Arama

Cahit Zarifoğlu'nun sobada tutuşturulan ilk kitabının acıklı hikayesi

Kahramanmaraşlı şair ve yazar Cahit Zarifoğlu, hayatını inandığı şeyler uğrunda savaşarak geçirdi. Maddi imkansızlıklarla dolu bir yaşam sürerken, ilk şiir kitabını bastırmak için can atıyordu. Burs parasıyla giriştiği eylemi pek de istediği gibi bitmedi. Kitabı bastırdı ama hiç dağıtamadı. Bir gün Cağaloğlu yokuşundan inerken elden düşme kitaplar satan sergicide İşaret Çocukları'nı yani burs parasıyla, taksit taksit ödediği kitabını gördü. Ama öncesinde yaşadığı olay hem ona hem de bize göre daha acıklıydı.

  • 2
  • 10
Cahit Zarifoğlu biyografi
Cahit Zarifoğlu biyografi

◾ Cahit Zarifoğlu, 1 Temmuz 1940'ta Ankara'da dünyaya geldi. Çocukluğu Silvan, Baykan, Siirt, Siverek ve Kızılcahamam'da geçti. Lisede Türk edebiyatının önemli isimleriyle (Rasim Özdenören, Alaeddin Özdenören, Erdem Bayazıt, Mehmet Akif İnan) dostluklar kurdu. Kahramanmaraş'ta kısa bir süre vekil öğretmenlik yaptı; daha sonrasında ilk şiirleriyle denemeleri, yerel gazete ve dergilerde yayınlanmaya başladı.

◾ 7 Güzel Adam olarak tanıdığımız usta isimlerle "Diriliş", "Edebiyat" ve "Mavera" dergilerini kurdular. Necip Fazıl Kısakürek ile Sezai Karakoç'un etkisi büyüktü kendisinde.

1967 yılında şiirleri yeni yeni yayınlanmaya başlıyordu. Abdurrahman Cem ve Cahit Zarifoğlu imzalarını kullandı. Hatta bu isimlerle peş peşe 13 şiir kaleme almıştı ki gayesi yayınlanmayanlarla birlikte ilk kitabını bastırmaktı. Yani İşaret Çocukları'nı...

  • 3
  • 10
Cahit Zarifoğlu'nun ilk kitabı "İşaret Çocukları"
Cahit Zarifoğlu’nun ilk kitabı İşaret Çocukları

Zarifoğlu, alışılmadık söz dizimiyle, imge ve bütünlüğe verdiği önemle, Türk şiirine kendi orijinalliğini getirebilen şairlerden biri oldu. Edebiyat dünyasında tanınmaya başladığı 1966-67 yıllarında kendi imkanlarıyla, aldığı burs parasıyla taksit taksit ödeme yaparak, ilk kitabı İşaret Çocukları'nı çıkardı.

120 sayfa civarında tutacak kitabın üç bin adeti için 1000 liraya anlaştı. Ayda 250 lira şeklinde taksitle ödeyecekti. O zaman aldığı öğrenci bursu da 250 liraydı. Taksitlerini de aldığı bu burs parasına göre ayarlamıştı.

◾ Kitabı bastırdı, eşine dostuna imzaladı, hediye etti. Sonrasında ne yapacağını bilmiyordu. Dağıtımını yapamadı. Yazması kolay ama o anın içinde olmanın ne kadar zor olduğunu bir düşünün...

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın

https://www.instagram.com/p/CZ6qyOMqDFA/

  • 4
  • 10
"İşaret Çocukları"nın acıklı hikayesi
İşaret Çocuklarının acıklı hikayesi

◾ Aldığı bursun hepsi matbaa borcuna gitti. Bu da yetmiyormuş gibi kitapları alması için sürekli uyarı geldi, kendisine. Alacak ama nereye koyacaktı onca kitabı...

◾ Günlerden bir gün arkadaşının ağabeyinin yazıhanesinin uygun olduğunu öğrendi ve kitapların hepsini oraya taşıdı. Aylar geçti ne kitabı sordular ne de istediler. Yaklaşık 8 ay gibi bir süre yazıhanede kaldı kitaplar. Şimdi kapış kapış giden kitabı o yıllarda kimse umursamamıştı bile.

◾ Belki buraya kadar şaşırdınız ama asıl trajikomik durum bundan sonra başlıyor...

◾ Aylar sonra bir gün sokakta karşılaştığı arkadaşı, ağabeyinin kitapları soba tutuşturmak için yaktığını söylüyor. Kışı şairin kitabını yakarak geçiriyorlar.

Cahit Zarifoğlu'nun hayatına dair bilmeniz gereken 20 ilginç bilgi

  • 5
  • 10
Şairin önce duygularını sonra da cebini yakıyor umursamaz insanoğlu...
Şairin önce duygularını sonra da cebini yakıyor umursamaz insanoğlu...

◾ Şimdilerde; mutsuz olduğumuzda ya da şaire özlem duyduğumuzda, elimize alıp iki satır okuyarak sevindiğimiz, hülyalara daldığımız o satırlar, çok önceleri kimse sormuyor diye sobada odun vazifesi görmüş. Yürekleri ısıtacağına, bedenleri ısıtmış!

◾ Böyle de bitmemiş sonu. Şair bir gün Cağaloğlu yokuşundan inerken, ikinci el kitaplar satan sergicide görmüş kitabını. Üzerinde 5 lira yazıyor, satıcı 2 liradan satıyor. "Buna da şükür" diyor şair. Alıyor birkaç tane... Öyle son buluyor ilk şiir kitabının yolculuğu... Önce sobada yakılıyor sonra sokakların birinde yerlere serilmiş vaziyette karşısına çıkıyor. Şairin önce duygularını sonra da cebini yakıyor umursamaz insanoğlu...

