Arama
Sürekli üşümenin nedenleri
Soğuk havanın kendini iyiden iyiye hissettirdiği bugünlerde üşümek, hemen herkesin problemi olmaya başladı. Fakat üşümeyi sadece soğuğa dayandırarak hafife almamak gerekiyor. Bu durum, çeşitli hastalıkların habercisi olabilir. İste sizler için sürekli üşümenin nedenlerini derledik.
Enfeksiyonlar, vücudumuzun her bölgesinde meydana gelebilen, bakteriler, virüsler veya parazitler tarafından oluşturulan ve kısmen de bulaşıcı hastalıklardır. Özellikle kış aylarında soğuk algınlığı, grip, bronşit ve zatürre gibi hastalıkların ilk belirtisi üşüme, titreme ve ateş olabiliyor. Uygun tedavi olmadıkça üşümenin öncelik ettiği titreme, ateş ve yaygın vücut ağrıları şeklindeki sorunlar devamlılık gösterebiliyor. Doktorunuzun muayenesi ve uygun tedavi sonucunda başta üşüme olmak üzere diğer yakınmalar da son buluyor.
"Kansızlık" olarak da bilinen anemi hastalığı üşümenin altında yatan bir başka önemli nedendir. Kandaki alyuvar hücresine oksijen taşıyan hemoglabin seviyesinin olması gerekenin altına düşmesiyle ortaya çıkar. Oldukça sık görülen bu önemli sağlık sorununa daha çok kadınlarda rastlanıyor. Aneminin nedenleri ise yetersiz beslenme, katı diyet uygulama, aşırı kan kaybetme veya sindirim sisteminde emilim eksikliği olabiliyor. Tedavi olmadıkça üşüme ile başlayan halsizlik, çabuk yorulma ve çarpıntı gibi belirtiler giderek ilerliyor ve yaşamı olumsuz hale getiriyor.
Kan şekeri düzeyinin 50 mg/dl veya altına düşmesi 'hipoglisemi' olarak adlandırılır. Ülkemizde 20 yaş üzerindeki her 10 kişiden birinde görülen hipogliseminin hızla tedavi edilmesi gereken bir önemli sorunlardan biri. Aksi halde bayılma, kalıcı veya geçici beyin fonksiyon değişiklikleri gibi hasarlar bırakabiliyor. Hipoglisemi özellikle insülin kullanan diyabetli için çok önemli ve acil müdahale gerektiren bir durum. İnsülin kullanan diyabetli hasta mutlaka ve hemen şeker alarak müdahale etmeli. Ayrıca sık tekrarlayan hipoglisemi atakları, hatalı beslenme ve kilo alımı diyabetin oluşma riskini yükseltir. Önlem alınmazsa hastaların üçte birinde 10-15 yıl sonra diyabet gelişebilir.
Boyunda yer alan, kelebek şeklinde bir organ olan tiroit bezi, salgıladığı hormonlar sayesinde vücuttaki birçok fonksiyonu düzenler. Eksikliği ya da fazlalığı durumunda çok ciddi rahatsızlıklara ve şikâyetlere neden olabilir. Erkeklere göre kadınlarda daha sık görülen tiroit bezi sorunları, birçok rahatsızlığa da zemin oluşturabilir. Vücudun metabolizmasını düzenleyen tiroit bezinin sağlıklı çalışması tüm sistemlerin uyum içinde olmasını sağlıyor. Çok veya az çalışması durumlarında ise üşümenin yanı sıra kişinin günlük hayatını olumsuz etkileyen sürekli yorgunluk hissi, saç dökülmesi, kabızlık, istemsiz kilo alımı gibi ciddi sonuçlara kadar değişen klinik durumlar görülebiliyor.
Kalp, damar, atardamar ve toplardamarlarımızın tümü kardiyovasküler sistem olarak bilinir. Kardiyovasküler sistem, yaşamamız ve sağlıklı olmamız için elzemdir. Vücudumuza oksijen götürmek için kanı kalbimizden ciğerlerimize, oradan da tüm vücudumuza taşır. Kardiyovasküler hastalığı olan kişilerde, vücut, yapması gereken bu önemli görevleri yerine getiremez. Damar sistemini ilgilendiren damar tıkanıklığı ve vasküler endotel hasarı gibi hastalıklarda kanlanmanın yetersizliği, ilgili organların beslenme bozukluğu veya lokalize bölgelerin hassasiyeti nedeniyle özellikle bacaklarda ve kollarda üşüme sorunu gelişebiliyor. Şikâyetin devam etmesi durumunda ilgili uzman hekime başvurmanın yaşamsal önem taşır.