Yazarların ilham aldığı şehirler
Şehirler, insanların karakterini şekillendiren en önemli etmendir. "Kent, insanlara ait anıların ve geçmişin ambarıdır ve ayrıca kültürel simgeler deposu olarak da iş görür." Bu durumun en iyi örnekleri ise yazarlardır. Öyle ki bazı yazarlar, zaman içinde doğdukları, yaşadıkları ya da eserlerine konu edindikleri şehirler ile yan yana anılmaya başlar. Nuri Pakdil'in Maraş'ı kâğıda boyanan kuş olarak betimlediğini biliyor muydunuz? Ya da Yahya Kemal'in İstanbul'u bir ufuk şehri olarak tanımladığını. İşte sizler için yazarların ilham aldığı şehirleri derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
15 Ağustos 1771'de İskoçya'nın Edinburgh kentinde doğan zamanının önemli yazarlarından Walter Scott hukuk tahsilini bitirene dek bu kentte yaşadı. Edinburgh doğduğu ve yaşadığı şehri olmasının yanında önemli ilham kaynağıdır. Uluslararası okuyucusu olan önemli yazarlardan olan Scott'un eserleri günümüzde de okunur. İngiliz ve İskoç edebiyatlarının klasikleri arasında yer alır. Ivanhoe, Rob Roy, The Lady of The Lake, Waverley, The Heart of Midlothian ve The Bride of Lammermoor en çok tanınan eserleri arasındadır.
Modern edebiyatı kurucuları arasında gösterilen James Joyce neredeyse Dublin ismiyle özdeşleşti. Joyce'un getirdiği anlatım yenilikleri ile 20. yüzyıl edebiyatını derinden etkilemişti. İrlanda'nın başkenti Dublin'de edebiyat şehrin her köşesine yayılmış durumda. Dublin aynı zamanda Oscar Wilde, Samuel Beckett, Bernard Shaw gibi yazarlarında evi durumunda. James Joyce'un ünlü romanı Ulysses'in başkahramanı Leopold Bloom'un Dublin'de gittiği yerleri ise hala görmek mümkün.
Moskova'da doğup Sibirya'ya sürülen, daha sonra yazdığı "Ölü Evinden Anılar" kitabıyla Çar'ı dahi ağlatan, Rusya'yı adeta serseme çeviren eserlerin yazarıydı Dostoyevski. İnsana dair durumları tasvir etmeden oldukça başarı olan Dostoyevski, eserlerinde St. Petersburg hakkında oldukça sık yer verir. Yalnızca Dostoyevski değil Gogol, Turgenyev gibi ünlü yazarların romanlarına konu olan St. Petersburg, Puşkin ve Nabokov Müzeleriyle dikkat çekiyor.
St. Petersburg'da yaşadığı sürece 20'den fazla ev değiştiren ve her birinde en fazla üç yıl yaşayabilen Dostoyevski'nin ölümünden önce yaşadığı son ev müze halinde korunuyor. Şapkası, sigaraları, el yazması müsveddeleri, mektuplar ve yazı takımı Dostoyevski'ye ait orijinal döneme ait eşyalar insanlara yazmaya odaklı hayatından ipuçları veriyor.
Edebiyat tarihindeki mekân yazar özdeşleşmesinin en güzel örneklerinden biri Kafka'dır. Dünyanın dört bir yanından insanlar Prag'a Kafka'nın ruhuna işleyen sokaklarını bulvarlarını görmeye gidiyorlar. Prag'ın edebiyat açısından önemini dünyaya taşıyan Franz Kafka'nın Prag'da ziyaret edilen bir müzesi bulunuyor.