Mehmet Akif Ersoy’un Safahat’ında yer alan halk diline özgü kelimeler

Yayınlanma Tarihi: 20.12.2020 09:53 Güncelleme Tarihi: 27.12.2022 12:13

"Sözüm odun gibi olsun hakikat olsun tek" ifadesini kullanan Mehmet Akif Ersoy, şiirlerinde gerçekliği sağlamak adına halk diline özgü kelimelere sıklıkla başvurdu. Bilhassa sosyal problemleri ele aldığı şiirlerinde, insanların sorunlarını kendi ağızlardan nakletti. Günlük konuşma dili onun şiirlerinde en saf ve pürüzsüz haliyle kendisine yer edindi. Milli şairimizin doğum yıl dönümü anısına Safahat'ta yer alan halk diline özgü kelimeleri derledik.

3/17

SAFAHAT'TA HALK DİLİNE ÖZGÜ KELİMELER

Bıldır: Geçen yıl, bir yıl önce.

"- Haklısın.- Aykırı gitmekle bu yol hiç çıkmaz.

- Konya 'daydım...

- Haberim yok, ne zaman?

- Bıldır yaz. "

4/17

Cıllık: Talaş.

"Yatsıdan sonra ahâli ''bize va 'zet" dediler;

Çektiler altıma bir cıllığı çıkmış minder. "

5/17

Cızıktırıvermek: Yazmak, karalamak.

"-Yazındı: "Kendine mahsus ve münhasır bulunan
Adam, cızıktırıver, bakma hüsn-i hatta, filân. "

6/17

Çolpa: Beceriksiz, eli işe yakışmayan, acemi.

"Yıkmak insanlara yapmak gibi kıymet mi verir?

Onu en çolpa herifler de, emin ol, becerir".

7/17

Imızganmak: Uyuklamak.

"Yok öyle heybeye dirsek verip ımızganmak:

Yataksa emre müheyyâ içerde... Hem ne yatak!"