Amin Maalouf'un dilinden Arapların Gözünden Haçlı Seferleri
Dünyaca ünlü romancı Amin Maalouf'un dönem kaynaklarını merkeze alarak kurmaca dışında yazdığı tek kitabı olan Arapların Gözünden Haçlı Seferleri, bir milletin gözünden dünya tarihindeki en önemli sosyal, siyasal, ekonomik ve tarihi vakayı aktarıyor. Özellikle Batılıların Haçlı Seferleri sırasında gerçekleştirdiği maddi ve manevi sömürüye ışık tutan eser, yayınlandığı ilk günden bu güne büyük bir okuyucu kitlesine hitap etti. Sizler için Amin Maalouf'un Arapların Gözünden Haçlı Seferleri kitabından alıntılar derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
🔻
Başka yerlerde olduğu gibi Antakya'da da Frenkler gelir gelmez Doğulu Hıristiyanlar -Rumlar, Ermeniler, Maruniler, Yakubiler- üzerinde çifte baskı kurulur: Batılı dindaşları onların Müslümanlara sempati duyduğundan kuşkulanarak ikinci sınıf tebaa muamelesi yaparlar; Müslüman hemşehrileri ise onları istilacıların doğal müttefikleri olarak görürler.
Amin Maalouf
🔻
Şii Halifeliği'nin, şanlı günler de görmüş iki yüz yıllık bir saltanatın ardından sona ermesi, tahmin edilebileceği gibi, Haşşaşiyyun Tarikatı'nı derinden yaralayacaktır. Hasan es-Sabbah zamanında olduğu gibi, Fatımilerin uyuşukluk halinden kurtulup Şiiliğin yeni bir altın çağı başlatacağı umuduyla yaşayan Haşşaşinler, bu düşün ebediyen yok olduğunu görünce, öyle bir şok içine girerler ki, Suriye'deki liderleri Reşideddin Sinan, namı diğer "Şeyhü'l-Cebel", Amaury'ye bir mesaj göndererek tüm taraftarlarıyla birlikte Hıristiyanlığa geçmeye hazır olduğunu bildirir.
Amin Maalouf
🔻
Yağısıyan'ın oğlu Şam'da cihattan söz etmiş ama on birinci yüzyıl Suriye'sinde cihat, zor duruma düşen emirlerin sarıldığı bir slogandan başka bir şey değildir. Bir emir ancak kişisel bir çıkarı varsa bir başka emirin yardımına koşar. Ancak o zaman ikinci emirde yüce ilkelerden dem vurmaya başlar.
Amin Maalouf
🔻
Haçlı Seferlerinin en başından en sonuna kadar Araplar Batı'dan gelen fikirlere açılmayı reddetmişlerdir. Uğradıkları saldırıların belki de en yıkıcı etkisi bu alandadır. İşgalci açısından topraklarını fethettiği halkın dilini öğrenmek bir hünerdir; istilaya uğrayan halk açısından fatihlerin dilini öğrenmek ise bir taviz, hatta ihanettir. Gerçekten de çok sayıda Frenk Arapça öğrenirken, birkaç Hıristiyan dışında memleket nüfusu Batılıların dillerine kulaklarını tıkamışlardır.
Amin Maalouf