Edebiyatımızın parlamenter isimleri
Sanat ve edebiyatı hayattan bağımsız düşünmek pek mümkün değil. Özellikle edebiyatçılar, toplumun aksaklıklarını, toplumun yaşayış biçimlerini ve toplumun milli benliğini korumasını sağlamak adına kalemlerini konuşturan insanlardır. Hatta kendileri ilham aldıkları ortamlarından çıkarak, her türlü duygu ve düşüncelerini parlamentoda yer alıp dile getirebilmişlerdir. İşte, edebiyatı meclis sıralarına taşımış o önemli isimler…
Önceki Resimler için Tıklayınız
1890'da İstanbul'da doğdu. Meclisi Mebusan Kavanin Dairesine memur olarak girdi. Milli hükümetin kurulmasından sonra yayın hayatına atıldı. Akbaba, Papağan, Güneş, Resimli Dünya gibi güldürü ve edebi dergiler çıkardı. Güldürü yazılarında "Fiske" mahlasını kullanıyordu.
Orhan Seyfi Orhan, Harp Akademisinde, Harp Okulunda, İstanbul Erkek Lisesi'nde edebiyat öğretmeni oldu. Zonguldak ve İstanbul'dan milletvekili seçildi. Günlük gazetelerde de uzun yıllar köşe yazarlığı yaptı.
1895'te İstanbul'da doğdu. 1946 yılında Ordu'dan milletvekili seçildi. Yusuf Ziya Ortaç'ın sanat hayatı 1914 yılında bir şiir yarışmasında birincilik kazanmasıyla başladı. Ortaç, Cumhuriyet döneminin güldürü edebiyatında ilklerden olmakla kalmamış bu türde pek çok ünlü yazarın yetişmesinde de büyük katkısı olmuştur.
1919 yılında yazdığım "Binnaz" adlı tiyatro oyunu tiyatro tarihimizde heceyle yazılmış sanat değeri taşıyan ilk manzum eser olarak büyük ilgi topladı. Türkçeyi en güzel kullanan yazarlarımızdan birisidir. Yurdumuzda mensur şiir türünün en başarılı yazarıdır.
1875'te İstanbul'da doğdu. Babası, Samih Rıfat'ı özel olarak okuttu. Daha sonra Koca Mustafa Paşa Askeri Rüştiyes'ne yazıldıysa da sağlık durumu bu okula devam etmesine imkan vermedi. Özel ders alarak kendisini yetiştirdi. 1892 yılında kantar idaresine memur oldu.
Biga Mutasarrıf vekilliğine atanınca öğretmenliği ve gazeteyi bırakmak zorunda kaldı. 1912'de Konya Valisi oldu. 1913'de Trabzon Valiliğine gönderildi. 1915'te tekrar Konya Valiliğine getirildi. Az bir zaman sonra da Dâhiliye Müsteşarı olunca Konya'dan ayrıldı.
1901 'de İstanbul'da doğdu. İstanbul Edebiyat Fakültesini bitirdi. Çeşitli liselerde edebiyat öğretmenliği ile Güzel Sanatlar Akademisi'nde Estetik ve Sanat Tarihi kürsüsünde dersler vererek görevini sürdürdü. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde profesör oldu ve yeni Türk edebiyatını okuttu. Altıncı dönemde Maraş Milletvekili oldu. Yedinci dönem seçimlerini kaybetti.
1946 yılı sonlarında Milli Eğitim Bakanlığı müfettişliğine 1948 yılında Güzel Sanatlar Akademisi Sanat Tarihi öğretmenliğine 1950'den sonra da yeniden İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yeni Türk Edebiyatı Profesörlüğüne getirildi. Bu görevini ölüm tarihi olan 1962 yılına dek sürdürdü.
Şiirleri ince, hassas bir şair kalbinin insanın gönlünü bir "yaşama sevinci" ile dolduran yankılarıdır. Onun şiirleri, yüksek sesle değil; göz ucuyla, gönül yordamıyla okunmalıdır. Bir resim seyreder gibi, uzak bir ney sesini dinler gibi... Bir masaldan arta kalan bir duyarlıkla tadımlık bir şiir dünyasında gezinir gibi olursunuz. Sınırsız, süresiz ve sonsuz bir şiir bahçesinde bulursunuz kendinizi.
Sami Paşazade Sezai Bey'in yeğeni olan Hamdullah Suphi Tanrıöver, İstanbul'da 1886 yılında doğdu. 1909 yılında kurulan Fecri Ati akımının içinde yer alan isimlerden birisi de Hamdullah Suphi'dir. Bu grubun içinde uzun süre kalmadı. Çünkü bazı edebiyatçılar gibi o da Milli Edebiyat ekolüne bağlandı. İstanbul ilk öğretmen okulu ile üniversitede öğretmenlik yaptı.
Milli Mücadele'nin başladığı sıralarda da Anadolu'ya geçmiş 1920 yılında Büyük Millet Meclisinin ilk toplantı döneminde Saruhan'dan milletvekili seçilmişti. 1920 ve 1925 yıllarında iki kez Maarif Vekilliği de yapmıştır. Döneminin çok ünlü konuşmacılarından birisi olmuş ve konuşmalarını 2 cilt olarak "Dağ Yolu" (1929) ve "Güne Bakan" (1929) isimli iki ayrı kitapta toplamıştır.
Bir ara 13 yıl süreyle Bükreş elçiliğimizde bulunmuş ve bu sürenin sonunda tekrar parlamentoya girmiştir. Çok güzel şiirler yazmış olan Hamdullah Suphi Tanrıöver sağlığında şiirlerini bir kitapta toplamamıştır. Hamdullah Suphi Tanrıöver, Maarif Vekiliyken Mehmet Akif'in İstiklal Marşı'nı Meclis kürsüsünden ilk defa okumuş ve bu şiirin meclisimizce onaylanmasında hizmeti geçmişti.