Hz. Süleyman'a verilen mucizeler nelerdir? Hz. Süleyman kıssası ve hayatı...
Hz. Süleyman, adı Kur'an-ı Kerim'de geçen peygamberlerdendir. Ayet-i kerimelerde Allah katında büyük değeri ve güzel yeri olduğu bildirilir. Yüce Allah'ın kendisine birçok mucize ihsan ettiği Hz. Süleyman, cinler, kuşlar, rüzgârlar, evcil ve yabani hayvanlara hükmederdi. Peki, Hz. Süleyman'ın mucizeleri nelerdir? Hz. Süleyman kimin oğlu? Hz. Süleyman nasıl öldü? Hz. Süleyman ve Belkıs kıssası…
Önceki Resimler için Tıklayınız
📌Hz. Süleyman, insan ve cinlerden oluşan ordusuyla hâkimiyeti altına aldığı yerleri muhteşem sarayından yönetiyordu. Rivayetlere göre bu saray, göz alıcı sanat eserleri ve görenleri hayran bırakan değerli eşyalarla doluydu.
📕 Hz. Salih hangi kavme peygamber olarak gönderilmiştir?
📌 Neml suresinde Hz. Süleyman ve Sebe' melikesi Belkıs'ın kıssası anlatılır. Kısaca konusu şöyledir: Hz. Süleyman, Belkıs'ı Allah'a teslim olmaya davet eder. Sebe melikesi mektuba karşılık gönderdiği hediyelerin geri gelmesi üzerine Hz. Süleyman'ın sarayını ziyaret eder. Orada kendi tahtını görünce, daha önce gerçeği görüp Müslüman olduğunu Süleyman'a söyler.
➡ Neml suresi 20-44. ayetleri arasında yer alan Hz. Süleyman ve Belkıs kıssası, Kur'an-ı Kerim'de şu şekilde anlatılır:
"Süleyman kuşları gözden geçirdi ve "Hüdhüdü niçin göremiyorum; yoksa kayıplara mı karıştı?" diye sordu. "Ya bana açık bir gerekçe getirir veya onu şiddetle cezalandırırım ya da onu boğazlarım!" Çok geçmeden hüdhüd gelip dedi ki: "Ben, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe' halkından sana kesin bir bilgi getirdim." (Neml suresi 20-22. ayetler)
📘 Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından Neml suresinin tefsiri ve mealini okumak için tıklayın
Hz. Süleyman'ın emrine verilen hüdhüd, çöllerde su bulmaya yardım ediyordu. Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır'ın tefsirinde belirttiğine göre bir gün çölde konaklarken su bulmak için görevlendirdiği hüdhüdün ortadan kaybolduğunu anlayınca kızmış ve mazeretini gösteren bir delil getirmediği takdirde onu âyette belirtilen ceza şekillerinden biriyle cezalandıracağını ifade etmiştir.
➡ "Onları bir kadın hükümdarın yönettiğini gördüm; kendisine her imkân verilmiş; bir de muhteşem tahtı var. Ancak onun ve halkının Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini de gördüm. Şeytan onlara yaptıklarını güzel göstermiş, böylece onları yoldan alıkoymuş; bu yüzden doğru yolu bulamıyorlar. (Şeytan bunu) göklerde ve yerde gizli olanı açığa çıkaran, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen Allah'a secde etmesinler, diye yapmış. Oysa büyük arşın sahibi olan Allah'tan başka tanrı yoktur." (Neml suresi 23-26. ayetler)
Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından Neml suresi 23-26. ayetleri dinlemek için tıklayın
➡Süleyman da, "Doğru mu söylüyorsun yoksa yalancılardan biri misin, göreceğiz. Şu mektubumu götür, önlerine bırak, sonra onların yanından çekil de ne sonuca varacaklarına bak." Sebe melikesi (adamlarına) şöyle dedi: "Beyler! Bana çok önemli bir mektup gönderilmiş! Mektup Süleyman'dan gelmekte, Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla başlamaktadır; 'Bana üstünlük taslamayın, gelip bana teslim olun' denilmektedir." Kraliçe şöyle dedi: "Efendiler! İçinde bulunduğum durum hakkında bana görüşünüzü açıklayın. Sizin görüşünüzü almadan asla bir işe kesin karar vermem." Şu cevabı verdiler: "Biz güçlüyüz, zorlu savaşçılarız, yine de yetki senindir; artık ne buyuracağını sen düşün." (Neml suresi, 27-33. ayetler)
