İnfitar Suresi tefsiri ve meali
Ramazan ayında Kur'an-ı Kerim gündemimizin ilk sırasında yer alır. Bu mukaddes zaman içinde Müslümanlar mukabeleye katılır, hatimlerine öncelik verirler. Bu noktada Hak Teala'nın mesajının hakiki anlamda anlaşılabilmesi için tefsir okumaları yapmak elzemdir. Mekki surelerden İnfitar Suresi; kıyamet, sorumluluklar ve yalan gibi hususları merkeze alır. İşte İnfitar Suresi tefsiri ve meali...
Önceki Resimler için Tıklayınız
İNFİTAR SURESİ 6-8 AYETLER TEFSİRİ
🔹 Devamındaki âyetlerden anlaşıldığına göre buradaki "ey insan" hitabıyla özellikle belli bir kişiye veya bütün insanlara değil, sûrenin asıl konusu olan kıyamet, âhiret ve uhrevî yargılanma ve hesap vermeyi inkâr edenlere, bunu imkânsız görenlere hitap edilmektedir.
İNFİTAR SURESİ 9-12 AYETLER
﴾9﴿ Hayır! İnanacak yerde siz hâlâ dini yalan sayıyorsunuz.
﴾10-11﴿ Oysa sizi gözetleyen muhafızlar, değerli yazıcılar var.
﴾12﴿ Onlar yaptığınız her şeyi biliyorlar.
İNFİTAR SURESİ 9-12 AYETLER TEFSİRİ
🔹 Din kelimesi, Kur'ân-ı Kerîm'de bilinen anlamı yanında, "hesap ve ceza günü" (âhiret) mânasında da kullanılmaktadır. Bu âyette birinci veya ikinci anlamında kullanıldığı yönünde iki farklı yorum vardır.
🔹 Ancak müteakip âyetler ikinci yorumu desteklemektedir. Buna göre 10-12. âyetler şu gerçeği ortaya koymaktadır: Bu dünyada insanlar başı boş bırakılmamıştır. Aksine herkesin neler yaptığını bilen ve kayda geçen görevli melekler vardır.
İNFİTAR SURESİ 13-16 AYETLER
﴾13﴿ Buna göre kuşkusuz erdemliler cennette olacaklar;
﴾14﴿ Kötüler ise kesinlikle cehenneme gireceklerdir.
﴾15﴿ Ceza gününde oraya girerler;
﴾16﴿ Ve oradan bir daha da ayrılamazlar.
İNFİTAR SURESİ 13-16 AYETLER TEFSİRİ
🔹 Amellerin kayda geçirilmesi ve uhrevî yargı sürecinin sonucu özetlenmektedir. Sûrenin ana konusu kıyamet ve âhiret ile uhrevî sorumluluk olduğuna göre buradaki "erdemliler" (ebrâr), bir gün kıyametin kopacağına, dünyada yapıp ettiklerinin kaydedildiği belgelerin önüne konacağına ve bunların hesabını vereceğine inanarak bu belgeleri yani amel defterlerini iyilikleriyle dolduran mümin kişidir. Bu duyarlılık birçok âyette takvâ kavramıyla da ifade edilmektedir.