Çocukların penceresinden bakan yazarların renkli kitapları
Okuduğumuz bir kitapta, şiirin bir dizesinde ya da yolda başımız önde yürürken savrulan gazete küpüründeki bir yazıda kendimizden bir parça buluyoruz. Hatta bunu sesli dile getirebiliyor, birileriyle paylaşıyoruz. Aynı bakan pencerelerden insanların birbirini anlaması pek normal. Peki ya çocuklar? Yaşı büyük ve tecrübeler kumbarası insanlar bir çocuğun penceresinden bakarak renkli dünyaları nasıl yazabiliyor? Çocuk edebiyatına eser verenler çocukluğunu tozlu raflara hiç koymadan mı yaşadı yoksa çocukların penceresi aslında yüreğimizi hayal dünyasına açan kapılar mıydı?
Önceki Resimler için Tıklayınız
Nobel ödüllü Portekizli yazar Jose Saramago'nun Dünya'nın En Büyük Çiçeği ve Suların Sessizliği adlı iki çocuk kitabı bulunuyor. Animasyon filmi de bulunan Dünya'nın En Büyük Çiçeği, küçük bir çocuğun kurumak üzere olan bir çiçeği nasıl kurtarmaya çalıştığını anlatırken; Suların Sessizliği kitabı da Saramago'nun çocukluk anısından esinlenip yazdığı suyun sessizliğinin derinliğini sorguladığı keyifli bir kitap.
"Ne zaman karamelli akide şekeri yesem sevgi kokar nefesim… Ders bitiminde anneanneme uğramadan arka sokaktaki evimize gitmezdim. Bana olan sevgisini sesinden, gözlerinin renginden, mutfaktaki kokudan anlardım… Okuldan çıkış saatimi bilir, hazırlığını yapardı. Onun lezzetli yemeklerini başka hiçbir yemeğe değişmezdim. Bizim okulun karşısındaki üç katlı apartmanın orta katında otururdu. Balkonunda yetiştirdiği çiçekleri sular, büyütür, bin renge boyardı her yanı. Çiçekleriyle konuşmaya başladı mı dilindeki sözcükler bitmek bilmezdi! Lastikli pazen eteği ve kahverengi örgü şalıyla kapıyı gülümseyerek açar; her defasında damarları fırlamış, titreyen elleriyle şalını çekiştirir. Gök mavisi gözleriyle kapının dışını kolaçan eder, "Hoş geldin, hemen gir; yemekler sıcak." derdi."
Ne zaman karamelli akide şekeri yesem, sevgi kokar nefesim… Çocuk ve gençlik edebiyatının bol ödüllü yazarı Mavisel Yener, karamelli bir akide şekeri gibi tadı damağınızda kalacak öykülerle karşınızda.
Amerikalı şair ve yazar Slyvia Plath neşeli öykülerinden oluşan Kiraz Hanımın Mutfağı kitabını çocukları için yazmıştır. Plath, öyküler hakkında eşi Ted ile eşyalara birden doğmamış çocuklarının gözünden baktıklarını ve modern çağ aletlerinin bir gecede başka işler yapmaya karar verdiğini, ütünün tost yapmak istediğini, buzdolabının yemeklerden bıktığını, artık kıyafetleri soğutmaya karar verdiğini söylemiştir. Öykülerin ne kadar keyifli olduğunu tahmin etmek zor değil.
Anneanne karakteri Hikmet Teyze, hepimizin anneannesinden izler taşır. Torunu Metin de bütün çocuklar gibi meraklı. Zaman zaman öğütler dışına çıksa ve yaramazlık yapsa da, anneannesi ona kızmaz ve öğütler vermeye devam eder. İzgü'nün Anneannem serisi, toplam 20 kitap olarak basılmıştır. İlk kitap Anneannem Askere Gidiyor 1973 tarihinde çıkmıştır. Anneannem Sihirbaz, Anneannemin Gramofonu, Anneannem Cankurtaran, Yaşasın Kanal Anneanne, Anneannemin Erikli Bahçesi gibi eğlenceli serileri vardır. Her biri, okuyana farklı bir maceranın pencerelerini açar.
"Sabaha kadar gene gözlerimi kapayamadım. Hava henüz ağarırken Pervin'i uyandırdım. Kalktım. Ben içimdeki zehirden vicdan azabını boşaltmak için acele ediyordum. Yazık ki, zavallı suçsuz kardeşim, o gece ölmüştü. Sofada çiftlik imamıyla Dadaruh'u ağlarken gördük. Babamın dışarıya çıkmasını bekliyorlardı."
Kitaptaki öykülerden Ömer Seyfettin'in en bilinen öyküsünü Kaşağı'yı aldık. Kaşağı'da çocuklara yalan söylemenin ve iftiranın zararlarını göstermek ve basit yalanların bile büyük sorunlara yol açabileceği anlatılmaktadır. Eserde kardeşine iftira atıp onun ölümünden sonra vicdan azabıyla yanıp tutuşan bir çocuğun dramı dile getirilir.