Feshane-i Amire'nin asrı aşan tarihi
Osmanlı'nın en yenilikçi padişahlarından biridir Sultan II. Mahmut. Onun devrinde yeniçeri ordusunun yerine gelen ordu için üniformalar dikmek gerekmiş, üniforma başlığı olarak ise Tunus modeli fes giyilmesine karar verilmişti. Fes, Osmanlı Devleti'nde daha sonra o kadar sevildi ki, askeri bir sembol olmaktan çıktı ve halkın her kesiminde kullanılmaya başlandı. Önceleri ithal edilen bu ürün, maliyet açısından yük olmaya başlayınca bir imalathane kuruldu ve uzun yıllar Osmanlı'nın fes üretimini gerçekleştirdi. Feshane-i Amire'nin asrı aşan tarihini derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Fabrikanın, ilerleyen yıllarda sadece fes üretiminden çıkıp farklı dokuma işlerine de yönelmesiyle tesis 1843-1851 yılları arasında Belçika'dan getirilen modern teçhizatla donatıldı ve getirilen çelik kolonların monte edilmesiyle birlikte çelik yapının dünyadaki ilk örneklerinden biri oldu.
Bu yıllarda fes giyimi Osmanlı gençleri için bir ayrıcalıktı. Feshane ürünleri yurtiçinde satılan Fransız yapımı feslerle rekabet ederdi.
Feshane 1865 yılında makine dairesi hariç bütün teçhizatının yandığı büyük bir yangın geçirdi. Ancak 1868 yılında yeniden ve daha modern makinelerle donatılarak üretime tekrar başladı.
1878 yılında Osmanlı'nın en önemli dokuma merkezlerinden biri olan İslimye Çuha Fabrikası'nı içinde barındıran Bulgaristan toprakları yitirilince Feshane üretimde daha önemli bir yer teşkil etti.
Daha bilinçli bir üretimin gerçekleşmesi için Feshane içinde 1895 yılında bir "Dokuma Mektebi" açıldı. Bu mektepte eğitim gören öğrenciler hem teorik hem de pratik eğitim alma imkânına kavuştu.
Feshane, 1925 yılında Şapka Kanunu çıkıncaya kadar fes üretimine devam etti. 1933 yılına kadar çeşitli dokuma işlerini sürdüren fabrika, aynı yıl Sümerbank'a devredildi.
1986 yılında ise fabrikanın külfetli olması sebebiyle işçilere tazminatları ödenerek işten çıkartıldı.