Fatih’in İstanbul’da ilk sikke darbettirdiği yer: Simkeşhane
Evliya Çelebi'ye göre Fatih'in İstanbul'da ilk sikke darp ettirdiği yerin Simkeşhane olduğunu biliyor muydunuz? Peki sandukkar, müzerkeş, tefe katibi gibi kelimelerin ne anlama geldiğini? Sizler için Beyazıt Yeniçeriler Caddesi üzerinde yer alan, Fatih Sultan Mehmed devri eserlerinden Simkeşhane'ye dair bilgileri derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Beyazıt Yeniçeriler Caddesi üzerinde yer alan Simkeşhane, Fatih Sultan Mehmed devri eserlerindendir. Ancak her ne kadar yapının kitabesi 1463 tarihliyse de bina, büyük ölçüde 18. Yüzyıla ait izler taşımaktadır. Bizans devrinde Forum Tauri denilen meydanın bulunduğu bu alana fetihten sonra Sekbanbaşı Yakub Ağa bir camii inşa ettirmiştir. Fatih Sultan Mehmed'in de buraya bir darphane binası yaptırmasıyla bugünkü Simkeşhane binasının temelleri atılmıştır. Ancak darphane binası 18. yüzyılın başlarında Topkapı Sarayı'na taşınınca bir süre harap vaziyette kalan bina Sultan III. Ahmed tarafından annesi Emetullah Gülnuş Valide Sultan'ın vakfına gelir getirmesi için tahsis edilmiştir.
Simli ve sırmalı dokumaların yapıldığı bir han olarak önem kazanan Simkeşhane, Ayvansarayi'nin Hadikatü'l Cevami isimli eserinde de Emetullah Gülnuş Valide Sultan tarafından, sim üretmek üzere inşa edilen mekân olarak ifade edilmektedir. Evliya Çelebi'ye göre de burası Fatih'in İstanbul'da ilk sikke darp ettirdiği yerdir. 1821 yılında hazırlanan esnaf defterine göre bu handa 47 esnaf muhtelif ibaresiyle kayıtlıdır.
Darphane görevlisi olup Simkeşhâne'de üretilen malı teslim alan görevliye "sandukkâr" denirdi. Darphâne'den Simkeşhâne'ye verilen gümüşün hesaplarını tutan görevliye ise "tefe kâtibi" adı verilirdi. Simkeşhâne mukataasının en önemli geliri burada çalışan esnafa satılan gümüşten alınan farktı. Ayrıca Darphâne dışından elde edilen ve koltuk halkası denilen gümüşü kullananlardan cezaen alınan "nezir"ler de önemli miktara ulaşırdı. Belli başlı Simkeşhâne giderlerini ise personel maaşları, emekli olanlara ve eshama verilenler oluştururdu.
Simkeşhâne'de yapılacak imalât için öncelikli olarak altın, gümüş, kömür gibi malzemelerle hadde, kal ocağı ve çıkrıktan ibaret aletlere ihtiyaç vardı. Malzemenin hazırlanması için sim ve altının eritilmesi, ipeğin bükülmesi ve boyanması gerekirdi. İmalât aşamasında ise çeşitli türlerde tel çekilmesi ve kılaptan sarılması işlemleri gelirdi. Elde edilen teller başta resmî elbiseler olmak üzere serâser, kemha ve diğer telli kumaşlarla ev eşyalarının imalinde kullanılırdı. Simkeşhâne mâmullerinin satılmasında belli kurallar vardı. Meselâ İstanbul'a bağlı olmakla birlikte ayrı bir emin tarafından yönetilen Bursa Simkeşhânesi'nin mamulleri İstanbul'da pazarlanamazdı.