Arama

Deprem kayıtlarında olmayıp edebiyata yansıyan depremler

Tarih boyunca yaşadığımız tüm olaylar, edebiyatımızda yer edinmiştir. Bunlardan biri toplum hafızasında derin izler bırakan depremlerdir. Öyle ki deprem kayıtlarında dahi yer almayan zelzeleler, İşaretnüma gibi edebiyat eserlerimize konu olarak tarihe ışık tutmuştur. Gelin klasik edebiyatımızda mısralarla anlatılan depremlere yakından bakalım.

Sesli dinlemek için tıklayınız.

İLK TÜRK DEPREM ESERİ: İŞARETNÜMA

🔸 Deprem ile ilgili yazılan diğer eserler, Bursalı Gökmenzade Hacı Çelebi'nin "İşaretnüma", Ahmet Tevfik Bey'in "Hareket-i Arz Esbab-ı Zuhuru Hakkında Meşahir-i Erbab-ı Fünundan Bazılarının Akvali", Halil Ethem'in "Hareket-i Arz'a Dair Birkaç Söz", Salih Paşazade Abdullah Mazhar'ın, "Hareket-i Arz", Ali Muzaffer Bey'in "Zelzele Hakkında Malumat" şeklindedir.

🔸 Saydığımız bu eserlerden biri olan İşaretnüma, ilk Türk deprem uzmanı Bursalı Gökmenzade Seyyid Hüseyin Rifat Efendi tarafından yazılan, bilimsel anlamdaki ilk deprem tarihi kitabıdır. Bu eserden sonra yazılan deprem risaleleri, daha çok afetten korunma yollarını konu edinmiştir.

OSMANLI SİSMOLOJİ BİLİMİ ÖNCÜSÜ: GÖKMENZADE

🔸 Gökmenzade, İşaretnüma adlı eserinde, bilimsel verilere dayanarak Türklerin ilk deprem tarihini yazmıştır. Yaptığı bu çalışmalarla Osmanlı'da sismoloji biliminin öncülerinden olmuştur.

Vav TV'de yayınlanan İki Mısra Arası programında konuşan Prof. Dr. Dursun Ali Tökel konuyla ilgili şöyle konuştu:
"Deprem araştırmacıları edebiyata bakmıyor ki. Deprem olduğundan beri televizyon izliyorum. Orada konuşan hiçbir bilim insanında ben edebiyat kayıtlarını görmedim. İşaretnüma adında, depremle alakası yok kitabın adının diyorsunuz ama Osmanlı'da gerçekleşmiş en az on deprem ile ilgili çok farklı bilgiler veriyor".

↪ Gökmenzade, 1910'da Rasathane-i Amire* müdürlüğüne getirilen ve bugünkü Kandilli Rasathanesi'ni kuran M. Fatih Gökmen'in babasıdır.

Rasathane-i Amire*
Osmanlı döneminde kurulup çalışmalarına halen Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde devam eden bugünkü Kandilli Rasathanesidir.

Afet Terimleri Sözlüğü

BURSA DEPREMİ

🔸 Gökmenzade, İşaretnüma'da Bursa depreminin şiddeti, saati, meydana getirdiği hasarı, halkın deprem sonrasında normal hayata dönmekte yaşadığı zorluğu, civar köy ve kazalardan gelen ölüm ve yıkım haberlerini aktarmış, hasar alan yapıları zikrederek kapsamlı bir çalışma ortaya koymuştur.

🔸 Tökel, İşaretnüma'da Bursa depreminin şu ifadelerle anlatıldığını aktardı:
"Hicri takvime göre 1271, miladiye göre 1855 senesi Cemaziyelahirin 11'i, Rumi'de Şubat'ın 16. günü saat 09.00'da Bursa'da şedid bir deprem oldu."

🔸 Sabah 09.10'dan itibaren deprem, gün içinde aralıklarla üç kez tekrar eder. Bugünkü Susurluk olan Susığırlık'tan Değirmenlikızık köyüne kadar tahribat meydana gelir. Artçıların ertesi sabaha kadar 10-15 dakikada bir sürer. Yazarın "Arz karar etmeyip yer titredi durdu" ifadeleriyle kitapta yer alır.

🔸Kırk günden sonra depremler son bulur. Yaşamın normalleşmeye başladığı dönemde, aynı yılın 31 Mart gecesi saat 01:00'de, yazarın "kudret topu gibi havadan bir gürültü kopması" şeklinde ifade ettiği çok şiddetli bir deprem daha yaşanır.

Türkiye'de gerçekleşen en büyük depremler

🔸Kaynakta bulunan bilgilere göre ilk depremde Bursa Ulu Camii'nin iki kapısı, ikinci depremde ise dört kapısı yıkılır. Bu depremler sonucu Uludağ'dan şehre kayaların düştüğü, yerlerin yarıldığı, Kükürtlü Hamamı yanındaki Hatice Sultan Türbesi civarı ile Bademlibahçenin üst tarafında ve Kara Mustafa Hamamı civarında yol üstünde yerden sıcak su kaynadığı yazar.

🔸 Tökel "Öyle bir anlatır ki Bursa'da hangi mahallede, hangi camide, hangi sokakta, hangi ev yıkıldı; kapısı mı, bacası mı yıkıldı; kaç minare yıkıldı yazıyor. O depremde elinize kamera alsanız bu kadar net bilgi bulamazsınız" diyerek kitapta yer alan bilgilerin depremin büyüklüğü ve şiddetine dair fikir edinme noktasında önemli bir kaynak olduğunu belirtir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN