Türkiye topraklarından Louvre’a: Çalınan tarihi eserlerimiz
Fransız İhtilali'nin ardından el konulan kralın Paris'teki sarayı, 1789 yılında Louvre Müzesi adıyla sanatseverlerle buluştu. O tarihten itibaren müze, envanterini sürekli ve sistematik bir biçimde geliştirdi. Dünyanın dört bir yanından satın alınan, yağmalanan, yasa dışı yollarla kaçırılan eserler, Louvre Müzesi'nin bir parçası oldu. 35 bin tarihi esere ev sahipliği yapan müzede, Türkiye'den çalınarak götürülen eserler de bulunuyor. Ayasofya'da bulunan II. Selim türbesinin çinileri, Piyale Paşa Camii'nin panoları, çeşitli heykel ve mozaikler bunlardan bazıları…
Önceki Resimler için Tıklayınız
📌 Bu çinilerin İstanbul'daki Piyale Paşa Camii'ne ait olduğu düşünülmüştür. 16'ıncı yüzyıldan kalma bu nadide çiniler, Sultan II. Selim'in damatlarından Kaptan-ı Derya Piyale Paşa tarafından 1573 yılında yaptırılan camiden çalınmış; Kültür ve Turizm Bakanlığı da yaptığı incelemeler sonucu bu iddiaları doğrulamıştır. Müze, Türkiye'ye iadesi konusunda yapılan başvuruları ise kabul etmemiştir.
📌 12 metre uzunluğunda ve 3,5 metre yüksekliğinde panolardan oluşan çinilerin ise Türkiye'den çalındığı tahmin edilmekte ancak muhtevası bilinmemektedir.
📌 Dünyanın sayılı koleksiyonlarına ev sahipliği yapan Louvre Müzesi'nin Heykeller bölümünde sergilenen eserlerden bazıları yine Türkiye'den kaçırılmış.
📌 Smyrna Apollonu ve Smyrna Jupiteri heykellerinin iade talepleri, "eserlerin yasal yollardan edinildiği" gerekçesiyle reddedilmiştir.
📌 Levni, 1695 yılında tahta çıkan ve 1703 yılında tahttan inen Osmanlı padişahı Sultan II. Mustafa'yı eserine nakşetmiştir.
📌 Levni, padişahın ayaklarının altındaki halının desenlerinden birine adını altın yaldızla imzalamıştır. Bu eserin müzeye nasıl ulaştığına dair herhangi bir bilgi yoktur.