Dünya edebiyatından size en zor zamanlarda dahi umut verecek 11 kitap
Umut geleceğe dönüktür ve iyi şeylerin olacağı beklentisi içerisinde olmaktır. İnsana eylemde bulunma ve çabalama gücü verir. İnsanın başarılı olacağı düşüncesini besler ve büyütür. En acılı, en kederli, en zor durumlarda dahi umut içimizde bir ışıktır. Umutsuzluğun ruhunuza çöktüğü bu zamanlarda, elinize alıp birkaç satır da olsa okumak size yeniden yaşama sevinci ve gücü verecek kitapları derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
"Bir kuşu özgür olduğuna ikna edebilmek neden dünyanın en zor işi? Üstelik çok kısa süren bir çalışmayla bunu kendilerinin de anlaması bu kadar mümkünken. Bu iş bu kadar güç olmak zorunda mı?
Durgun denizin minik dalgacıkları üzerinde, güneşin altın gibi ışıldadığı pırıl pırıl bir sabahtı. Sahilden bir mil uzaklıkta, denizi kucaklarcasına ilerleyen bir balıkçı teknesi, martılara kahvaltı zamanının geldiğini haber veriyordu. Binlerce martı, bir lokma yiyecek için mücadeleye girişmişti bile. İşte zor bir gün daha başlıyordu. Richard Bach tarafından 1972 yılında yazılan Martı, özgürlüğün yitirilişini ve kendimizi küçük şeyler uğruna kısıtlayarak asıl önemli olan şeyleri nasıl kaçırdığımızı anlatıyor. Martı sizi, hayata farklı bir pencereden bakabileceğiniz umut dolu bir yolculuğa çıkarıyor.
"Ne zaman dikkatimi toplamaya çalışsam, kafam bir patenci gibi kayıp kocaman bir boşlukta dalgın dalgın dönüp duruyordu."
Üniversite öğrencisi olan Esther Greenwood, 1950'lerde yayın dünyasında acımasız bir rekabetin sürdüğü New York'a büyük hayallerle gelir ve önemli bir moda dergisinde iş bulur. Kapıldığı beklentilerle karşısına çıkan fırsatların yoğunluğu, masumluğunu yitiren genç kızın zamanla kaldıramayacağı bir boyuta ulaşır ve Esther kendini tam bir karabasanın içinde bulur. Kitapta, kimlik arayışı peşinde ürkütücü bir yola giren duyarlı ve hevesli bir genç kadının üniversite yılları, yaşadığı çöküş ve gördüğü psikolojik tedaviler mizahi bakış açısı unutulmadan son derece içtenlikle işlenmiş.
Sırça Fanus'ta yaşayan Sylvia Plath'den 22 alıntı
Sylvia Plath'ın kendi yaşamından yola çıkarak kaleme aldığı ve ilk kez 1963 yılında, ölümünden bir ay önce, başka bir isim altında yayımlatmayı başarabildiği Sırça Fanus, o günün olduğu kadar bugünün insanının da metropol yaşamındaki yabancılaşmasını anlatan modern bir klasik haline gelmiştir. Yayınlandığın günden beri herkesin kendi hayatına çıkardığı bir yol hikayesi, bir çok kadının ortak sesi ve yazarın yarım bir otobiyografisi bizlere umut ve moral olmaya devam ediyor.
''Birbirinizi seviniz. Bu sözü, kuru bir ağaca söylesen çiçek açar; insana söylüyorsun, açmıyor.''
Zorba, Yunanlı ünlü yazar Nikos Kazancakis'in olgunluk dönemi ürünüdür. Ağır ve suskunlukla yüklü geçen karanlık bir dönemin tadı buruk ilk meyvesidir. Nikos Kazancakis, çağdaş Yunan edebiyatının ancak buzlucam ardından seçilebilen, tedirgin ve büyük kişiliklerinden biri olarak çok tartışıldı, yanlış bilindi, az sevildi.
