Arama
İsmet Özel’in şiirlerinde kullandığı kelimeler
Edebiyatımızın yaşayan en önemli kalemlerinden olan İsmet Özel, sadece şair değil, düşünür kimliğiyle de ön plana çıkmıştır. Usta kalem "şiirin yüzünü hiç kimsenin hatırlamadığı bir dünyada birinin kalkıp, şiirin tanınmaya değer bir yüzü olduğunu, ortalıkta dolaşan renkli ve solgun yüzlerce hayaletin yalnızca maskeler olduğunu söylemesi lazım" diyerek yokluğunu hissettiğimiz bir şeyleri tamamlar. O, şiirlerinde kullandığı, entelektüel çevrelerde dahi seyrek kullanılan, az bilinen kavramlar kullanır. Sizler için İsmet Özel'in şiirlerinde kullandığı kelimeleri derledik.
Ağmak: Sarkmak, aşağıya inmek, yük vb. şeyler bir yana eğilmek.
demiri bir hecenin sıcağında eriyor iken gördüm
bir somunu bölünce silkinen gökyüzünü
su içtiğim tas bana merhaba dedi, duydum
duydum yağmurların gövdemden ağdığını.(İçimden Şu Zalim Şüpheyi Kaldır)
Ağulanmak: Zehirlenmek.
Dünya. Çıplak omuzlar üzerinde duran.
Herkes alışkın dölyatağı bersalarla ağulanmış bir dünyaya(İçimden Şu Zalim Şüpheyi Kaldır)
Ansıtmak: Anımsatmak.
O silik aynalarda şaşırdığım pis yüzüm
daha çok insanlara benzeyen ve onlara
hırçın çalgılar ansıtan
yüzüm.
(Waterloo'da Bir Dişi Kedi)
Arasta: Üstü örtülü ya da dükkânlarının önü saçaklı çarşı, eskiden çarşılarda aynı tür iş yapan esnafın bulunduğu bölüm.
Gençtim ya, ne farkeder deyip geçerdim
nehrin uğultusu da olur, dalların hışırtısı da
gözyaşı, çiğ tanesi, gizli dert veya verem
ne fark eder demişim
bilmeden farkı istemişim.
Vay beni leylak kokusundan çoban çevgenine
arastadan ırmaklara çark ettiren dargınlık!(Münacaat)
