Prof. Dr. İsmail Güleç'in anlatımıyla Kara Davud
İslam düşünce tarihinde şerh ve haşiyeler ciddi yer tutar. Bir kitabın daha iyi anlaşılması ve daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayan şerhler, şarihin zihin kodlarını öğrenmemizi de sağlar. Asırlardır Allah Resulü'nü (SAV) anmak için en çok başvurulan kaynaklardan biri olan Delailü'l Hayrat üzerine pek çok alim şerh yazsa da hiçbiri Kara Davud kadar etkili olamadı. Prof. Dr. İsmail Güleç Kara Davud'u anlattı.
Önceki Resimler için Tıklayınız
3. Bölüm: Mukarrebîn ve hamele-i arş, cennet ehlinin ziyafet günleri, kevser, Resûlullah'ın hicreti, ayın yarılması (inşikāku'l-kamer) olayı ve Ebû Eyyûb el-Ensârî (RA) kıssası zikredilir.
4. Bölüm: Yahudi âlimlerine dair bazı menkıbeler, çocukların yaptıkları amellerin sevabının ebeveynlerine ulaşması ve namazın keyfiyeti gibi hususlarla ilgilidir.
5. Bölüm: Hızır ve İlyâs kıssaları, meleklerin tesbihi ve cuma namazının fazileti konularına temas edilir.
6. Bölüm: Hz. Mûsâ'ya (RA) Resûlullah'a (SAV) salavat getirmesinin emredilmesi, mîsak, Âdem'den Îsâ'ya kadar geçen peygamberlere ait menkıbeler ve Kur'an âyetlerinin sayısı gibi meseleler üzerinde durulur.
7. Bölüm: Bazı zikir metinlerini ve âyetleri okumanın fazileti, müminlerin meleklerden üstün konumda bulunuşu, nübüvvetin vehbî oluşu, hûrîler, Cebrâil'in Peygamber'e geliş sayısı, Resûl-i Ekrem'in (SAV) amcası Ebû Tâlib'le yaptığı Şam yolculuğu, Hz. Süleyman'ın (AS) kuşların zikrinden haber vermesi vb. konulardan bahsedilir.
8. Bölüm: Fakirliğin övünç vesilesi olduğunu belirten ve sûfîlerce Hz. Peygamber'e (SAV) atfedilen rivayetin mevzû oluşu, te'vil ve tefsirin açıklanması, ism-i a'zam duası, kalbin salâh ve fesadı üzerinde durulur. Firavun ve İblîs'le ilgili hikâyelere yer verilir. Eser Cezûlî'den nakledilen uzunca bir duanın tefsiriyle sona erer.
Bekir Salih Yaman: Kitabın bu kadar çok okunmasının sebebi nedir?
Prof. Dr. İsmail Güleç:
◾ Kitabın en önemli özelliği, tasvirlerde ve menkıbelerle dolu anlatımlarda halkın duygularına ve hayal dünyasına hitap edecek bir üslûbun kullanılmasıdır. Bundan dolayı eser halk arasında çok rağbet görmüştür. Kitapta zayıf, uydurma ve İsrâiliyat türü rivayetler çok. Meselâ ruhen mi bedenen mi vuku bulduğu tartışmalı olan mi'rac olayının bedenen vuku bulduğu kabul edilmekle birlikte mi'rac hayal ürünü birçok unsurla desteklenir.
Prof. Dr. İsmail Güleç:
◾ Örnek olması bakımından miraç olayını aktarayım: Cebrail (AS) Hz. Peygamber'e (SAV) gelir. Peygamberimiz (SAV), Cebrail'in yakuttan bir ibrik içinde cennette kevser havuzundan getirdiği su ve zümrütten leğende abdest aldırır. Abdest aldıktan sonra nurdan bir hülle, başına da nurdan kavuk geçirir. Kavuk Hz. Âdem'in (AS) yaratılmasından sekiz bin yıl önce Rıdvân tarafından sarılmış ve o günden itibaren kırk bin melek tarafından tesbih ve salavatta bulunulmuş. Bu kavuğun kırk bin gözü ve her gözünde "Muhammed Allah'ın resulüdür, nebîsidir, habîbidir, halîlidir" şeklinde dört satır yazılıdır. Daha sonra nurdan bir pelerin, beline yakuttan bir kemer, eline dört yüz inci ile süslenmiş bir kamçı verir ve Beytü'l-Haram'a götürür.
Prof. Dr. İsmail Güleç:
◾ Bu tür hayalî ve mübalağalı ifadelere ve abartılmış sayılara dayanan tasvirlere yer verilen Kara Dâvud, halk eserleri arasında sağlam rivayetleri en az kullanan kitap olmasına rağmen çok okunan kitaplardan. Kara Dâvud'u, Mehmet Faruk Gürtuna Şerh-i Delâil-i Hayrât (I-III, İstanbul 1971) ve Abdülkadir Akçiçek Delâil-i Hayrât Şerhi Kara Davud (İstanbul 1975) adıyla sadeleştirerek yayımlamıştır.