Arama

Kur'an-ı Kerim'den dualar

Müslümanlar hayatlarının hüzünlü ve mutlu anlarında Allah Teala'ya yönelerek dua ederler. Dua bizi manen güçlendirdiği gibi madden de zorluklara karşı dirençli kılar. Bilhassa zor günlerde insan acizliğini idrak eder ve Allah'a (CC) yönelerek dua eder. Kur'an-ı Kerim'de Allah Teala'nın bizlere öğrettiği duaların bir kısmını tefsirleri ile beraber sizler için hazırladık.

"Rabbim! Beni, annemi babamı, inanmış olarak evime girenleri, mümin erkekleri ve mümin kadınları bağışla, zalimleri ise daima helâk et."

Nûh Suresi 28. Ayet

Nûh Suresi 28. Ayeti okumak ve mealini dinlemek için tıklayın

Nûh Suresi 28. Ayet Tefsiri

◾ Kaynaklar Hz. Nûh'un anne ve babasının mümin olduklarını, bu sebeple onlar için dua ettiğini kaydetmişlerdir. "İnanmış olarak evime girenleri" ifadesiyle mümin olmayan karısı ve oğlunu duasının dışında tuttuğu anlaşılmaktadır. Nûh aleyhisselâmın duasının kıyamete kadar gelecek olan bütün müminleri kapsadığı, aynı şekilde zalimler aleyhindeki bedduasının da kıyamete kadar gelecek olan bütün zalimler hakkında geçerli olduğu kabul edilir.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

…"Rabbimiz! Nurumuzu arttır eksiltme ve bizi bağışla. Şüphesiz senin her şeye gücün yeter."

Tahrîm Suresi 8. Ayet

Tahrîm Suresi 8. Ayeti okumak ve mealini dinlemek için tıklayın

Tahrîm Suresi 8. Ayet Tefsiri

◾ Bu âyette yapılması istenen tövbenin nasıllığıyla ilgili olarak kullanılan nasûh kelimesi, "hâlis, katışıksız" mânası taşıdığı gibi "düzeltici, onarıcı" anlamına da gelir; nush kelimesi de bu mânalarla bağlantılı olarak "öğüt vermek, nasihat etmek" demektir. Âyetteki ifade, tövbenin tam mânasıyla pişman olma ve bir daha pişman olduğu o işe dönmeme azmini içermesi gerektiğini göstermektedir (Zemahşerî, IV, 117). Kelimenin bu sözlük anlamları ve tövbede aranan şartlar dikkate alınarak meâlde bu kelime "içtenlikle ve kararlılık içinde" şeklinde çevrilmiştir. Böyle bir içtenlik ve kararlılıkla yapılan tövbeye de İslâmî kaynaklarda tevbe-i nasûh denilmiştir.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

"Rabbimiz! Bizi, inkâr edenler için bir sınama konusu yapma. Bizi bağışla ey rabbimiz! Çünkü kudret ve hikmet sahibi olan sensin."

Mümtehine Suresi 5. Ayet

Mümtehine Suresi 5. Ayeti okumak ve mealini dinlemek için tıklayın

Mümtehine Suresi 5. Ayet Tefsiri

◾ Hz. İbrâhim ve tâbileri, inkârcılara onların yolundan uzak olduklarını ve bu tavrın sorumluluğunu paylaşmayacaklarını bildirirken kullandıkları bu ifadeyle, gerçeği açık yüreklilikle ve bütün çıplaklığıyla ortaya koymayı, bu konuda ödün vermeyeceklerini vurgulamayı, özellikle yeni iman etmiş olup bazı tereddütler yaşayanların mâneviyatını yükseltmeyi amaçlamış olabilirler. 5. âyetteki "Bizi, inkâr edenler için bir sınama konusu yapma" şeklinde çevrilen cümle daha çok şöyle açıklanmıştır: "Onları bize galip getirme" veya "Bizi doğrudan yahut onlar vasıtasıyla cezaya çarptırma ki 'Bunların iddiası doğru olsaydı, güvendikleri Allah onları desteksiz bırakmazdı yahut bu muameleye mâruz kalmazlardı' şeklinde düşünmesinler ve bu yüzden kendilerinin hakikat üzere olduklarını sanmasınlar.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

Bunların ardından gelenler de "Ey rabbimiz" derler, "Bizi ve bizden önceki iman etmiş kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde iman edenlere karşı kötü bir düşünce ve duyguya yer bırakma. Rabbimiz! Kuşkusuz sen çok şefkatlisin, çok merhametlisin."

Haşr Suresi 10. Ayet

Haşr Suresi 10. Ayeti okumak ve mealini dinlemek için tıklayın

Haşr Suresi 10. Ayet Tefsiri

◾ İlk iki âyette geçen efâe fiili sözlükte "geri döndürmek, şeklini değiştirmek" anlamlarına gelir. Burada İslâm hukuk terminolojisinde fey' olarak adlandırılan maddî değerler kastedilmektedir. Terim olarak fey', gayri müslimlerden alınan haraç, cizye, ticarî mal vergisi (uşûr) ve diğer bazı gelirleri ifade eder. Ganimet de dahil olmak üzere gayri müslimlerden alınan her türlü malın bu kapsamda olduğunu düşünenler bulunmakla beraber yaygın görüşe göre ganimet fey'in kapsamı dışındadır. Kelimenin sözlük anlamıyla terim anlamı arasındaki bağ hakkında farklı izahlar yapılmıştır. 6 ve 7. âyetlerin aynı konuyu mu yoksa ayrı konuları mı düzenlediği noktasında önemli bir görüş ayrılığı bulunmaktadır.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

Göklerin rabbi, yerin rabbi, bütün âlemlerin rabbi olan Allah'a, yalnız O'na hamdolsun!

Câsiye Suresi 36. Ayet

Câsiye Suresi 36. Ayeti okumak ve mealini dinlemek için tıklayın

Câsiye Suresi 36. Ayet Tefsiri

◾ Sûreyi okuyan, içinde anlatılanları idrak eden bir mümin tabii olarak Allah'ın büyüklüğünü hatırlayacak, O'nun ululuk ve kemali yanında kendisinin de içinde bulunduğu hal ve mazhar olduğu nimetler sebebiyle O'na hamdedecektir. Sûre bu hamdin tâlim ve telkin edilmesiyle son bulmaktadır.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN