Edebiyatımızın önemli murabba şairleri
Bent adı verilen dört dizelik kıtalardan oluşan şiir türü murabba, divan edebiyatında 15. yüzyılda Ahmed Paşa tarafından kullanıldı. Tanzimat edebiyatında ise Namık Kemal, bu türün başarılı örneklerini verdi. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren de şarkı şeklinde bestelenen eserlerin büyük bir kısmı murabba tarzında yazıldı. Sizler için örneklerle, edebiyatımızın önemli murabba şairleri hakkında bilgileri derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Tanzimat döneminin en önemli düşünce, sanat ve siyaset adamlarından biri olan Namık Kemal, eserlerinde "toplum için sanat" anlayışını benimsedi. Eserlerini halkın anlayabileceği sade bir dille kaleme alan usta edebiyatçı, divan edebiyatının süslü-sanatlı dili yerine, belli bir düşünceyi iletmeyi amaçlayan yeni bir dil kullandı. Gençliğinde divan edebiyatı tarzında şiirler yazan Namık Kemal, Avrupa'ya gittikten sonra yeni edebiyatı benimsedi ve bu tarzda eserler üretti.
Sıdk ile terk edelim her emeli her hevesi,
Kıralım hâil ise azmimize ten kafesi;
İnledikçe eleminden vatanın her nefesi,
Gelin imdâda diyor, bak budur Allah sesi!
- Sıdk: Doğruluk
- Hâil: Engel
- Hükm-i âtî: Geleceğin hükmü
- Şehinşâh: Padişahlar padişahı
- Âlem-i pür mihnet: Sıkıntılarla dolu dünya
- Dest-i a'dâ: Düşmanların eli
- Hevâ vü heves: Boş ve geçici istekler
Şehzadelik yıllarında iyi bir eğitim alan 1. Süleyman, Arapça ve Farsça'nın yanı sıra Kefe sancak beyliği sebebiyle Tatar lehçesiyle de konuşabiliyordu. Osmanlı padişahlarının çoğu gibi şair olan Kanuni Sultan Süleyman "Muhibbi"den başka "Muhib" ve "Meftuni" mahlaslarını da kullandı. Şiirden iyi anlayan Sultan Süleyman, alim ve şairlere itibar gösterip himaye etti.
Kanuni Sultan Süleyman, büyük bir fetihçi olmakla beraber ruhundaki sanatkar taraf onun aynı zamanda ince duygu ve düşünceler şairi olmasını sağladı. Yazdığı aşk, kahramanlık ve düşünce şiirleriyle büyük bir divan meydana getirdi.
"Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" beytinde olduğu gibi dillerden düşmeyen ve atasözü niteliği kazanan beyitler de söylemiştir.
Devrinde yaptığı reformlar, bürokrasinin şekillenmesi ve kanunlar Osmanlı'yı güçlü bir şekilde dönüştürdü. Kanuni Sultan Süleyman adına yazılmış Süleymannameler'de ve şehnamelerde onun askeri liderliği ön plana çıkarılmıştır. Padişah Gazi Sultan, Adil Hükümdar, İslam'ın Koruyucusu ve Savunucusu, edebiyat ve sanat hamisi imajıyla övüldü.
Âdem adın etmeyen Mecnûna sahrâlar durak
Kurb-i ta'atden kaçanlar dâ'imâ düşer ırak
Ta'n değildir der isen Vâ hasretâ dârü'l-firâk
Bî-günâhım deme, bâri tevbe kıl cânım oğul
Günümüz Türkçesiyle:
Âdem adını söylemeyen Mecnûn'a sahrâlar durak olur
Büyüklere itaat etmeyen daima uzağa düşer
Kader değildir hasret ve ayrılık acısından medet dilersen
Günahsızım deme, hiç olmazsa tövbe et canım oğlum.