Arama

Yahya Kemal'in kitaplarda bulamayacağınız şiirleri

Sağlığında hiçbir eseri onun tarafından basılmadı. Akıllarda Yahya Kemal'in eserlerini neden bir araya toplamamış olduğu soruları dolaşırken o, bu sorunun cevabını yine mükemmel olma azmiyle vermişti. O, şiirlerini yayımlamak için şiirlerinin tamama erdiğine inanmıyordu. Eserleri Nihat Sami Banarlı öncülüğünde kurulan Yahya Kemal Enstitüsü tarafından Yahya Kemal Külliyatı adı altında 13 cilt olarak yayımlanmıştı. Yahya Kemal'in şairlik hayatına başladığı ve kitaplarda bulunmayan şiirlerini sizler için derledik.

Yahya Kemal’in kitaplarda bulamayacağınız şiirleri

Yahya Kemâl ya da o dönem şiirlerine attığı imza ile Âgâh Kemâl dönemin padişahı Sultan ll. Abdülhamid'i iki culûsiye yazar. İlki 1 Eylül 1902 tarihini taşıyan metnini aşağıya aldığımız başlıksız bir tebriknâmedir.

[Cülûsiye]
Olsun bugün sürûr ile pirâye kâinât
Dolsun bugün hubûr-ı saâdetle şeş cihân
Zira bugünde verdi o şâh-ı melek-sefâ
Rûh-ı fütûh-ı saltanata taze bir hayat
Ya Rabbi! Haşre-dek yaşasın

Padişahımız Nâm-ı celîli 'Hazret-i Abdülhamid Han'
Devrinde kıldı ümmeti sürûr u şâduman
Asrında kıldı milleti mes'ûd u kâmrân
O reng-i saltanatta âli ahirü'z-zaman
İclâl ü şan ile yaşasın Padişahımız

Ol şâh-ı bî-misâl Hamîd hasletin ki biz
Devrinde bunca nimet-i azimâya nâiliz
Zîr-i himâyesinde refâh eylemekteyiz
Der-kâr-ı Hakk'a arz-ı münâcât eyleriz
Etsin şükûh u şevket u ikbalini müdâm

Âbâd kıldı atıfeti mülk-i devleti
Dil-şâd etti merhameti kalb-i ümmeti
Gösterdi zâtı âleme şan-ı celâleti
Ya Rabbi sen o ziver-ı tâc-ı Hilâfeti
Âsâr-ı bî-şümârı ile eyle ber-devam

Vardır yeri kıyâmete dek etsen iftihâr
Zîra bize o Hâlık-ı Vehhâb gerektir
Bahşetti böyle bir şeh-i âli-i lutuf-kâr
Fahreylesin onunla selâtîn-i rûz-i gâr
Şâhen-şehân-ı âlem içinde yegânedir
Müstağrak-ı mükârem olup ser-te-ser cihân
Mülkünde verdi her yere umrândan nişân
Oldu uluvv-ı himmet -i âlisi râyegân
Te'sis olundu râh-ı Hicâz-ı şeref-resân
Ulviyet u kemâline bu bir nişânedir

Eyler cihânda bezl-i kerem-i tab-ı râifi
Her seviye câri sâye-i lutf-u avâtıfı
Bilâ-hitâm eyledi ihyâ maârifeti
Ya Rabbi sen o şâh-ı kerem-kâr-ı ârifi
Kıl pâyidâr taht-ı muâllâ-yı saltanat


Ey Şehriyâr-ı âtıfet-i âsâr-ı muhterem
Ey tâc-dâr-ı ma'delet efkâr-ı zu'l-kerim
Sensin ol padişâh-ı dil-âgâh-ı pür-himem
Kim vasf-ı hazretinde senin her ne söylesem
Ahrâdır ey halife-i pür-lutf u ma'delet
Üsküp Belediye Reisi İbrahim Nâci Beyzâde Âgâh Kemâl, 1902

