Muhammed İkbal kimdir?
Yirminci yüzyılın büyük filozofu Muhammed İkbal, insanları her zaman İslam'ı öğrenmeleri için çağırırdı. Çünkü "Müslümanların izzeti ve hürriyeti, İslam'ın asıl kaynağı olan Kur'an ve sünnettedir." diyordu. Muhammed İkbal'in amacı, mistik hayallerin içinde yolunu şaşırmış ya da Avrupa'nın ihtişamından gözleri kamaşmış dindaşlarının, Müslümanların kutsal merkezine dönmelerini sağlamaktı; bunu da eserleriyle yaptı. Sizler için Muhammed İkbal'in hayatını eserleri ve sözleriyle birlikte derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Son dönem İslâm düşünürleri arasında hakkında en çok inceleme, araştırma ve yayın yapılan şahsiyetlerin başında gelen Muhammed İkbal, yazı ve şiirlerinde Müslümanları derinlemesine İslâm'ı öğrenmeye çağırırdı. Çünkü "Müslümanların izzeti ve hürriyeti, İslâm'ın asıl kaynağı olan Kur'an ve sünnettedir." diyordu.
Muhammed İkbal'in çeşitli üniversitelerde verdiği konferansları içeren bu eser 1930 yılında yayınladı. "İlim ve Dini Tecrübe", "Dini Tecrübe ve Felsefenin Seviyesi", "Tanrı Kavramı ve Gerçek ibadet", "İnsanın Benliği-Cebr ve İhtiyarı" "İslâm Kültürünün Ruhu" ve "İslâm'ın Yapısındaki Hareket İlkesi" başlıklı yazılardan oluşan eser, bilimin ışığında İslam'ın temek ilkelerini açıklar. Bu eser, bütün umutlarını yitirmiş bir toplumu yeniden hayata döndürmede çok etkili olmuştu.
Bu eser, çağımızda İslam'ın metafizik sisteminin tümünün ele alındığı tek eser olarak da kabul edilebilir.
Türk milletinin yakın tarihteki sıkıntılarıyla ilgilenen İkbal, bu ilgisini daha 1911'de Trablusgarp Savaşı şehitleri için yazdığı şiiriyle terennüm etmiştir. Burada İkbal, huzuruna çıktığı Hz. Peygamber'in kendisine hediye olarak ne getirdiğini sorması üzerine cennette bile bulunmayan bir hediye getirdiğini söyleyerek içinde Türk şehitlerinin kanının bulunduğu şişeyi Resûlullah'a sunar. İkbal, sömürgecilik döneminde bağımsızlığını koruyabilen tek Müslüman millet olarak övdüğü Türkleri aynı zamanda "İslam Rönesansını" gerçekleştirebilecek potansiyele sahip olarak da görmektedir.