Nikos Kazancakis'in zorba romanından insanlığa dair çarpıcı 20 alıntı
Zorba adlı bu romanı, onun kendisiyle giriştiği bir tür sessiz hesaplaşma sayılabilir. Geçmişin, elden kayıp giden zamanın ve insanın temel yanılgılarının bir kez daha gözden geçirilmesidir bu roman. Yazar "Zorba" aracılığıyla Kazancakis kendi yaşamının yenilgiler ve soru işaretleriyle dolu bir bilançosunu çıkarır. Zorba ile yazarın yaşam öykülerinin çizili sınırları arasında sonsuz atkı ve çözgülerle sokunmuş büyülü bir kumaştır, denebilir; baştan sona sürekli bir arayışı, sonu gelmez çabaları yansıtan bir kanaviçedir; insanı arayışın umut dolu serüvenidir...
''Ne arıyorsun buralarda ?
- Seni.''
Momo, büyük bir kentin tiyatro harabelerinde yaşayan küçük bir kızdır. Buldukları ya da kendisine hediye edilenler dışında hiçbir şeyi yoktur. Ancak olağanüstü bir yeteneği vardır: Momo, muhteşem bir dinleyicidir ve bunun için oldukça bol zamanı vardır. Bir gün hayaletimsi bir topluluk olan "duman adamlar" ortaya çıkar. İnce hesaplı planlar kurup insanların zamanını çalarlar. Onları durduracak tek kişiyse Momo'dur.
Momo elinde bir çiçek, koltuğunun altında bir kaplumbağa ve gizemli Hora Usta'nın da yardımıyla koskoca duman adamlar ordusunun karşısında tek başına durur. Acaba Momo, zamanı çalan adamları tek başına alt edebilecek midir?
Günümüz insanının zaman algısı üzerine bir masal olan Momo'dan 22 alıntı
Toplumumuz ve günümüz insanının zaman algısı ve zamanı okuması üzerine bir masal olan Momo'yla Michael Ende, Alman Gençlik Edebiyatı Ödülü'ne layık görüldü. Pek çok kez sinemaya uyarlanan Momo, kırktan fazla dile çevrilmiş, tüm dünyada 7 milyonun üzerinde satıldı. Michael Ende'nin bu eserini çocuk kitapları kategorisiyle sınırlamak büyük bir haksızlık olur. Eser bizlere, masum bir dille küçük bir kızın bile tepkisini ortaya koyabileceğinin gücünü ve umudunu aşılıyor.
''Sevgi ya vardır ya yoktur. Az sevmek diye bir şey yoktur.''
Kölelik cehennemine içeriden bir gözle bakan Sevilen, çocuklarıyla birlikte kölelikten kaçan bir kadının özgürlük savaşını anlatıyor. Geçmişin ağırlığını omuzlarından yıllar sonra dahi indiremeyen, onun hayaletleriyle boğuşan Sethe, annelik vicdanıyla, kadınlığıyla ve ait olduğu toplumla hesaplaşıyor. Kadınlık ve annelik duygularıyla müthiş bir şekilde harmanlamış Toni Morrison'ın bu dev eseri, zalimliklerle dolu bir tarihe ışık tutarken, siyahi bir ailenin merkezinde çok kişisel bir varoluş hikâyesinin duygu dolu inceliklerini ıskalamamayı başarıyor.
Kölelik üzerine bir başyapıt olan ''Sevilen''den 20 alıntı
Eser, 1988 yılında Pulitzer Edebiyat Ödülü'nü kazanmıştır. Gerçek bir hikayeden kurgulanan ve kölelik hakkında yazılmış en iyi romanlardan biri olarak kabul edilen Sevilen, çarpıcı ve etkileyici bir hikayeye sahip. Utanç duyduğunuz, kalbinizin sıkıştığı, karnınıza ağrılar girdiği bir yandan ise umudu yolculuk yapacağınız bir kitap sizi bekliyor..