Cesetler üzerinde incelemeler yapan Osmanlı tabibi Emir Çelebi
Dünya tıp tarihinde, organ naklinin ilk emarelerinin Osmanlı'da görüldüğünü biliyor muydunuz? Sultan IV. Murad döneminde yaşayan ve yıllar boyu sarayın başhekimi olarak görev yapan Emîr Çelebi, Osmanlı tıp tarihine pek çok faydalı bilgiyi miras bıraktı. Kaleme aldığı eserin anatomi kısmında, savaş alanlarındaki yaralılardan ve ele geçen Hristiyan kadavralarından faydalanarak hekimlerin anatomi bilgilerini arttırmaları gerektiğini öğütledi.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Örnek olarak mahmûde (scammonia) bitkisini verir ve İbn Sînâ devrindeki mahmûde ile kendi devrindeki mahmûdenin, hatta Antakya, İstanbul ve Mısır'da yetişen cinslerin tesirlerinin aynı olmadığını bildirir.
Enmûzecü't fi't Tıb havanın, toprağın ve iklimin nitelikleriyle ilgili sağlık bilgileri bölümüyle başlar ve anatomiden kısaca bahsettikten sonra hastalıklarla ilâçlarının teker teker açıklamasına geçer.
Emîr Çelebi kitabın anatomi kısmında, savaş alanlarındaki yaralılardan ve ele geçen Hristiyan kadavralarından faydalanarak hekimlerin anatomi bilgilerini arttırmaları gerektiğini ileri sürmektedir. Bu o dönem için devrim niteliğinde bir açıklamadır.
Eserin sonundaki deontolojik bölümde ise hekimlere bazı öğütler verir.
Kitap, daha önceki tıp yazmalarından yapılmış bir derleme olmakla birlikte Emîr Çelebi'nin şahsî araştırmalarını da ihtiva eder. Enmûzecü't fi't Tıbb'ın başta Süleymaniye olmak üzere çeşitli kütüphanelerde birçok yazma nüshası bulunmaktadır.
Çok rağbet görmüş olan eser, sonraki asırda Hekim Âmidî Rızâ Efendi tarafından Kitâbü'l-Muhtasar fi't-Tıbb adıyla özetlenmiştir.