Gül Yetiştiren Adam'dan alıntılar
Uzun bir hikayeden oluşan ve Rasim Özdenören'in yayımlanmış tek romanı olan Gül Yetiştiren Adam, Batı kültürünün baskısı ile çaresiz bırakılmış insanımızın bocalayışını, gizli protesto ve kabullenişlerini ele alır. Cumhuriyet dönemindeki değişime 'Gül Yetiştiren Adam'ın gözünden bakmak isteyenler için eserden kısa alıntılar derledik. "Bir şey yapmamanın da bir eylem olduğunu çoktan anlamıştı. Protesto için evinden dışarı çıkmıyordu. Kur'an okuyarak, ibadet ederek somut protestosunu sürdürüyordu."
Önceki Resimler için Tıklayınız
"Biz hüzün peygamberinin ümmetiyiz. Ağlayabilenler ağlar, ağlayamayanlar ağlar gibi yapar."
Rasim Özdenören, 1940 yılında Kahramanmaraş'ta doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni ve İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü'nü bitirdi. Fikir ve sanat dünyamızın önde gelen kalemleri arasında yer alan Özdenören'in hayatı, sanatı ve eserleri; lisans ve yüksek lisans tezlerine konu oldu. Sezai Karakoç ile Nuri Pakdil kitaplarında eserlerine geniş yer verdi. Necip Tosun, Türk Öykücülüğünde Rasim Özdenören kitabını yazdı. Biyografisi belli başlı kaynak eserlerde yer aldı. Öyküleri birçok antolojide yayımlandı. Edebiyat dergisi ile Mavera dergisi kurucuları arasında yer aldı.
"Evet, kabul etsin artık, düpedüz korkaktı. Yüreğinin vicdanının en derinlerinden yükselen bu isyan dolu sese verecek bir cevabı yoktu. Herkes kendisini övebilir, saygıda kusur etmeyebilir, ama ne çıkar bundan? Gitgide kendisine olan saygısını yitiriyordu o. Başlangıçta protesto sandığı direncinin, şimdi gülünç bir korkaklık olduğunu kabul ediyordu."
Rasim Özdenören'i öyküleriyle tanıdık. İlk öyküsü 'Akarsu' Varlık dergisinin Ocak 1957 sayısında yer aldı. George Orwell'ın ünlü The Animal Farm (Hayvan Çiftliği) onun ilk göz ağrısı çevirilerindendir. Rasim Özdenören, öykülerinde bizim insanımızı ve onun iç dünyasını dile getirir. İki asırdır aslından uzaklaştırılan, bunalmış, tedirgin ve kültürel erozyona uğratılmış insanımızın toplumsal değişme ve çözülmesini, bunların sebep ve sonuçlarını ele alır. Onun öykülerindeki bu çileli insanlar bütün olumsuzluklara rağmen, tevekküllü kişilerdir.
Rasim Özdenören'in kaleminden 20 alıntı ile 'Kafa Karıştıran Kelimeler'
"Gününü değerlendirmeye bakacaksın.. günün nasıl değerlenir, bak anlatayım: şimdi ömrünü bitmiş say, ömrün bitmiş de sen yalvarmış, yakarmışsın, sana göz yaşların için cabadan bir gün daha vermişler.. işte şu anda da o bir tek son günün içinde bulunuyorsun.. işte o son günde ne yapacaksan, her gün onu yapacaksın."
Yazarın eserlerine dil ve teknik bakımından zengin, akıcı ve canlı bir üslup hâkimdir. Sezai Karakoç'un deyişiyle, Rasim Özdenören'in hikâyeleri toplumuzun derinliğindeki tarihi - metafizik acıyı yansıtan örneklerdir. Uzun bir hikâyeden oluşan ve Rasim Özdenören'in yayımlanmış tek romanı olan Gül Yetiştiren Adam ise, Batı kültürünün baskısı ile çaresiz bırakılmış insanımızın bocalayışını, gizli protesto ve kabullenişlerini ele alır.
Roman, Cahit Zarifoğlu'nun da deyişiyle; Milli Mücadele'nin gayesini ve sonunda olanları, Müslümanların geçirdiği devrim şokuyla anlatan ve insanlarımızın günümüzdeki psikolojilerine de açıklama getiren ilk romandır.
"Bazen öyle dik başlıydı ki, ancak böyle biri ölüme meydan okuyabilir diyordum. Belki de meydan okuduğunu göstermek için öldürdü kendini, dedi Tansel, tuhaf bir ironi var bu işte, tamamen özel bir şey, Sitare'ye mahsus.. Düpedüz umutsuzluk, dedim, şimdi düşünüyorum da gösteriş gibi duran tavırlarının altında yatan şey hep bu zavallı umutsuzlukmuş.. tutunmak istediği her şey sonunda bir sahtekarlık olarak görünmüş."