Yahya Kemal’in kitaplarda bulamayacağınız şiirleri

Neşîde-i Nev-sâl

Semâ penbe, sehâib mavi, deryâ saf, havâ mahmûr
Zılâl-i fecr ile müzehher bütün âfâk-ı nûrânî
Nigâristân feyz-i âsârda bir nûr-ı rûhânî
Ve hep âgûş-ı nilgûn tabiat mütebessim, mesrur

Hilâl vakta ki bâlîn-i ufukta tâb-dâr oldu
Tuyûr-ı nağme-gîr sâl-i cedidi müjde-bâr oldu
O dem lâhût-i istiğrâktan bir hâtif-i ilhâm
Bu şiir-i dil-nüvâz-ı pâk ile nutk-ı ibtidâr oldu

Şehinşâh-ı muazzam Hazret-i Abdülhâmid Han
Sabah-ı haşre dek bi'l-izzi ve'l-celâlü ve'd-dârât
Serîr-ârâ-yı şevket eylesin hilâf-ı mevcûdât
Ki zirâ ahd-i adlinde bülend-i şan-ı Osmânî
Şükûh u ma'deletle vâye-mend-i iştihâr oldu
Saâdet-yâb oldu devlet, ümmet kâmkâr oldu
Tezyîn etti gülzâr-ı vatan zîb-i maârifle
Terâkkiyât-ı ilm u fenle ümmet bahtiyâr oldu

Rahîm, âli şiyem, kudsî, kerem-kâr, ma'delet-küster
Vekil-i akdes-i mahbûb-ı zî-şan-ı ilâhidir
O Hakan-ı dil-âgâh- ı güzîn-i atıfet-perver
Celâl-i şevketiyle şan-ı devlet âşikâr oldu
Her icraâtına bir tâli-i ferhunde yâr oldu
Bu subh-ı lem'a-verde berk vuran âsâr-ı şi'r-âgin
Bu subh-ı lem'a-ver -ki pür terennüm, pür mehâsindir
Ulüvv-ı nâmını takdis için ol şâh-ı zî-şânın
Çemen pîrâye-dâr oldu , sehâri hande-zâr oldu
Hilâl sâl-i garrâ şu'le perdâz-ı bahar oldu.
Âgâh Kemâl, 1903

Yahya Kemal’in kitaplarda bulamayacağınız şiirleri

Genç Âgâh Kemâl'in ilk şiirleri arasında ilgi çeken şiirlerinden birisi de Fikret'in Ey Yâr-ı Nagam-kâr adlı manzumesini tahmis ederek vücuda getirmeye çalıştığı manzumedir. Leyâl-i İstiğrâk 2 başlığını taşıyan bu manzumede şiire yeni başlayan hevesli bir gencin samimi arayışları hissedilir.

Leyâl-i İstiğrâk
2

Çal! Neş'e-i vuslatla nağme-saz olalım, çal!
Mürgân-ı muganniyeyle hem-âvâz olalım, çal!
Bir vecd-i muhabbetle tarab-sâz olalım, çal!
Çal! yükselelim küngüre-pervâz olalım çal!
"Çal âlem-i ervâh-ı da raksan edelim çal!"

Altında şu mavi ve beyaz nûrlu semânın
Âguş-ı sefîdinde bu pür-neş'e cihanın
Tanzir edelim aşkını "Pervin ve Sühâ'nın"
Çal sevdiceğim, ağlasın âhengi kemânın
"Dillerdeki sevdaları cûşân edelim, çal"

Envâr-ı kamer çamların altında müzeyyen
O sâye-i simîn dilâviz sererken
Elhân-ı sihr-kârını perrân ederken
Çal rûhuma bir beste-i giryân-efken
Çal ooh o âheng ile medhûş olayım çal

