Eski İstanbul'un 5 medresesi
Bir şehir fethedildikten sonra yapılan ilk işlerden biri de medrese kurmaktı. Türkler, asırlar boyunca gittikleri her yere eğitim yuvası medreseleri inşa ettiler. Tarih ve kültür başkenti olan İstanbul'da da bizi eski zamanlara doğru yolculuğa çıkaracak çok kıymetli medreseler bulunmakta. Birçoğuna aşina olduğumuz bu medreselerin günümüzde hangi işlevlerde kullanıldığını biliyor musunuz? İşte İstanbul'un beş medresesi hakkında detaylar...
Önceki Resimler için Tıklayınız
📚İstanbul Suriçi Cağaoğlu Divanyolu Alemdar Mahallesi'nde bulunan medrese, 1582 tarihinde 3. Murad dönemi Darüssade ağalarından Mehmet Ağa tarafından yaptırılmıştır. "Hoca Rüstem Medresesi" olarak da bilinir.
📚Medrese sebil ve mektepten sonra bitirilip hizmete girmiştir.
💒Medresenin mimari özellikleri
✏11 hücre ve bir dershaneden meydana gelmektedir.
✏Arazinin dar olması sebebiyle hücreler çok dardır.
✏Medrese, sebil ve mekteple birlikte küçük bir külliye niteliğindeki yapının sonradan avlusunun üstü kapatılmıştır.
✏Avluyu tamamen kapatan bu uygulama mimari özelliğinin bozulmasına neden olmuştur.
Medrese günümüzde hangi işlevde kullanılmaktadır?
📚16. yüzyılda inşa edilen ve 1986'ya kadar Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından kullanılan tarihi binanın 1989'da Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesine tahsis edilmiştir. Bugün bir kültür merkezi olarak işlev görmektedir.
📚Sinanpaşa Medresesi, Fatih ilçesinde Çemberlitaş ile Beyazıt arasında eski ismiyle Divanyolu yeni ismiyle yeniçeriler caddesi üzerinde ve Sinanpaşa Külliyesi içindedir.
📚Medrese'nin kurucusu Yemen fatihi Vezir-i A'zam Koca Sinan Paşa, mimarı ise Mimar Sinan'ın halefi ve talebesi Davud Ağa'dır. Külliye medrese, türbe ve sebilden meydana gelir.
📚Sebilin kitabesine göre 1594 yılında tamamlanmıştır. Yüksek seviyede bir hadis ilmi eğitimi verildiğini, devrin en büyük müderrislerinin ders verdiğini kayıtlardan öğrendiğimiz medrese Hadikatü'l-cevami'de darülhadis olarak geçmektedir.