➡Kraliçe şöyle dedi: "Krallar bir ülkeye girdiler mi, oranın altını üstüne getirirler ve halkının ulularını aşağılanmış duruma düşürürler. Bunlar da öyle yapacaklardır. Ben bunlara bir hediye göndereceğim, sonra bakacağım elçiler ne ile dönecekler?" (Elçiler) Süleyman'a geldiğinde o şöyle dedi: "Siz bana mal yardımı mı yapıyorsunuz? Allah'ın bana verdiği size verdiğinden daha değerlidir. Hayır, hayır! Bu hediyenizle ancak sizin gibiler sevinir. (Ey elçi!) Onlara dön; iyi bilsinler ki asla karşı koyamayacakları ordularla üzerlerine gelir, muhakkak surette onları yenilmiş ve küçük düşürülmüş olarak oradan çıkarırız!" (Neml suresi, 33-37. ayetler)
Fikriyat podcast uygulamasından Neml suresinin 33-37. ayetlerin tefsiri ve mealini okumak için tıklayın
➡ (Danışmanlarına dönerek) "Beyler! Onlar boyun eğerek bana gelmeden önce hanginiz o kraliçenin tahtını bana getirebilirsiniz?" diye sordu. Cinlerden bir ifrit, "Sen makamından kalkmadan önce ben onu sana getiririm. Gerçekten bu işe gücüm yeter, ben güvenilir biriyim" dedi. (Bu konuya dair) kitaptan bir bilgisi olan ise, "Ben onu sen göz açıp kapayıncaya kadar getiririm" diye cevap verdi. Süleyman, tahtı yanı başına yerleşmiş olarak görünce şöyle dedi: "Bu, şükür mü yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni sınayan Rabbimin bir lütfudur. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur, nankörlük edene gelince, o bilsin ki Rabbimin hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, kerem sahibidir." (Neml suresi, 38-40. ayetler)
Ferruh Muştuer'in sesinden Neml suresini dinlemek için tıklayın
➡ "Onun tahtını tanıyamayacağı bir hale getirin; bakalım gerçeği anlayacak mı yoksa anlamayanlardan mı olacak?" dedi. Kraliçe geldiğinde, "Senin tahtın da böyle mi?" diye soruldu. "Tıpkı o!" dedi ve ekledi: "Biz bundan önce hakkınızda bilgi sahibi olmuş ve çağrınıza boyun eğmiştik." Onu, daha önce Allah'tan başka taptığı şeyler saptırmıştı. Çünkü o inkârcı bir kavimdendi. (Neml suresi, 41-43.ayetler)
Bünyamin Topçuoğlu'nun sesinden Neml suresini dinlemek için tıklayın
➡ Ona, "Köşke gir" denildi. Kraliçe salonu görünce, onu oraya toplanmış su sandı ve eteğini topladı. Süleyman, "Bu, billûrdan yapılmış bir köşkün şeffaf zeminidir" diye uyardı. Kraliçe, "Rabbim, ben gerçekten kendime zulmetmişim! Artık Süleyman'la beraber âlemlerin rabbi olan Allah'a teslim oldum" dedi." (Neml suresi, 44. ayetler)
➡ Hz. Süleyman'ın krallığının ihtişamının bir kaynağı bakır madeniydi. Sebe' suresinde erimiş bakır madeninin onun için sel gibi akıtıldığı belirtilir.
"Süleyman'ın emrine de sabahleyin bir aylık, akşamleyin bir aylık yol almakta olan rüzgârı verdik. Onun için bakır madenini eritip akıttık. Cinlerden de Rabbinin izniyle onun maiyetinde çalışanlar vardı. Onlardan kim buyruğumuzdan sapsa, ona yakıcı ateşin azabını tattırırdık." (Sebe' suresi, 12. ayet)
🎧 Fatih Akman'ın sesinden Sebe' suresini dinlemek için tıklayın
Süleyman'ın ölümüne hükmettiğimizde, öldüğünü ancak asâsını kemiren ağaç kurdu sayesinde anlamışlardı. Süleyman'ın cesedi yere yıkılınca ortaya çıktı ki, eğer cinler gaybı bilmiş olsalardı o aşağılayıcı eziyete katlanıp durmazlardı. (Sebe' Suresi - 14. ayet)
➡ Hz. Süleyman, ayakta iken asasına dayalı vaziyette vefat etti. Bir süre bastonuna dayalı olarak öylece kaldı. Ancak ağaç kurdu bastonu kemirip de Hz. Süleyman'ın yere düşmesiyle öldüğü anlaşıldı.
➡ Râzî'ye Hz. Süleyman'ın vefatının anlatıldığı ayet-i kerimede dünya hayatının geçiciliğine dikkat çekilir. Rüzgârın ve cinlerin emrine âmâde kılındığı Hz. Süleyman gibi muhteşem bir saltanat sahibinin dahi ölümden kurtuluşu yoktur.