Seyyârelerin mâî ve mukammer lem'âtı
Emvâc ile bir şiir-i ter ettikçe teâti
İlham ederek rûhuma ezvâk-ı hayâtı
Çal girye-i nisâr et o mağşi negâmâtı
Tâ aşkın ile mest ü bî-hûş olalım çal

Bak: Hep bu bulutlar, bu semâvât-ı mükevkeb
Mev'âmızı tersi' eden ezhâr-ı müzehheb
Sevdâmızı tezyîn eden âfâk-ı müdebdeb
Gördükçe bizim hâlimizi kıskanıyor hep
Çal aşkımızı onlara mahsud edelim çal

Çal çal meleğim rûh-ı tabiat kadar âli
Bir şiir ile et rûhuma bir ifhâm-ı meâli
Saçsın kamer âgûşumuza şiir-i leâli
Çal olasın âmâlimize bir hadd-i teâli
"Tâ arş -ı ilâhiye kadar yükselelim çal"
Sarıyer
Âgâh Kemâl

Yahya Kemal’in kitaplarda bulamayacağınız şiirleri

Yahya Kemâl'in bu devresine ait şiirlerinden dikkati çekenlerinden biri de Leyâl-i İstiğrak 4 adını taşıyan manzumedir. Şairin hatıralarında dile getirdiği ifadeler arasında "Bir kelime Fransızca bilmeksizin alafrangalaştım." sözünü doğrularcasına daha ilk şiirlerinde Lamartine'in 'ömr-i garâmı'nı hatırlayacak kadar Fransız edebiyatını öğrendiği anlaşılır.


​Leyâl-i İstiğrâk
4

Hâlâ tahattur eyliyorum mâvi bir gece
Yattımdı nilgûn bir korunun kenarına
Gördüm göğün nazara-i firûze-fâmını
Baktım yeşil sitârelerin zıll-ı târına
Hatırladım Lamartin'in ömr-i garâmını

Bazen kamer bulutların altında bir gelin
Vaz'-ı vakur ve şûhunu tanzîr eder gibi
Arz-ı likâ-yı hüsn ederek saklanır hazîn
Bir hacle-i sefîde çekerdi sehâîbi

Amâk-ı leyl içinde girizân olan tuyûr
Avâre bir neşide okurdu simâhıma
Sonra ağaçların arasından nigâhıma
Manzûr olan fezânın hafâyâ-yı nâimi
Meshûr-ı şiir ederdi semâ-yı hayâlimi
Büyükdere
Âgâh Kemâl

Yahya Kemal’in kitaplarda bulamayacağınız şiirleri

Bütün acemilik ve tutarsızlıklarına rağmen genç Agâh Kemal'in döneme hâkim şiir anlayışının kıyılarında dolaştığı ilk şiirlerine bakıldığında anlaşılıyordu. Asıl Paris ikameti ve nihayetinde yurda dönüşünden sonradır ki şiirin ne olup olmadığı konusunda kanaat ve tecrübelerini tatbikata döktü.

Şafaktan Evvel

Sular pür-neş'e çağlar fecrin âgûş-ı sükûnunda
Derini bir lahn-ı sevdâvî tulû'u karşılar, cevvâl
Ve tîz bir nağme-i mağşiyle ümid-âver-i sevda
Tanîn-endâz olur bir lahn-ı memdûd-ı sefâ-fil-hâl

Keman eshâr-ı elhâniyle ağlar, şuh, pür-hande
Sadâ ormanda aks-i muhziniyle iltima' eyler
Uçar vâdide bir âheng-i şiir-engiz-gîrinde
Dolar mübki, ve pür rikkat terennümlerle meşcerler

Bu şevkâ şevk-i bezm-i şiir ü istiğrâktan sonra
Sahârî kûh u vâdiyi tulu'-ı şa'şaa-pîrâ
Nezih bir manzar-ı sehhâr-ı nûrâ nûra gark eyler
Semâ-yı laciverdiyi, baharı, berk -i berk eyler.
Âgâh Kemâl

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN