Acının şiire dökülmüş hali: Muharremiyye
Muharrem, hicri yılın ilk ayıdır. Sene başı olması ve içerisinde bulundurduğu mühim günler hasebiyle Müslümanlar tarih boyunca bu ayı farklı şekillerde idrak etmişlerdir. Bu ayın onuncu gününde yaşanan Kerbela olayı ise asırlardır unutulmamış ve Müslümanların hatırını bir an olsun terk etmemiştir. Acılar insanların hatırlarını uzun zaman boyunca terk etmez. Bazı acılar ise asla unutulmaz, soğumaz. Şairler kaleme aldıkları muharemiyyeler ile bu aya dikkat çekerler.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Geçeriz dünyâda cân ü cânândan,
Kerbelâ'da akan kandan geçmeyiz.
Geçeriz ukbâda bâğ-ı cinândan,
Kerbelâ'da akan kandan geçmeyiz.
Kanar hâlâ kalbimizde bu yara,
Hayderîyiz meyletmeyiz ağyâra,
Çekseler de bizi sonunda dâra,
Kerbelâ'da akan kandan geçmeyiz.
Hüseyn bizim cânımız cânânımız,
Hasan dahî dînimiz îmânımız,
Kırılsak da pîrimiz civânımız,
Kerbelâ'da akan kandan geçmeyiz.
Muzaffer Ozak
📌1960'larda yazılan bu şiir alıntıladığımız şiirler arasından en son döneme ait olandır. Muzaffer Ozak "sahhaflar şeyhi" olarak bilinen gönül ehli bir zattır. Şiir incelediğinde Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin Efendilerimize olan aidiyet ve bağlılığı görmek mümkündür.
📌Can, canan, din, iman olarak nitelenen Hz. Hüseyin ve Hasan'a dair Müslümanların içlerinde ne denli bir sevgi beslediğini eserden temaşa edebiliyoruz.
(x) Muzaffer Ozak kimdir?
1916-1985 yılları arasında yaşayan sahaf ve Halveti-Cerrahi şeyhidir. Zamanının meşhur âlimlerinden iyi bir İslami ilimler eğitimi aldı. Bir dönem İmamlık, Vaizlik, Sahaflık yapmıştır. Asıl şöhretini sahaflık yaptığı yıllarda kazanmıştır. Birçok talebe yetiştirmiş, yok olmaya yüz tutan birçok geleneği canlandırmıştır.
(x) Sahafların Şeyhi Muzaffer Ozak ve Avrupa'ya getirdiği İslâm nuru
📌Bizzat Efendimizin torunu olan Hz. Hüseyin'in şehadeti İslam literatürünü derinden etkilemiş ve Şiilik gibi bir yapının oluşmasına sebep olmuştur. Ortaya çıkan bu acı Kerbela hadisesi bugün dünyada var olan iki milyar Müslümanın kalbini sızlamaktadır. Her Muharrem ayı mahzun olan gönüller Efendimizin biricik torununu anmakta ve ona hayır dua da bulunmaktadırlar. Müslümanların gönlünden akan sevgi onlara bir sel şeklinde ulaşmaktadır.
Kurretü'l ayn-i "Habîb-i Kibriyâ"sın yâ Huseyn.
Nûr-i çeşm-i "Şâh-ı Merdân" Murtezâ'sın yâ Huseyn.
Hem ciğerpâre-yi Zehrâ Fâtıma "Hayrü'n-nisâ",
Ehl-i Beyt-i Müctebâ Âl-i Abâ'sın yâ Huseyn.
Kethüdazade Arif Efendi
(x) Kethüdazade Arif Efendi kimdir?
(x) 1768-1849 yılları arasında yaşamış Osmanlı âlimidir. Arif mahlasını kullanmıştır. Asıl adı Hacı Mehmet'tir. Matematik, felsefe, tasavvuf gibi farklı alanlardaki yetkinlikleri ile öne çıkmıştır. İlmi çevreler tarafından önemsenmiş ve öne çıkarılmıştır.
Yetiş ey keştibanım büsbütün deryada yangın var.
Değil derya yalınız cümle hep sahrada yangın var.
Açıldı bağ-ı vahdet gülleri mest oldu bülbüller.
Zemin-ü âsuman dünyâ ve mâfîhâda yangın var.
Erişti nev-bahar vakti figana başladı bülbül,
Değil bülbül yalınız ol gül-i ranâda yangın var.
Bilinmez Salih'in rengi çalınır tablı gülbangı,
Kurulmuş Kerbelâ cengi yaman gavgâda yangın var.
Tüfekçizade Salih Baba
(x) Tüfekçizade Salih Baba kimdir?
(x) 1847-1907 yılları arasında yaşamış Erzurumlu mutasavvıf-şairdir. Şeyhinin isteği üzerine şiir okumaya başlamıştır. Şiirleri Erzurum, Gümüşhane, Bayburt bölgelerinde bestelenerek okunmaktadır