Arama

Anadolu’nun yanık ozanı: Aşık Veysel

Aşık Veysel, derdine sazını ortak eden, tüm zamanların en büyük ozanlarından biriydi. Kimi zaman doğaya, kimi zaman insanlığa, kimi zamansa hayata dair sitemlerini ince ince işledi dizelerine. Bağlamasıyla türkülerini yediden yetmiş yediye herkese sevdiren ünlü halk ozanı, Türk Halk Müziği'ne büyük katkılarda bulundu. 124 yıl önce bugün doğan ve "aşıklık geleneği"nin son büyük temsilcisi olan Aşık Veysel'i saygı ve rahmetle anıyoruz.

  • 2
  • 7
ÂŞIK VEYSEL GÖRME YETİSİNİ NASIL KAYBETTİ?
ÂŞIK VEYSEL GÖRME YETİSİNİ NASIL KAYBETTİ?

Âşık Veysel o günlere dair anılarını şu sözlerle anlatır:

"Çiçeğe yatmadan evvel anam güzel bir entari dikmişti.

Onu giyerek beni çok seven Muhsine kadına göstermeye gitmiştim. Beni sevdi. O gün çamurlu bir gündü, eve dönerken ayağım kaydı ve düştüm. Bir daha kalkamadım. Çiçeğe yakalanmıştım...

Çiçek zorlu geldi. Sol gözümde çiçek beyi çıktı. Sağ gözüme de, solun zorundan olacak, perde indi. O gün bugündür dünya başıma zindan."

"Mecnun'um Leylâmı gördüm
Bir kerecik baktı geçti
Ne sordum ne de söyledi
Kaşlarını yıktı geçti"

  • 3
  • 7
ESKİ ÂŞIKLAR GİBİ TÜM YURDU DOLAŞTI
ESKİ ÂŞIKLAR GİBİ TÜM YURDU DOLAŞTI

Oyalanması için babasının aldığı bağlamayla, önce başka ozanların türkülerini çalmaya başladı büyük usta.

Soyadı kanunundan sonra Şatıroğlu soyadını alan Âşık Veysel, 1930'da Sivas Maarif Müdürü olarak görev yapan Ahmet Kutsi Tecer ile şairler gecesinde tanıştı. Âşık Veysel, Tecer'in verdiği destekle edebiyat dünyasında tanınan bir isim olmaya başladı.

Tecer'in ilk defa 5 Ocak 1931'de düzenlediği ve on beş âşığın çağırıldığı Sivas Âşıklar Bayramı'na katılanlar arasında Âşık Veysel de vardı.

1933'ten sonra, eski gezginci âşıklar gibi, elinde sazı ile hemen hemen bütün yurdu dolaştı. Bir ara Köy Enstitülerinde saz öğretmeni olarak da görev yaptı.

"Senden aldım bu feryadı
Bu imiş dünyanın tadı
Anılmazdı Veysel adı
O sana âşık olmasa"

  • 4
  • 7
YAŞAMA SEVİNCİ İLE HÜZNÜ HARMANLADI
YAŞAMA SEVİNCİ İLE HÜZNÜ HARMANLADI

Âşık Veysel, eserlerinde kullandığı yalın Türkçeyle dikkati çekti. Şiirlerinde yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk iç içedir.

Doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de kaleme alan sanatçının ilk şiir kitabı olan Deyişler 1944'te Ankara'da Halkevleri Genel Merkezi'nce yayımlandı. Şiirlerini 1949 yılında Sazımdan Sesler adlı kitapta topladı.

1970 yılında bütün şiirlerini bir araya getirdiği Dostlar Beni Hatırlasın ise son kitabıdır.

"Güzelliğin on par'etmez
Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulaman
Gönlümdeki köşk olmasa"

  • 5
  • 7
VEYSEL’İ VE KÖYÜNÜ YANSITAN ‘KARANLIK DÜNYA’
VEYSEL’İ VE KÖYÜNÜ YANSITAN ‘KARANLIK DÜNYA’

1952 yılında İstanbul'da adına büyük bir jübile düzenlenen Âşık Veysel'e 1965 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından "ana dilimize ve millî birliğimize yaptığı hizmetlerden dolayı" özel bir kanunla vatanî hizmet tertibinden aylık bağlandı.

Sağlığında, şiirlerini çalıp söylediği plakların yanında "Karanlık Dünya" adı ile kendisinin ve köyünün görüntülendiği bir de film yapıldı.

Selda Bağcan, Gülden Karaböcek, Hümeyra, Fikret Kızılok, Esin Afşar gibi bazı müzisyenler 1970'li yıllarda Âşık Veysel'in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı.

"Can kafeste durmaz uçar
Dünya bir han konan göçer
Ay dolanır yıllar geçer
Dostlar beni hatırlasın"

  • 6
  • 7
HALKLA AYDINLAR ARASINDA BİR KÖPRÜ KURDU
HALKLA AYDINLAR ARASINDA BİR KÖPRÜ KURDU

Halkla aydınlar arasında bir köprü kurmuş bulunan Âşık Veysel'in şiirleri konu bakımından epeyce zengin bir çeşitlilik gösterir.

Yunus'un etkisi altında kalarak söylediği şiirlerinde halk kültürünün mayasına karışan yönleriyle tasavvuftan izler bulunur. Aşk şiirlerindeki deyişleriyle bir yönden de Karacaoğlan'ın devamı gibidir.

Şiirlerinde yer yer yöresinin ağız özellikleri de görülür. Sazı ve sesi zayıf olan Âşık Veysel, âşıklık geleneğinin hikâye anlatma, muamma asma ve çözme, atışmalarda bulunma gibi yönlerine uyamamış olsa bile çağının radyo, fabrika, tren, füze gibi yeniliklerine kucak açan şiirleriyle kendinden önceki âşıklardan ilerdedir.

Âşık Veysel, bir yanı ile sürdürdüğü âşık şiiri geleneğini ve yaşadığı çağı şiirlerinde ustaca bir araya getirmiştir.

"Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sadık yârim kara topraktır
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sadık yârim kara topraktır"

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN