Bayram namazı kılmak
Bayramlar, İslam dininin kutsal günlerinden biridir ve müminler için büyük bir anlam taşır. Sevinç ve neşe dolu bu günler, inananların ruhunu besler ve dini bilinçlerini güçlendirir. İslam dininde Ramazan ve Kurban olmak üzere iki büyük bayram bulunmaktadır. Her iki bayramda da müminler bayram namazını kılarlar. Bu özel günler, insanların birbirleriyle daha yakınlaşmasına ve barış içinde bir arada yaşamasına vesile olur. Dolayısıyla, Ramazan ve Kurban Bayramları, İslam'ın önemli ibadet ve sosyal etkinliklerinden biridir ve müminler için büyük bir coşku ve heyecan kaynağıdır. İşte bayram namazı hakkında bilinmesi gerekenler...
Önceki Resimler için Tıklayınız
🔶 Bayram sabahı erken kalkılmalı, yıkanıp temizlenmeli, güzel kokular sürünmeli, temiz ve yeni elbiseler giyilmelidir.
🔶 Ramazan Bayramı'nda, namazdan önce bir şeyler yenir, Kurban Bayramı'nda ise, kurban keseceklerin, kurban etinden yiyinceye kadar bir şey yiyip içmemesi müstehaptır. Peygamberimiz (SAV) böyle yapmıştır. (Tirmizî, "Salât", 385)
🔶 Bayram günü sabah namazı camide kılınır, yapılan vaaz dinlenir, güneşin doğuşundan 50 dakika sonra bayram namazı kılınır
🔶 Peygamberimiz Kurban Bayramı hutbesinde şöyle buyurmuştur:
Bu günümüzde yapacağımız ilk iş namaz kılmamızdır. Sonra döner kurban keseriz. Her kim böyle yaparsa, şüphesiz bizim sünnetimize uygun iş yapmış olur. (Buhârî, "Iydeyn", 3)
🔶 İki rekât olarak kılınan bayram namazları Hanefilere göre vacip, Şafiîlere göre sünnet-i müekkededir. (Şirbinî, I, 587)
🔶 Hanefiler bayram namazının vacip oluşuna, "Rabbin için namaz kıl ve kurban kes" (Kevser, 108/2) anlamındaki ayeti delil olarak zikretmişlerdir. (Kâsanî, I, 275)
🔶 Sadece akıllı, ergen, sağlıklı, hür, mukim ve erkek Müslümanlar bayram namazı kılmakla yükümlüdürler.
🔶 Şafiî mezhebine göre bayram namazı kadınlar ve yolcuları için de sünnettir, ancak cemaatle kılınması şart değildir, münferiden de kılınabilir, fakat camide cemaatle kılınması daha faziletlidir. (Şirbinî, I, 587)
🔶 Bayram namazına gidemeyecek kadar kötürüm, felçli, engelli, özürlü ve hasta kimseler ile bunlara zorunlu olarak bakmak durumda olanlar, bayram namazına gittiği takdirde hastalığının artmasından veya uzamasından endişe edenler, yürümekten aciz olan yaşlılar, ayakları felç olmuş veya kesilmiş kimseler bayram namazı kılmakla yükümlü değillerdir.
🔶 Görme engelli olan kimseler kendileri camiye gelebilirler veya kendilerini camiye götürebilecek biri bulunursa bayram namazı kılmakla yükümlüdürler. Bayram namazı kılmakla yükümlü olmakla birlikte isterlerse yolcular kadınlar da bayram namazı kılabilirler. (Tirmizî, "Salât", 383) Peygamberimiz ve sahabe zamanında hanımlar, namazlara katılmışlardır.