Arama

Kur’an’ın veciz özeti: Fatiha suresi

Her şeyi bir ölçüye göre yaratan yüce Allah'ın Fatiha suresini Kur'an-ı Kerim'in en başına yerleştirmiş olması sebepsiz değildir. Fatiha suresi muhteva ettiği ayetlerde derin anlamlar barındırmaktadır. Burada biz kullara düşen ise söz konusu sure-i şerifenin muhteva ettiği hikmetler üzerinde tefekkür etmek; benliğimiz ve ruhumuz için birtakım dersler çıkarmaktır.

Sesli dinlemek için tıklayınız.

📌 Fatiha suresi nüzul sırasına göre Kur'an-ı Kerim'de beşinci sırada yer almakta olup Mekki surelerdendir. Sure yedi ayetten oluşmaktadır ve tamamı bir defada inmiştir. Nüzul sırasına göre ilk inen sure olmamasına rağmen içermiş olduğu mesajlar ve tevhit dininin oldukça veciz bir tanımı niteliğinde olan Fatiha suresi Kur'an-ı Kerim'in en başında yer almaktadır.

(x) 🔍 Fatiha suresi ile ilgili hadisler için tıklayın.

  • 3
  • 16
Fatiha suresinin diğer isimleri
Fatiha suresinin diğer isimleri

Yine Elmalılı Hamdi Yazır tefsirinde Fatiha suresinin on dört ayrı isminden bahsetmektedir. Bu isimler şu şekildedir: Fatihatü'l Kitap, Suretü'l Hamd, Ümmü'l Kur'an, Ümmü'l Kitap, Esas, el-Vafiye, el-Kafiye, Kenz, Seb-i Mesani, es-Salat, Sure-i Şükr, Sure-i Dua, Sure-i Şifa ve Ta'lim-i Mes'ele.

  • 4
  • 16
Fatiha suresi neden Kur’an-ı Kerim’in başında yer almaktadır?
Fatiha suresi neden Kur’an-ı Kerim’in başında yer almaktadır?

Fatiha suresi nüzul sırasına göre Kur'an-ı Kerim'de beşinci sırada yer almakta olup Mekki surelerdendir. Sure yedi ayetten oluşmaktadır ve tamamı bir defada inmiştir.

Nüzul sırasına göre ilk inen sure olmamasına rağmen içermiş olduğu mesajlar ve tevhid dininin oldukça veciz bir tanımı niteliğinde olmasından dolayı Kur'an-ı Kerim'in en başında yer almaktadır.

  • 5
  • 16
Fatiha suresinin tefsiri
Fatiha suresinin tefsiri

İslam tarihi boyunca Fatiha suresinin başında bulunan besmelenin açıklamasını yapmak için dahi ciltler dolusu tefsir kitapları yazılmıştır. Kur'an Yolu tefsirine göre ise Fatiha suresinin kısa tefsiri şu şekildedir:

Surelerin başında bulunan besmele cümlelerinin, Kur'an-ı Kerîm'in mushaflarda ilk defa toplanmasından itibaren yazılageldiği, aynı dönemde Kur'an'a dahil olmayan hiçbir şeyin mushafa yazılmadığı dikkate alınırsa –aksine görüşler bulunmakla birlikte– her sûrenin başındaki besmeleyi, sûrenin âyet sayılarına dahil olmayan ayrı bir âyet olarak kabul etmek gerekmektedir. Hanefî fıkıhçılarının görüşleri de böyledir. Besmele bu sûrenin ilk âyeti olarak tefsir edilmiştir.

Dilimizde övme ve teşekkür etme, Arapçada medih ve şükür kelimelerinin hamd kelimesine yakın mânaları bulunmakla birlikte bunlar arasında birtakım ince farklar da vardır. Methetme (övme) bir iyilik ve güzellik karşısında yapılır; bu iyilik ve güzelliğin sahibi, kendisinin bunda iradesi ve etkisi olsun olmasın methedilebilir.

Kişi kendi iradesinin eseri olmayan güzelliği sebebiyle övüldüğü gibi cömertlik ve cesaret gibi erdemlerinden dolayı da övülür. Hâlbuki hamd ancak irade ve istekle hâsıl olan iyilik ve güzellik karşısında yapılır.

"Ödül ve ceza (din) gününün hâkimi" diye çevirdiğimiz tamlamada geçen mâlik "malın, mülkün sahibi" demektir. Kıraat âlimlerince "hükümdar, iktidar sahibi" anlamında "melik" şeklinde de okunmuştur. İnsanlar için kullanıldığında mâlik ile melik arasında güç, yetki ve tasarruf hakkı bakımlarından önemli farklar vardır. Mal ve mülkün sahibi (mâlik) kişinin başkalarına hükmü geçmez, başkalarına hükmü geçen hükümdar (melik) ise her malın ve mülkün sahibi değildir. Allah Teâlâ hakkında mâlik ve melik sıfatları kullanıldığı zaman mâna çerçevesinde bir eksiklik olamaz; çünkü O hem âlemlerin sahibidir hem de herkese ve her şeye hükmü geçer; O'nun iktidarı üstünde bir iktidar tasavvur bile edilemez. Melik O'nun zâtına, mâlik ise fiiline ait sıfatlardır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN