2021'de idrak edeceğimiz kandiller
Geri gelmeyen nimetlerden biridir zaman. İnsan ömrünün her anı kıymetlidir bu yüzden. Fakat bazı zaman dilimleri var ki, önemleri diğerlerinden daha fazladır. Bunlardan biri kandil geceleridir. Bu mukaddes günler, gönüllerimizi aydınlatan ışık gibidir. Hayatın her anı önemli olsa da kandiller, Müslümanlar için bir dönüm noktası hükmündedir. Peki, 2021'de hangi günler kandilleri idrak edeceğiz?
Önceki Resimler için Tıklayınız
10 Mart Çarşamba günü Miraç Kandili'dir.
📌 Miraç, sözlükte "yukarı çıkma vasıtası, merdiven" anlamına gelir ve yüce Allah'ın Peygamber Efendimize bir lütfudur.
➡ Peygamber Efendimiz (sav), Recep ayının 27. gecesinde yüce Allah'ın davetiyle Mekke'deki Mescid-i Haram'dan Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya götürülüp oradan da ilahi huzura yükseldi.
➡ Miraç olayı, zaman ve mekândan bağımsız olarak tamamen ilahi ölçülerle gerçekleşen bir lütuftu.
📌 Risaletin ilk yıllarında putperestler, Müslümanlara yaptıkları zulmü artırdı. Onların bu baskısı birkaç sene sonra Peygamberimizin ailesiyle az sayıdaki Müslümanlara karşı ekonomik ve sosyal bir boykota dönüştü.
➡ Üç yıl süren ve büyük acılara sebep olan bu boykotun ardından Resulullah (sav), kısa aralıklarla eşi Hz. Hatice ile amcası ve hamisi Ebu Tâlib'i kaybetti. Dolayısıyla bu yıla 'hüzün yılı' denildi.
➡ Bu acılı olayların ardından yüce Allah, bir bakıma Resulünü, sabır ve tahammülü dolayısıyla hem teselli etmek hem de ödüllendirmek istedi. Bunun için Miraç olarak anılan büyük mucizevi olayı gerçekleştirdi.
📌 Buhari ve Müslim'de Miraç'la ilgili olarak yer alan rivayetlerin ortak noktalarına göre olay şu şekilde cereyan etti:
➡ Bir gece Resulullah (sav) Kâbe'de Hicr veya Hatim denen yerde, bazı rivayetlere göre uyurken bazılarına göre ise uyku ile uyanıklık arasındayken Cebrail (as) geldi. Göğsünü açtı, zemzemle yıkadıktan sonra içini iman ve hikmetle doldurup kapattı. Cebrail, Peygamber Efendimizi (sav) Burak adlı bineğe bindirip Beytülmakdis'e (Kudüs) götürdü.
➡ Resûl-i Ekrem (sav) Mescid-i Aksâ'da iki rekât namaz kılıp çıktığında Cebrail, biri süt biri şarap dolu iki kap getirdi. Resulullah (sav) süt dolu kabı seçince Cebrail "Fıtratı seçtin" dedi. Ardından O'nu alıp dünya semasına yükseltti.
Resulullah'ı burada önceki bazı peygamberler karşıladı ve onu kendilerine imam yaparak arkasında topluca namaz kıldılar. Daha sonra semaya yükseltilen Allah Resulü (sav), semanın birinci katında Hz. Âdem, ikinci katında Hz. İsa ve Hz. Yahya, üçüncü katında Hz. Yusuf, dördüncü katında Hz. İdris, beşinci katında Hz. Harun, altıncı katında Hz. Mûsâ, yedinci katında ise Hz. İbrahim ile görüştü. Sidret'ül- Münteha denilen yere vardıklarında yazıcı meleklerin kalem cızırtılarını duydu ve Allah'ın huzuruna çıktı.
🔎 Bilinmeyen kelimeler sözlüğü
Sidret'ül- Münteha: Hz. Peygamber'in, Miraç gecesi yanında ilâhî sırlara mazhar olduğu ağaç.
"Allah kuluna vahy edeceğini vahy etti. Kalp, (gözün) gördüğünü yalanlamadı. (Ey müşrikler! Şimdi siz Peygamberin) gördüğü şey hakkında onunla tartışıyor musunuz? And olsun ki, o, Cebrail'i bir başka inişte daha (asli şekliyle) Sidretü'l-Münteha'nın yanında görmüştü. Me'va cenneti de Sidre'nin yanındadır. O zaman Sidre'yi kaplayan kaplamıştı. Göz (gördüğünden) şaşmadı ve (onu) aşmadı. And olsun, o, Rabbinin en büyük alametlerinden bir kısmını gördü."
(Necm, 53/8–10)
➡ Burada Cenab-ı Hak, elli vakit namazı farz kıldı. Dönüşte Hz. Musa, elli vakit namazın ümmetine ağır geleceğini söyleyip Allah'tan onu hafifletmesini istemesini tavsiye etti. Böylece namaz beş vakte indirilinceye kadar Hz. Peygamber'in Yaradan ile müracaatı ve Hz. Musa ile konuşması devam etti. Bir rivayete göre Resûl-i Ekrem'e Miraç'ta Bakara suresinin son ayetleri (Amenerrasulü) indirildi ve Allah'a ortak koşmayanların affedileceği müjdesi verildi.
Hz. Peygambere, Miraç'ta üç şey verildi: Beş vakit namaz, Bakara suresinin son ayetleri ve Allah'a ortak koşmayanların affedileceği ve cennete girebilecek olmasıydı.
Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından Necm suresinin tefsiri için tıklayın
Amene-rrasûlu bimâ unzile ileyhi min rabbihi velmu/minûn(e)(c) kullun âmene bi(A)llâhi ve melâ-iketihi ve kutubihi ve rusulihi lâ nuferriku beyne ehadin min rusulih(i)(c) ve kâlû semi'nâ ve ata'nâ(s) ġufrâneke rabbenâ ve-ileyke-lmasîr(u) (Bakara-285)
Lâ yükellifu(A)llâhu nefsen illâ vus'ahâ(c) lehâ mâ kesebet ve'aleyhâ me-ktesebet(k) rabbenâ lâ tu-âḣiżnâ in nesînâ ev aḣta/nâ(c) rabbenâ velâ tahmil 'aleynâ isran kemâ hameltehu 'ale-lleżîne min kablinâ(c) rabbenâ velâ tuhammilnâ mâ lâ tâkate lenâ bih(i)(s) va'fu 'annâ vaġfir lenâ verhamnâ(c) ente mevlânâ fensurnâ 'ale-lkavmi-lkâfirîn(e) (Bakara-286)
AMENERRASULÜ ANLAMI
" Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü'minler de (iman ettiler). Her biri; Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler: "Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz." Şöyle de dediler: "İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnız sanadır.
Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. (Şöyle diyerek dua ediniz): "Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.