Yunus Emre Şiirleri: Anlamlı, Tasavvufi En Güzel Yunus Emre Sözleri
Şiirleri ile Anadolu'yu mayalayan en önemli isimlerden olan Yunus Emre, edebi hafızamızda çok önemli bir yer tutar. Karacaoğlan ile beraber Türkçe'nin süt dişleri olarak anılan Yunus, şiirlerini Allah sevgisi etrafında kaleme alır. Yazılması üzerinden asırlar geçmesine rağmen Yunus Emre şiirleri ve sözleri okuyucular tarafından sıklıkla okunmakta, bestelenerek okunmaktadır. Sizler için Yunus Emre şiirleri ve Yunus Emre sözlerini derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Allah Sana Sundum Elim
Sensin kerim, sensin rahim, Allah sana sundum elim
Senden artık yoktur emin, Allah sana sundum elim
Ecel geldi vade erdi, bu ömrüm kadehi doldu
Kimdir ki içmeden kaldı, Allah sana sundum elim
Gözlerim göğe süzüldü, canım göğüsten üzüldü
Dilim tetiği bozuldu, Allah sana sundum elim
Üş biçildi kefen donum, Hazret'e yönelttim yönüm
Acep nice ola halim, Allah sana sundum elim
Urdular suyum ılıdı, kavim kardeş cümle geldi
Esen kalsın kavim kardeş, Allah sana sundum elim
Geldi salacam sarılır, dört yana sala verilir
El namazıma derilir, Allah sana sundum elim
Salacamı getirdiler, makberime yetirdiler
Halka olup oturdular, Allah sana sundum elim
Çün cenazeden şeştiler, üstüme toprak saçtılar
Hep koyubeni kaçtılar, Allah sana sundum elim
Yedi Tamu, sekiz Uçmak, her birinin vardır yolu
Her bir yolda yüzbin çarşı, Allah sana sundum elim
Geldi Münker ile Nekir, her birisi sordu bir dil
İlahi Sen cevap vergil, Allah sana sundum elim
Görün acep oldu zaman, gönülden eyleniz figan
Ölür çün anadan doğan, Allah sana sundum elim
Yunus tap uzat bu sözü, Allahına dutgıl yüzü
Didardan ayırma bizi, Allah sana sundum elim
Yusuf Bulunur Ken'an Bulunmaz
Bir ne derttir ana derman bulunmaz
Ya bu ne yaredir zahmı belirmez
Yitürdüm Yusuf'um Ken'an elinde
Yusuf'um bulundu, Ken'an bulunmaz
Beyim arif isen, var sen yolunca
Bunda başlar yiter, kanlar sorulmaz
Manisiz kişiden hiç nesne gelmez
Kovası yok kuyudan su çekilmez
Kuyu cismindürür mani kovası
Çekerler kovayı suyu belirmez
Erenler kapısı, mürüvvet kapısı
Sıtk ile gelenler, mahrum gülünmez
Yunus bu manide gark oldu gitti
Geri gelmekliğe aklı belirmez
Şol Göz ki Seni Gördü
Şol göz ki Seni gördü, ol neye nazar etsin
Şol can ki Seni duydu, tende ne karar etsin
Aşkına düşen aşık, derdine yanar dün gün
Vaslındır ana derman, hekim ne tımar etsin
Aşkın ezeli Hacem, yoklukta komuş varın
Bu remzi duyan aşık, yokluğu şikar etsin
Sen bir gani sultansın, canlar içinde cansın
Vasfın kaleme gelmez, dil kanda şümar etsin
Gerçek Şaha kul olan, gönlünü Sana veren
Seni kendinde bulan, kanceru sefer etsin
Bu çeşniyi tadana, kim ne vereler kana
Derdine düşen cana, hekim ne tımar etsin
Bu sırrı duyan kani, ger aşık ise canı
Açıldı gevher kanı, alana haber etsin
Çün aşkın ola emelim, sürüle gönülden gamım
Vaslına eren bir dem, bin canı nisar etsin
İmdi ki Yunus kalmış Hazret'e yüzü kara
Bir nesnesi yok müflis, neyile bazar etsin
Şol Cennet'in Irmakları
Şol cennet'in ırmakları
Akar Allah deyu deyu
Çıkmış İslam bülbülleri
Öter Allah deyu deyu
Salınır Tüba dalları
Kur'an okur hem dilleri
Cennet bağının gülleri
Kokar Allah deyu deyu
Kimi yiyip kimi içer
Hep melekler rahmet saçar
İdris Nebi hulle biçer
Biçer Allah deyu deyu
Altındadır direkleri
Gümüştendir yaprakları
Uzandıkça budakları
Biter Allah deyu deyu
Aydan arıdır yüzleri
Misk ü amberdir sözleri
Cennet'te huri kızları
Gezer Allah deyu deyu
Hakka aşık olan kişi
Akar gözlerinin yaşı
Pür nur olur içi dışı
Söyler Allah deyu deyu
Ne dilersen Hak'tan dile
Kılavuzla gir doğru yola
Bülbül aşık olmuş güle
Öter Allah deyu deyu
Açıldı gökler kapısı
Rahmetle doldu hepisi
Sekiz cennet'in kapısı
Açılır Allah deyu deyu
Rıdvan-dürür kapı açan
İdris-dürür hülle biçen
Kevser şarabını içen
Kanar Allah deyu deyu
Miskin Yunus var Yarına
Koma bu günü yarına
Yarın Hakk'ın divanına
Varam Allah deyu deyu
Şol Benim Şeyhimi
Şol benim Şeyhimi görmeğe kim gelir
Zevk ile safalar sürmeğe kim gelir
Şeyhimin illeri, uzaktır yolları
Açılmış gülleri dermeğe kim gelir
Şeyhimin özünü, severim sözünü
Ol mubarek yüzünü, görmeğe kim gelir
Şeyhimin ilini, sorarım evini
Ol sebepli elini öpmeğe kim gelir
Şeyhimin ilinde, asası elinde
Şeyhimin yolunda, ölmeğe kim gelir
Aht ile vefalar, zevk ile safalar
Bu yolda cefalar çekmeğe kim gelir
Şeyhimim şem'ine bu canım pervane
Saladır aşıklara, yanmağa kim gelir
Hak için malını, hep vere varını
Aşk için arını, atmağa kim gelir
Şehidin donunu, yumazlar kanını
Dost için canını vermeğe kim gelir
Ah ile göz yaşı, Yunus'un haldaşı
Zehrile pişen aşı, yemeğe kim gelir