Polisiye edebiyat nedir? 10 maddede polisiye edebiyatın tarihi
Sultan II. Abdülhamid'in Sherlock Holmes'un yeni çıkan kitaplarının Türkçe ilk çevirilerini anında yaptırdığını; yazarı Arthur Conan Doyle'ı İstanbul'a çağırarak Mecidiye Nişanı verdiğini biliyor muydunuz?
Önceki Resimler için Tıklayınız
1902-1903'e kadar süratle devam eden tercümeler, bu tarihlerden 1908'e kadar sekteye uğramışsa da 1908'den sonrası, polisiye roman çevirileri açısından ikinci bir patlama devridir. Evvela, namı günümüze kadar gelmiş meşhur Sherlock Holmes'lar (Conan Doyle) ve Arsen Lüpen'ler (Maurice Leblanc), Gaston Leroux ve Fantome serileri çevrilir. Daha sonra, Nick Carter, Nat Pinkerton, Pick Vick gibi karakterlerin maceralarından oluşan ve daha geniş kitlelere hitap eden popüler polisiye romanların tercümesi yapılır.
Sherlock Holmes'un pek çok hikayesi, 1909-1919 yılları arasında başta Faik Sabri Duran olmak üzere pek çok mütercim tarafından Türkçe'ye aktarılmıştır. Arsen Lüpen serisi ise ilk olarak Asır gazetesi sahibi Fazlı Necip tarafından önce gazetesinde tefrika edilmiş, sonra da 1909 yılında altı cilt halinde kitaplaştırılmıştır. Bundan sonra da Arsen Lüpen çevirileri, Harf İnkılabı yıllarına kadar devam edecektir. Ancak bütün bu hareketlilik, Harb-i Umumi'nin başlamasıyla yerini sessizliğe bırakır; ta ki 1918'de savaş bitinceye kadar.
Türkçe ilk polisiye romanın yazarı, Tanzimat edebiyatının popüler ismi, nesrin bütün türlerinde kalem oynatmış Ahmet Mithat Efendi'den başkası değildir. Esrâr-ı Cinâyât ismini taşıyan bu eserini Tercüman-ı Hakikat'te 1883'te tefrika etmiş ve ertesi yıl kitap olarak yayınlamıştır. Ancak onun en başarılı polisiye romanı, 1888 yılında yayınladığı Haydut Montari isimli kitabıdır. Bir başka gazete sahibi Selanikli Fazlı Necip, polisiye roman telifinde ikinci sırada gelir. 1901'de kaleme aldığı Cani mi, Masum mu? isimli eseri, sahadaki ilk denemesidir. II. Meşrutiyet'in ilanıyla birlikte neşrine başladığı Roman Hazineleri isimli dizisinin ilk altı cildini Arsen Lüpen çevirilerine ayıran Fazlı Necip Bey, müteakip üç cildi ise Dehşetler İçinde'ye ayırmıştır.
İngiliz romancı Sir Arthur Conan Doyle tarafından oluşturulan hayali özel dedektif. 1854 Londra'sında doğan tüm zamanların bu en olağandışı, en çılgın dedektifi, aynı zamanda dünya edebiyatının en meşhur dedektif kahramanlarından da biri hatta birincisi. Gözlem yeteneği ve zekâsıyla en karmaşık polisiye olayları bile aydınlatabilen Holmes, dönem İngiltere polisinin de sıklıkla başvurduğu bir halk kahramanı. Bu hayali kahramanın gerçekten var olduğuna dair inanışlar var. Kitaplarda ev adresi olarak sıklıkla geçen Londra'daki Baker Sokak 221B adresi, bugün Sherlock Holmes Müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlıyor.
Her türlü kılığa girip köşe bucak suçlu kovalayan, zekâsı ve yumruğuyla cinai vakaları bir bir çözümleyen özel dedektif Amanvermez Avni'nin, bir martının gözüne baktığında onun hangi sahilden geldiğini anlayabildiğini, diş fırçası ile adam öldürmenin 36 yolunu bildiğini ya da Avni'nin Osmanlı'nın Sherlock Holmes'ü unvanını taşıdığını biliyor muydunuz?
1913'te Ebussüreyya Sami, "Türklerin Sherlock Holmes'u" diyerek Amanvermez Avni serisini başlatır ve başarılı da olur. Amanvermez Avni serisi on hikâyeden oluşur ve Cumhuriyet öncesinde yayınlanan ilk polisiye seridir. Seride, çağdaş polisiye roman tekniği ile yerel renklerin kaynaşması uyumlu bir şekilde öykülere yansıtılmıştır. Amanvermez Sabri (1928) ve Amanvermez Ali (1944) diye taklitleri bile yazılır. Amanvermez Avni, her türlü kılığa girip köşe bucak suçlu kovalayan, zekâsı ve yumruğuyla cinai vakaları bir bir çözümleyen bir özel dedektiftir. Hüseyin Nadir'in 1922'de Fantomas'tan uyarladığı, Fakabasmaz Zihni'nin maceralarını anlatan Cinayet Koleksiyonu da kesintisiz altı yıl devam etmiş başarılı bir seridir. Öyle ki Fakabasmaz Zihni, Doğu'nun Arsen Lüpen'i unvanına layık görülür.