Sadaka ile ilgili hadisler: Sadaka nasıl verilir?
Sadaka, Allah'ın rızasını ve hoşnutluğunu kazanmak amacıyla ihtiyaç sahiplerine yapılan yardımları ifade eder. Kur'an-ı Kerim, kişinin elde ettiği malın kendi başarısına ait olmadığını, bunların gerçek sahibinin Allah olduğunu vurgulamış ve "imtihan" amacıyla bir lütuf, bir emanet olarak kişiye verildiğini hatırlatmıştır. Pek çok ayet ve hadis, müminlerin malında fakir ve ihtiyaç sahipleri için pay olduğundan bahsetmiştir. Zengin ya da fakir herkesin sadaka vermek ile yükümlüğü olduğunu bildiren Peygamberimizin sadaka ile ilgili hadislerini derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
🔸 Buhârî ve Müslim'deki bir rivayete göre Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
İnsanları dolaşıp bir iki lokma ve bir iki hurma ile savuşturulan, yoksul değildir. Gerçek yoksul, geçimini sağlayacak imkânı bulunmayan ve halk tarafından durumu bilinmediği için sadaka verilemeyen ve kendisi de kalkıp sadaka isteyemeyen kimsedir.
Buhârî, Zekât, 53; Müslim, Zekât, 101
🔸 Ebû Hüreyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
Veren el, alan elden hayırlıdır. (İnfak ederken önce) bakmakla yükümlü olduklarından başla. En hayırlı sadaka, ihtiyaç fazlası olan maldan gönüllü olarak verilen sadakadır. Bir kimse istemekten sakınırsa Allah onu iffetli kılar, kanaat edenleri de Allah başkalarına muhtaç etmez.
Buhârî, Zekât, 18
🔸 Selmân bin Âmir'den (ra) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
Biriniz iftar ettiği zaman orucunu hurma ile açsın, çünkü hurma bereketlidir. Hurma bulamazsa su ile iftar etsin, su da temizdir.
(Peygamber) sözüne devam ederek:
Yoksula bir şey vermek sadakadır. Akrabaya tasaddukta ise iki sevap vardır: Birisi, sadaka sevabı, diğeri de akrabayı görüp gözetme sevabıdır, buyurdu.
Tirmizî, Zekât, 26