◾ Oysa daha ilk şiirlerinde kendi sesini bulmuştu şair... Ölümünün ardından "bir gün keşfedilecek özel bir ada" diye nitelenmişti. Tabiat, hayatta gözlediği her türlü canlılık belirtisi, kımıldanış ve kıpırtı, mâsumluğun birer simgesi olan su, ağaç, anne, çocuk her şeyden bahsetmişti, ilk kitabında.

◾ Gelin bir de usta edebiyatçının kaleminden okuyalım, kitabının acıklı hikayesini...

Cahit Zarifoğlu'ndan hayata dair 20 etkileyici alıntı

  • 6
  • 10
Bir şiir kitabının acıklı güldürüsü
Bir şiir kitabının acıklı güldürüsü

Bir şiir kitabının acıklı güldürüsü

Bu başlık altında kendi şiir kitabımdan bahsedeceğimi tahmin edebilir miydiniz?

1967 yılı idi. Şiirlerim yeni yeni, İstanbul'da, edebiyat dergilerinde yayınlanmıştı. Nihayet yayınlananlar ve yayınlanmayanlarla birlikte bir kitabı dolduracak kadar biriktiler. O zaman her şair gibi bende de bir kitap yayınlama düşüncesi dal budak saldı.

Yayınevi ve maddi imkân mı, ne gezer.

Genç bir şairin şiir kitabına kim talip olur.

Bende ve hep öğrenci olan arkadaşlarımda da kitap bastıracak para mevcut değil. Yine de bastırayım istiyorum. Matbaalarla konuştum. Nihayet bir dost vasıtasıyla gittiğim matbaa sahibiyle, 120 sayfa civarında tutacak kitap için üç bin adeti için 1000 liraya anlaştık. Taksitle ödeyecektim. Ayda 250 lira. Peşin 250 lira. O zaman öğrenci bursları da 250 lira. Zaten bu paraya göre taksit hesaplamıştık.

Kapak için bir grafikçiye gittim. Şu kadar lira dedi. Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Çıkarken sen bir tabaka letraset al, bendeki karakterleri de katarım, kapak sana bir tabaka letrasete mal olur. Ancak sen de letraseti bana bırakırsın" dedi. Kapak da böyle halloldu.

Kitap basılı. Adı işaret çocukları. Eşe dosta imzaladık. Bazıları zorla parasını verdi. Bir iki arkadaş da beş on tane alıp gönüllü olarak sattılar. İşte hepsi bu. Kitabı bastırmıştım ama bunu ne yapacağımı bilmiyordum. Yani hiç dağıtamadım. Bir yandan matbaaya her ay aldığım 250 lira bursu götürüp yatırıyor, bense oradan buradan borç harç geçiniyorum. Matbaadan kitapları alıp götürmem için çağrı üzerine çağrı. Nereye koyacağım belli değil. Bir yer yok.

Nihayet bir dost, ağabeyinin yazıhanesine muvakkaten koymayı teklif etti. Aldı götürdü. Aradan beş altı ay geçti. Ne kitabı, arayan soran var, ne isteyen. Meraklısı birkaç kişinin eline geçmişti ya.

Bu defa o arkadaştan sık sık haber gelmeye başladı. Ağabeyi kitabı oradan almamı istiyormuş. Bir türlü gidemedim. Gidecek alacak nereye götürecektim. Binlerce kitap.

Beş altı ay daha geçti.

İki üç ay daha geçti.

Birkaç hafta daha geçti.

Bir gün o arkadaşla karşılaştık. Özürler beyan ettim. Şiirler yazdım, dedim, onlar bir kitap hacminde birikti, onları bastırmam da gerekiyordu ve bastırdım. Ancak bundan sonrası benim işim değil, kimin işi ise o ilgilensin.

Çocuk, hassas ince bir arkadaş, anlamlı anlamlı baktı, durumun komik trajiğini anlattığımı hissediyordu.

Ben vazifemi yapmıştım. Ama bundan sonrasıyla ilgilenmesi gerekenler hem yoktu hem de benim farkımda bile değillerdi.

Arkadaşım:

- Ağabeyim senin kitabı maalesef soba tutuşturmak için yakıp duruyormuş dedi, hatta belki doğrudan doğruya odun olarak. Nasıl olsa bol miktarda var, sahibi de terk etmiş durumda.

Velhasıl bizim ilk şiir kitabı o kış mütevazı bir büro sahibinin odasını ısıtarak işe yaradı.

Bir gün Cağaloğlu yokuşundan iniyorum. Bir elçiliğin duvarının dibinde her zaman açık, okunmuş, elden düşme kitaplar satan sergicide baktım bizim "İşaret Çocukları." 20 adet kadar. Üzerine 5 lira fiat koymuşuz ama adam 2 liradan satıyor. Yine de iyi. Bir tane aldım, kim bilir kimin kitabı gibi karıştırmaya başladım. Fena değil galiba. Bir tane satın aldım. Ertesi gün iki adet daha aldım. Zira Anadolu'dan bir arkadaş istemişti. Ona yolladım. Bir gün sergiciye bu kitaptan bana çokça lazım, temin edebilir miyim, dedim, kaça verirsin. İstediği kadar getiririm dedi, 150 kuruştan hatta çok alırsan 1 liradan bile veririm. Demek ki kendisi en çok 50 kuruşa falan satın almış. Öyle kaldı. Daha iki yıl kadar yalnız o sergicide bulundu. Sonra onda da bitti.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN