Abdülhamid'in İstanbul'a armağan ettiği camiler
Şehr-i İstanbul'un sevdalısı Sultan Abdülhamid, mevcut düzensizliğin önüne geçmek ve yeni yatırımlar yapmak kaydıyla can çekişen şehre yaşanırlık kazandırmak istiyordu. "Başımıza ne gelmişse dünyada olup bitenlerden habersiz oluşumuzdan gelmiştir" diyen Abdülhamid'in, 31 Ağustos 1876 tarihinde tahta cülus ettiğinde, ilk iş olarak sevdalısı olduğu şehre dair idarecilerden mevcut duruma dair rapor istediğini biliyor muydunuz? Sizler için, payitahtın dört bir yanında yeni eserler yaptırıp ve eski eserleri ihya eden Sultan Abdülhamid'in İstanbul'a armağan ettiği camileri derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
1876 yılında yapılan caminin zamanla mahallenin ihtiyacına cevap vermemesi üzerine, mahalleli tarafından Sultan II. Abdülhamid Han'a dilekçe ile durum bildirmiş ve Abdülhamid tarafından 1891 yılında genişletilerek yeniden inşa edilmiştir. Cami girişinde bulunan kitabede, caminin inşa ve ihyasına dair bilgiler bulunmaktadır.
Beyoğlu'nda bulunan semte ismini vermiş, Tarihi Yarımada'yı en güzel gören tepelerden birine inşa edilen Cihangir Camii, Kanuni Sultan Süleyman tarafından oğlu Şehzade Cihangir adına Mimar Sinan'a yaptırılmıştı.
1559 tarihinde inşa edilen cami, deprem ve yangınlardan etkilenmiş ve büyük zarar görmüştür. 1874 yılında çıkan yangında büyük zarar gören eser, tek minareli kare planlı küçük bir camii idi. Lakin Sultan II. Abdülhamid Han, 1889 tarihinde camiyi adeta yeniden inşa ettirerek farklı bir mimari stille günümüze kadar ulaşan eserin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
1559 yılında yapılan ilk cami, o dönemde bölgede cemaat sayısı az olması sebebiyle küçük ölçekte inşa edilmiştir. Cihangir Camii'nde dolayı bölge zamanla Cihangir olarak isimlendirmiştir. Evliya Çelebi, Seyahatname isimli eserinde Fındıklı bölgesinde dik merdivenlerle çıkılan ve o dönem İstanbul'unun tamamının net görüldüğü bu camiye Cihannüma ismini verir.
Yıldız Hamidiye Camii, Beşiktaş Meydanı'ndan Barbaros Caddesi'ne doğru çıkan yolun sağ tarafında, Yıldız Sarayı yolu üzerinde yer almaktadır. Sultan II. Abdülhamid tarafından yaptırılan ve devrinin simge yapılarından birisi olan Yıldız Hamidiye Camii, 1885-1886 yıllarında inşa edilmiştir.
Cami önündeki yeşillikler arasında beyaz bir kuğuyu andırır vaziyette mimarisi, dış cephe özellikleri, plan şeması ile Osmanlı mimarisinde eşi benzeri olmayan bir yapıdır.
Yıldız Hamidiye Camii'ne çift taraflı beyaz mermer merdivenler ile çıkılarak saray kapılarını andıran taç kapısından girilir. Nisa Suresi 103. Ayet-i kerime ve Sultan II. Abdülhamid'in tuğrasının bulunduğu taç kapı bir sanat eseridir. Caminin son cemaat yeri bulunmamaktadır. Bu alanda görülen güzel bezemeler cami içi hakkında ipucu verir. Taç kapıdan girildiğinde dikdörtgen bir alan geçildikten sonra caminin harim kısmına geçilir.