, teklifin kabul görerek değerlendirilmeye alınması ise idare bir cesaretti.
Sultan II. Abdülhamid döneminde, S. Prerault'dan 11 yıl sonra Amerikalı Mühendis Frederik E. Storm ve arkadaşlarının ''Cisr-i Enbubi fil bahr'' isimli projesi, bir başka tüp geçit olarak sutana arz edilmişti.
Amerikalı Storm'un projesinde, denizin dibinde 16 payandayla raptedilecek bir tüp geçidin içinden, ikisi yolcuya biri de eşyalara mahsus, üç vagonlu bir tren işleyecekti. İstasyonların yeri ise teklifte tam saptanmamıştı. Projede 1890'da inşa edilen Sirkeci Garı'na karşılık Asya Yakası'nda anıtvari bir gar düşünülmüştür. Hükümet, teknik eksiklikle gördüğü bu projeyi uygulanabilirlikten uzak bulmuştur.
Tüp geçit projeleri, Sultan II. Abdülhamid'in büyük bir fedakârlıkla yürüttüğü imar faaliyetlerinin bir devamı olan, fakat tahttan indirilmesiyle yarıda kalan birçok projeden sadece birisidir. Sultan II. Abdülhamid, ortaya koyduğu ufuk ve vizyon sayesinde, kendinden sonra gelen yöneticilere ilham olmuştur. Denizin altından iki yakayı birbirine bağlama projesi yıllar sonra gerçeklemiş, İstanbul'da ulaşım kolaylaşmış ve çağını aşan ufkuyla Sultan II. Abdülhamid Han, günümüzde medyunu şükran ile anılmaktadır.