Âşık edebiyatının yetiştirdiği önemli isimlerden olan Karacaoğlan, sevdanın ve tabiatın şairi olarak anılır. Karacaoğlan'ın şiirlerindeki dil ve söyleyiş güzelliği Türk halk şairlerinin pek çoğuna öncülük etmiş, ancak bu güzelliğe az sayıda şair ulaşabilmiştir. Günümüze miras bıraktığı şiirleri serüvenini, nağmelerde sürdürür. İşte Karacaoğlan'ın nağmelerde yaşayan şiirleri…
Karacaoğlan, Türk halk edebiyatının yetiştirdiği en önemli isimlerdendir. Halk şairleri arasında hakkında en çok araştırma ve yayın yapılmasına rağmen doğum tarihi tam olarak bilinmez. 14. yüzyıl, hatta belki de 15. yüzyılın sonlarında yaşadığı ileri sürülür. Şiirlerindeki yer adları oldukça geniş bir coğrafyayı kapsayan Karacaoğlan'ın doğduğu ve yaşadığı yer de kesin olarak belli değildir.
Bana kara diyen dilber
Gözlerin kara değil mi
Yüzünü sevdiren gelin
Kaşların kara değil mi
Utanırım akar terim
Güzellikte yok benzerin
En sevgili makbul yerin
Saçların kara değil mi
Beni kara diye yerme
Mevlâ'm yaratmış, hor görme
Ala göze siyah sürme
Çekilir, kara değil mi
Araştırmacıların büyük çoğunluğu Toroslar ve Güney Anadolu'da, özellikle Maraş-Antep dolaylarında yaşadığını belirtmekle beraber Kırşehirli, Kilis, Rumeli ve Belgradlı olduğunu söyleyenler de vardır.