Nuri Pakdil için Kudüs'ün önemi
Kudüs'ten yükselen bir feryattı Nuri Pakdil, bu mübarek beldeye olan sevdasını zırh gibi taşıdı. O, Kudüs'ü hayatının merkezine yerleştirdi. Her bakışında, her adımında, her sözünde bu mukaddes belde vardı. Kudüs için hissettiği yürek sızısını, "Yüreğimin yarısı Mekke'dir, geri kalanı da Medine'dir. Üstünde bir tül gibi Kudüs vardır." ifadeleriyle kaleme döktü.
Önceki Resimler için Tıklayınız
"Ayarlanmadan Kudüs'e
Boşuna vakit geçirirsin
Buz tutar
Gözün görmez olur"
◾ Kudüs, Nuri Pakdil'in hayatının ayrılmaz bir parçasıydı. Yıllar boyunca değiştirdiği evlerde sabit kalan eşyaları sadece yazı makinası, çanta ve Kudüs'ün havadan çekilmiş fotoğraflarıydı.
◾ Şiirlerinde tüm İslam coğrafyasının konu edinen Pakdil, dizeleriyle Müslümanları harekete geçirmeye, mücadele için güç vermeye çalışırdı. "Mekke iddiamız, Medine davamız, Kudüs bitmeyen duamız. İstanbul son durağımız, son sığınağımız, koruyucu kalkanımızdır. İstanbul Kudüs'ündür, Kudüs İstanbul'un. Şam ve Bosna, Üsküp ve Kudüs emanettir bize. Emanetine sahip çık ey Türkiye."
"Yüreğimin yarısı
Mekke'dir,
Geri kalanı da
Medine'dir
Üstünde bir tül gibi
Kudüs vardır"
◾ O, Kudüs'ü hayatının merkezine yerleştirdi. Her bakışında, her adımında, her sözünde bu mukaddes belde vardır. Öyle ki "Kudüssüz ve İstanbulsuz aşk yoktur" derdi.
◾ Kudüs'te yükselen bir feryattı Nuri Pakdil. Onun şiirlerinde Dakka, Gazze ve Kudüs hüznün, ayrılığın ve ölümün sembolleştirildiği yerlerdi. Fakat yine de umudunu kaybetmedi. Büyük kitlelere de umudunu aşılamaya çalışıtı.
◾ Nuri Pakdil, 81 yaşında geldiği Kudüs'te Mescid-i Aksa'da cuma namazı kılma hayalini gerçekleştirdi. 2015 yılınd Kudüs topraklarına ulaştığında heyecanını şöyle dile getirdi: "Büyük bir heyecanla Kudüs'e ulaşmış bulunuyorum. Filistin topraklarına abdestli olarak ayak bastığımı ifade etmek istiyorum. Mescid-i Aksa'yı ilk gördüğümde yoğun bir heyecan duydum. O heyecanın hala etkisi altındayım."
"Kudüs'ü, Filistin'i çok seviyoruz. Filistinliler bizim ezeli ebedi kardeşlerimizdir"
◾ İslam dünyasının Kudüs'e karşı tavrını çok "trajik" bulduğunu belirtirdi. Türk halkının Filistin davasını kendi meselesi olarak algıladığının altını çizerek şunları söyledi:
"Zaten Türk milleti her zaman Filistinlilerin yanında olmuştur. Daha da önemlisi Filistin bir bütün olarak Osmanlı imparatorluğunun parçasıydı. Müsaadenizle Kudüs'ü çok sevmemin sebebini de belirtmek istiyorum. Ezeli ebedi ulu önderimiz Hz. Muhammed'in miraca çıkarken ayak bastığı son yeryüzü parçası Kudüs olduğu için biz burayı çok seviyoruz. Kudüs bizim için çok kutsal bir yerdir. Kudüs sevgisi bizden uzaklaşamaz. Biz de Kudüs'ten uzaklaşamayız. Kudüs bizim namusumuzdur."
◾ Nuri Pakdil, Kudüs'ün özgürlüğüne kavuşmasının ancak Türkiye'nin ayağa kalkmasıyla mümkün olduğunu düşünürdü. Burada başlayan İslami hareket, tüm dünyaya yayılarak kurtuluşa vesile olacaktı.
"Zaten İslam dünyası kendi arasında kavgalı durumdadır ve maalesef Kudüs'e yönelme imkânı şu anda gözükmüyor. İslam dünyasının kurtuluşu ancak ve ancak Türkiye'nin ayağa kalkmasıyla mümkün olacaktır. Ben yeryüzündeki İslami hareketin, Türkiye'den başlayacağına inanıyorum. Bu inancı içimde her zaman capcanlı tutuyorum. Türkiye'deki İslami uyanışa büyük önem veriyorum."