18 maddede cülus töreni hakkında bilinmesi gerekenler
Sözlükte oturmak anlamına gelen cülus, kadim saltanat geleneğiydi. Osmanlı döneminde sultanlar, büyük ve ihtişamlı törenlerle tahta çıkarlardı. Saltanat değişiklikleri imparatorluğun dört bir tarafında büyük şenliklerle kutlanırdı. Payitaht, Osmanlı tarihinin en önemli merasimlerine sahne olurdu. Peki, yeni hükümdarlara nasıl dua edilirdi? Padişahlar ne tören sırasında ne giyerdi? Tahta çıkış merasimi nasıldı?
Önceki Resimler için Tıklayınız
Tahttaki sultanın vefat edince, ölüm haberi veziriazam tarafından derhal ulaklar vasıtasıyla sancaklardaki şehzâdelere ulaştırılırdı. Şehzade, Üsküdar'a geldiğinde devlet ricali tarafından kadırga ve kayıklarla karşılanırdı.
Anadolu'nun devlet ve ilim adamı yetiştiren şehzade şehirleri
Yeni hükümdar, kadırgaya binerek Üsküdar'dan Eminönü'ne geçerken Tophane'den toplar atılmaya başlardı. Burada atına binen yeni padişah binlerce asker ve saray görevlisi eşliğinde alayla Topkapı Sarayı'na intikal ederdi.
Yeni hükümdar, cülusu sırasında son kez tıraş olur ve sakal bırakırdı. Bu duruma Osmanlı tarihinde "tesrih-i lihye" denirdi.
Padişahın alayı yol alırken askerler alkış tutup, dualar ederdi. Alkış çavuşları törenlerde "Aleyke Avnullah. Uğurun açık olsun, ikbalin efzun. Padişahım ömrü devletinle bin yaşa. Maşallah, mağrur olma padişahım senden büyük Allah var" diye bağırırlardı.
Saraydaki merasimin dışında şehirde tellallar dolaştırılırdı. Belirli mahalleden toplar atılarak yeni padişahın cülus haberi İstanbul halkına duyurulurdu. Memleketin diğer bölgelerine de bu hususta fermanlar gönderilirdi. İlerleyen dönemlerde telgrafın kullanılmaya başlanmasıyla birlikte cülus bildiriminde bu araçtan istifade edildi.
Sultan III. Mehmet'ten sonra şehzadelerin sancağa gönderilmemesiyle tahta çıkış törenlerinde farklı bir usul uygulandı. Padişahın vefatından harem ağası vasıtasıyla haberdar olan sadrazam, İstanbul'da bulunan diğer devlet ricalini durumdan haberdar ederdi. Devlet adamları hemen matem kıyafetlerini giymiş bir hâlde saraya giderler, Divân-ı Hümâyûn'a veya Sünnet Odası'na geçip, yeni padişahın gelmesini beklemeye başlarlardı.
Harem ağası taht sırası hangi şehzadeye ise onun Şimşirlik'teki dairesine gidip, padişahın vefat ettiğini haber verir ve kendisini tahta davet ederdi.