İlkokul Öğrencileri İçin "Düşünme Becerileri" Projesi
Türkiye’de özellikle ilkokul 4. sınıf öğrencilerini hedefleyerek onların sadece bilgiyi ezberlemesini değil, aynı zamanda sorgulama, problem çözme, karar verme gibi yaşam becerilerini geliştirmeyi amaçlayan bir proje hayata geçirildi.
Günümüz dünyasında çocukların zihinlerinin "işgal altında" olduğu gerçeğinden yola çıkan eğitimciler ve akademisyenler, Türkiye'de ilkokul seviyesine yönelik kapsamlı bir "Düşünme Becerileri" projesi geliştirdi. Enstitü Sosyal bünyesinde yürütülen ve yaklaşık bir yıllık bir çalışmanın ürünü olan proje, çocuklara "ne" düşüneceklerini değil, "nasıl" düşüneceklerini öğretmeyi amaçlıyor. Geleneksel ezberci eğitimin aksine, bu proje mantığı ve oyunu temel alarak öğrencilerin öz farkındalıklarını ve muhakeme yeteneklerini geliştirmeyi hedefliyor.
Projenin Temel Amacı: "Zihin İşgali" ile Mücadele
Proje yürütücüleri, çocukların erken yaşta düşünme becerileri kazanmasının, hem bireysel gelişimleri hem de toplumsal gelecek için kritik bir zorunluluk olduğunu vurguluyor. Uzmanlara göre, zihinsel işgal halinden kurtulabilmenin ve bu mücadeleyi net bir şekilde verebilmenin yolu, düşünme becerilerinin erken yaşlarda ve kapsamlı bir şekilde verilmesinden geçiyor.
Proje, öncelikli olarak ilkokullar için tasarlanmış olup, bir sonraki adımda anaokulu ve okul öncesi dönemi de kapsamayı planlıyor. Temel hedef, çocukların şu sorulara yanıt bulmasını sağlamak:
-
Düşünme nedir?
-
Düşüncelerimizi nasıl düzenleyebiliriz?
-
Zor ve karmaşık düşüncelerle nasıl mücadele edebiliriz?
-
Hangi düşünce size aittir, hangisi emanettir?
-
O zihin sana ait mi?
Bu öz farkındalığı sağlamak, çocuğun kendini tanıması, öz saygı geliştirmesi ve çevresindeki dünyayı doğru bağlantılar kurarak anlayabilmesi için bir temel oluşturuyor.
Felsefeden Ziyade Mantık: Projenin Metodolojisi
Türkiye'de ve dünyada "çocuklar için felsefe" veya "eleştirel düşünme" gibi projeler mevcut olsa da, bu yeni proje kendini "çok kapsamlı" olarak farklılaştırıyor. Proje danışmanları, felsefeden daha çok mantıktan hareket ettiklerini, bunun da Türk eğitim geleneğindeki mantık temelli ders tasarımlarıyla uyumlu olduğunu belirtiyor.
Projenin eğitim yapısı, "Maarif Modeli" ile uyumlu olarak üç temel beceri üzerine kurgulanmış:
-
Temel Beceriler: Hafıza, algılama ve duyu verilerini işleme.
-
Bütünleşik Beceriler: Alınan veriyi ilişkilendirme, analiz etme ve çıkarıma dönüştürme (Akıl yürütme).
-
Üst Düzey Beceriler: Mevcut analizlerle yeni düşünceler üretme ve problem çözme.
Bu proje, kavrama, akıl yürütme, yargı verme, sınıflandırma, problem çözme, karar verme ve ahlaki bağlamlarda karar verme gibi düşünmenin tüm yönlerini içeriyor.
Proje ekibinden Refika Angkasa; ezberin eğitimde temel bir yapı taşı olduğunu, ancak asıl problemin "sadece ezberde kalmak" olduğunu belirtiyor. Bu projenin amacı, "ezberle gelen temel ilkelerin korunduğu, bunun üzerine yeni düşüncelerin inşa edildiği, mantıksal argümantasyon süreçlerinin işlendiği ve çözüme giden bir düşünme biçimini" öğrencilere kazandırmak.
Materyaller ve Uygulama: Oyun Temelli Öğrenme
Ağır bir düşünme becerileri aktarımı yerine, proje tamamen oyun temelli bir yaklaşımla tasarlandı. Çocuklara "Doğru düşünce nasıl yapılır?" ve "Çıkarım nasıl yapılır?" gibi konular oyunlarla aktarılıyor.
Tasarım aşaması tamamlanan projenin materyalleri basılmış durumda. Bu materyaller arasında:
-
Öğretmen materyalleri
-
Etkinlik materyalleri
-
Öğrenci materyalleri (Kitaplar ve küçük günlükler)
-
Dinleme ve izleme materyalleriyle desteklenen etkinlikler
Proje, öğretmenlerin kalabalık sınıflarda dahi kolayca kullanabilmesi için özenle tasarlanmış ve şu anda bazı okullarda deneme ve test aşamasında.
İlk Geri Bildirimler: Öğrenci ve Öğretmenler Heyecanlı
Projeye katılan eğitimciler ve öğrenciler, sürece dair oldukça olumlu geri bildirimlerde bulundu. Sınıf öğretmeni Güldan Kurnaz, projeyi "çok heyecan verici" olarak nitelendirerek, Türkiye'de bu alanda ciddi bir çalışma eksikliği olduğunu ve düşünme becerilerinin Milli Eğitim sisteminde daha fazla yer alması gerektiğini belirtti.
Uygulama yapılan okullardaki öğretmenler, "birlikte düşünme yöntemi" gibi bir konuyu işlediklerinde, çocukların bu beceriyi diğer tüm derslerde kullanmaya çabaladıklarını gözlemledi. Öğrencilerin, "A, biz böyle bir yöntem öğrenmiştik. Bunu da burada kullanırsak daha kolay ilerleyebiliriz," şeklinde geri dönüşler yapması, becerilerin içselleştirildiğini gösteriyor.
Proje danışmanları, eğitimci eğitimlerine katılan öğretmenlerin "Niye bugüne kadar biz bunlarla bu kadar ilgilenmemişiz?" şeklinde olumlu tepkiler verdiğini; öğrencilerin ise derslere "bayılarak ve koşarak" gittiklerini ifade ediyor.
Gelecek Vizyonu: Yaygınlaşma ve MEB İşbirliği
Proje ekibinin nihai hedefi, materyallerin bütün okullarda yaygınlaşmasını sağlamak. Düşünme becerileri iyi düzenlendiğinde, çocukların matematikte ve dilde zorlandıkları temel alanlarda çok daha hızlı ve kalıcı öğrendiklerinin görüleceği öngörülüyor.
İlerleyen süreçte, Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılacak işbirlikleri kapsamında, projenin Milli Eğitim programına alınması yönünde çalışmalar yapılması da planlanıyor. Uzmanlar, bu eğitimlerin yaygınlaşmasıyla, eğitim sisteminin ana eksenine felsefi bir perspektifin oturacağını umuyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.