Dede Korkut kimdir? Eşsiz hazine değerindeki Dede Korkut Hikayeleri
Eşsiz bir hazine değerinde olan Dede Korkut Hikayeleri, geçmiş ile gelecek arasındaki bağı güçlendiren önemli bir değerdi. Edebiyatımızın en eski eseri olan bu hikayeler, İslami düşünüş ve yaşayışa göre şekillendi. Hakkında birçok rivayet bulunan, hikayelerin anlatıcısı Korkut Ata, hakanların hocalığını yaptı. Türkçe konuşan ülkelerde birleştirici bir unsur olan Dede Korkut Hikayeleri hakkında bilmeniz gerekenleri sizler için derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Kara dağların yıkılmasın
Gölgeli büyük ağacın kesilmesin,
Ak sakallı babanın yeri cennet olsun,
Ak saçlı ananın yeri cennet olsun.
Oğulla kardeşten ayırmasın.
Sonunda, arı imandan ayırmasın
Âmin, amin diyenler, Allah'ın sevgili kulu olsun
Derlesin toplasın, günahınızı adı güzel Muhammet Mustafa
Yüzü suyuna bağışlasın!
Hanım, hey!Bamsı Beyrek Hikâyelerinde Dede Korkut'un Duası
Allah inancı, Hz. Peygamber, melekler hikâyelerde özlü olarak sezdirilir. Özellikle hikâyelerin başkahramanları zor anlarında Allah'a sığınır, ona karşı yalvarışta bulunurlar, dualarında Allah adı Aziz, Cebbar, Kadir, Kahhar, Gani Settar olarak geçer. Öyle ki Kur'an'daki bazı ayetlerin anlamlarının Türkçe söylemleri özellikle Yegenek'in duasında ifade edildi:
Sen anadan doğmadın
Sen babadan olmadın
Kimsenin rızkın yemedin,
Kimse güç etmedin,
Kamu yerde ahadsin
Allah samedsin, ululuğuna sınır yok
Senin boyun boşunun ölçüsü yok
Kızdığını kahreden kahha' Allah
Birliğine sığındım, Çalabım Kadir Allah
Basat'ın Tepegöz tarafından kümbete kapatıldığında tevhit inancı "La ilahe illallah Muhammedün Resullullah" olarak doğrudan anılmakta "parmak getirmek" deyiminde şehadet getirmek karşılığında kullanılır.
Dede Korkut hikâyeleri besmele ile başlar ve Yasin, Amme sureleri Mukaddimede yer alır. Abdest, Türkçe olarak "arı su" olarak anılır.
Hac ibadeti Dede Korkut'un dilinden "Çukur yerde yapılmış Mekke Güzel. O Mekke'ye sağ varsa esen gelse imanı bütün hacı güzel" şeklinde ifade edilir.
Dede Korkut hikâyelerinde meleklerden Cebrail ile Azrail, doğrudan anılmış özellikle Azrail, Deli Dumrul ile birlikte son derece yüksek bir hayal gücüyle ve insani boyutta ayrı bir hikâyeye konu oldu.
Peygamberlerden Hz. Âdem, şeytan ile 'Sen Âdeme taç urdun, şeytana lanet kıldın, bir suçtan ötürü dergâhtan sürdün.' Hz. İbrahim Nemrut ile 'İbrahim'i tutturdun, Hanım göne çalgadın, götürüp oda attırdın, odu bostan kıldın" Hz. Musa ise "Musa kelimin asası" şeklinde anıldı.
Peygamber Efendimiz çeşitli yerlerde "şefaatçi, adı görklü, Muhammed Mustafa yüzü suyuna, hürmetine" biçimlerinde eşsiz bir saygı ile anıldı.
Karlı kara dağların yıkılmasın
Gölgelice yüksek ağacın kesilmesin
Hep akan güzel suyun kurumasın
Kanatlarının ucu kırılmasın
Allah seni nâmerde muhtaç etmesin
Koşarken ak boz atın sendelemesin
Vuruşunca kara çelik öz kılıcın çentilmesin
Allah'ın verdiği ümidin kesilmesin
Âhir sonu arı imandan ayırmasın
Ak alnında beş kelime dua kıldık, kabul olsun
Derlesin toplasın günahınızı
Adı güzel Muhammed'e bağışlasın
Hanım hey!Kazan Beyin Oğlu Uruz Beyin Tutsak Olması Hikâyesinde Dede Korkut Duası